RA 42 Hayalkırıklığım...

3.4K 351 53
                                    

/42/HAYALKIRIKLIĞIM/

Karanlıkta büyüdüm ben adam... Ama yalnız kalmaktan korktuğum kadar korkmadım geceden...'

Misafirlerin tuhaf bakışmaları ve fısıldaşmaları ile uzayıp giden gece Revan ve Ayaz için başlamadan bitmişti. Heyecanı yerle yeksan olan genç kadın kalabalığın tamamen dağılması ile tartışmaya başlayan kocası ve kayınvalidesi arasında gidip gelen gözlerini yere doğrultup yalnızca salonu inleten konuşmalarına kulak verdi. Yorulmuştu artık düşünceleri ve mümkün olsa elleriyle kulaklarını kapatacak kadar yılmıştı.

" Sakladığın yetmezmiş gibi birde onu gönderdin mi yani?"

" Oğlum sakinleş öyle konuşalım. Böyle olmaz"

Kendince haklı olmasına rağmen endişesi yüzünden doğru cümleleri bir araya getirmekte zorlanan İpek Hanım bir yandan oğlunu sakinleştirmeye çalışıp diğer yandan annesine bakarak yardım istedi. Ayaz'ı annesi Ferhan Hanımdan başka kimsenin sakinleştiremeyeceğini bilen kadın, zaman kazanmak için lafı dolandırmayı seçti fakat oğlunun tahammülü saatler önce tükenmişti.

" Sakin ol demeyi bırak artık anne! Benden bunu nasıl saklarsın? Yaptığın şeyin farkında mısın sen ya? "

" Ayaz. Annen haklı oğlum. Önce sakinleş sonra dinle ve ne istiyorsan o zaman söyle. Böyle yaparsan ne annen kendini doğru düzgün ifade edebilir ne de sen..."

" Anneanne! Karışma lütfen! Annem olanı biteni olduğu gibi hemen şimdi anlatacak!"

Anneannesinin bile sözünü tamamlamasına fırsat vermeyen kocasına bakışlarını ağrının yoğunlaştığı alnını ovuşturarak yönlendiren Revan, İpek Hanımın titreyen sesiyle " mecburdum" demesine karşılık Ayaz'ın sesini yükselterek " olmazsa olmaz bahanemizde hazır!" demesine daha fazla dayanamadı. Bir an önce bu tartışmanın sona ermesini gecenin güne kavuşmasını istediği kadar isteyen Revan, halsiz bacaklarını zorlayarak ayağa kalktı. Ferhan Hanımdan utanıyor olsa bile özür dilercesine gözlerine bakan Revan, başıyla onaylaması üzerine tartışmaya dahil oldu. Birisinin Ayaz'ı sakinleştirmesi gerekiyordu Ferhan Hanıma göre ve bu kişi kendisi olamıyorsa karısı olmalıydı yoksa ağır bir nöbet geçirmesi kaçınılmazdı.

" Bahane değil bu Ayaz "

Karısının araya girmesiyle annesi gibi afallayan Ayaz öfkesi sayesinde çok çabuk toparlanıp " sen araya girme! Yeterince dahil olmuşsun zaten! Bence sonrası için şansını zorlama!" dedi ve bakışlarını yeniden annesine çevirdi. Aldatılmak mı yoksa annesinin saklaması mı daha çok canını yakmıştı karar veremiyordu Ayaz ama Revan'ın canı hiç kimseymiş gibi konuşmasıyla yanmıştı. Tüm akşam yüzüne doğru düzgün bakmayan, baktığında ise öfkesiyle kalbini darmaduman eden kocasının tavrını haklı bulmaktan vazgeçen Revan konuşmaya yeniden dahil olacağı sırada Nazlı koluna girip " biz gidelim yengem" dedi.

Konuyu tam olarak bilmemelerine rağmen Ayaz'ın, Revan'a olan tavrına bozulan Sevcan ve Nazlı yengelerini alıp anne ve oğulu yalnız bırakmak istedi ama Revan'ın itiraz dolu bakışlarına karşı koyamadılar.

" Neyi bekliyorsun anne?! Konuş, hadi!"

" Ne söylemesini bekliyorsun? O kız seni aldattı! Annende duyup, üzülme diye sakladı! Bir anne evladına kolay bir seymiş gibi ' sevgilin seni aldatıyor' diyemez ki"

Revan'ın bir kez daha araya girmesiyle şaşkınlığını gizlemekten vazgeçen İpek Hanım, sözlerini onaylarcasına oğluna baktı fakat Ayaz'ın deli öfkesi çoktan karısının gözlerine akmaya başlamıştı. Annesinin saklaması bir yana Revan'ın da haberdar oluşu ve destek çıkması canını daha beter sıkıyordu.

Aşk Ayazı (Revan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin