/19/ZORLU GECE/
Kapasam gözlerimi ve günler, hatta aylar öncesine gidebilesem keşke. Onu ilk gördüğüm günü, kalbimin deli çarpışını, düşüncelerime yağmur misali düşüşünü unutsam. Keşke geriye dönüp o ilk gün, onu görmezden gelebilsem. Onun beni görmezden geldiği gibi... Yanmasa böyle içim ve kalbim atmasa feryat figan... Ve kalbimin kapısında nöbette duran dengesiz vurmasa gözleriyle deli deli.
"Revan rahatla artık"
Düğün salonunun önünde öylece kalakalmış bu geceyi hayal ederken, Ayaz'ın sözleri üzerine yüzümü ona döndüm. Gözleri bu güne kadar kimse tarafından hissetmediğim güvenle bakınca eline dokunup, başımı salladım. Çok fazla konuşacak halde olmadığım için bunu yapmıştım fakat onun sus kalmama izin vermeye niyeti yoktu.
"Revan...? Sana bir soru soracağım ve cevabı hiç düşünmeden yani tereddüt etmeden vermeni istiyorum"
"Tamam"
Yanımızdan geçip gidenlerin meraklı bakışlarına aldırış etmemeye çalışarak yüzüne bakmaya devam ettiğim de aramızdaki mesafeyi bir anda kapattı. Ona çevremizdekilerin de öyle baktığına emin olduğum kınayan bakışlarımı atarken o gözlerini gayet rahat bir tavırla gözlerime sabitledi. O oldukça rahat ben fazlasıyla gergin birbirimize bakmaya devam ederken sorusunu bir çırpıda sordu.
"Burada seninle kalmamı, gitmememi ister misin?"
Bundan başka ne isteyebilirim ki zaten? Burada kalacak olması hem benim hem de annesi için çok iyi olacaktı ve buna bizim kadar Sinan ağada sevinirdi. Üçümüzün de tek isteği bu olduğu için onu çok fazla bekletmeden "isterim tabi. Hemde çok isterim " dedim. Cevabım üzerine yüzüne yayılan gülümse sayesinde bu gece hep somurtacağımı bilen bende gülümsedim. Çok şükür ki bu gece yolunda gidecek olan bir şey vardı ve canımı çok mu çok sıkan iki konudan biri hâllolmuştu.
"O zaman bir şartım var"
"Ne şartı bu ?"
Sevincimin kursağımda kalmaya hazırlanırken, Ayaz'da bana söyleyeceği şartı dudağının kenarını ısırarak bekletmeye başladı. Yaşattığı mutluluğu sunacağı zort şartla gölgelememesini dilerken o bu kez gayet yavaş ve anlaşılır şekilde konuştu. Ama yine de isteğini algılamak biraz zamanımı alacaktı.
"Bu gece sadece bir kereliğine Boran'a bakıp geriye kalan zamanda yalnızca bana bakacaksın. Ona bir kerenin dışında baktığını görürsem... Sana veda bile etmeden o dakika giderim Revan"
Şartını zorlukla sindirip ciddi olmayacağını düşündükten sonra konuşurken eğdiğim başımı kaldırıp yüzüne baktım. Kararlı olduğunu belli eden bakışlarına karşı koymak istesem de gitmemesini istediğim için şartını kabul ettim. Gitmesin diye Boran' a tanıdığı o bir hakla bile bakmazdım!
"Tamam kabul"
"Ciddi misin?"
Az önce ki ciddiyeti yüzünden silinirken gözlerine kısa bir an bakıp tüm duygularımı silkeledim. Bu gece beni acımdan uzak tutacak nedeni Ayaz kendi isteğiyle bana sunarken bunu tabi ki reddetmeyecektim. Zaten onun içindi kabul edişim ve benim de işime gelirdi. Hem Ayaz'a bütün gece bakıp, kalbimin acıyla olan bağlantısını aza indirgerdim. İnşallah!!
"Ciddiyim tabi. Tamam ona karşı birşeyler hissediyor... olabirim. Yani hissediyordum... ama sen daha önemli...sin."
Konuşurken elim ayağım bir yana dilim bile dolanmıştı ve dengesiz ağam hislerimden daha önemliydi. Giderse sonuç hem onun için hemde benim için kötü olacaktı ama kalırsa herşey daha iyi olacaktı. İkimizinde canı gidişiyle yanmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ayazı (Revan)
General Fiction-Ara verildi - ' Çok değil aramızdaki mesafe; bir karış ya var ya yok. Ondan duymadım ancak yakınlarından öğrendiğim özgürlüğüne düşkün olduğu. Ben ise özgürlüğün yalnızca sözlükteki anlamını biliyorum. Ruhuma hiç uğramadı, tadı nasıldır, neler hiss...