/7/KALBİMİN KATİLİYİM/
Sessiz sedasız yüreğime koyduğum kalbini uğurladım bugün... Bu kez sadece dilim değil kalbimde nihayi kararı vermişti. Onsuzluğa mahkûm etmişti kendini, bile isteye acıya sarmıştı. Boş hayallere kapılıp, adını sayıklamak yoktu artık. Görmek için çırpındığım gözlerinide çıkardım aklımdan! Çıkarmaya çalıştım... Gönlüm acıyla kıvranırken, aklım olması gerekenin bu olduğunu bas bas bağırıyordu. İkisi arasında gidip gelirken aklıma hak verip 'olması gereken bu ' dedim.
Onu zor olduğunu bilsemde unutmaya çalışacak, bir daha anmamak üzere olabildiğince kalbimin derinlerine gömecektim. Kesecektim nefesini bu karşılıksız aşkın ve kendi kalbimin katili olacaktım. Yasaklarla ve yanlışlarla çevrilen bu aşkta en hayırlısı buydu. Benim içinde onun içinde...
'Ama bu haksızlık' diye isyana yeltenen kalbime kızıp, Boran için dökülen yaşlarımı sildim.
Asıl onu sevmeye devam edersem haksızlık olurdu. Mutlu olabileceği birini bulmuştu ve hayatını onla birleştirecekti. Canım her ne kadar yansada susacaktım. Her zaman yaptığım gibi...Bir de Ayaz vardı... Mavi gözlerinin ardına şefkatini gizlemiş olan. Sertliğe bürünen tavırlarının yerini dolan gözlerine bırakışını hiçbir zaman unutamam. Esip gürledikten sonra bile beni düşünen birine bu haksızlığı yapamazdım. Kuzenini sevdiğimi bile bile alttan almaya çalışmasını göz ardı edip, iyi niyetini suistimal etmemeliydim... Onun yerinde bir başkası olsa kimbilir neler yapardı bana.
Gece usul usul terkederken gökyüzünü, düşünceleri bir yana bırakıp yataktan kalktım. Zar zor uyuyabildiğim gecenin son demlerindeyken gözlerim minderlerin üzerinde iki büklüm yatan Ayaz'a takıldı. Benim yüzümden yatağından olmuştu.
Yanına gidip yere diz çöktüğümde kaşlarının hafiften çatık olduğunu gördüm. Belli ki yattığı yer onu baya rahatsız etmişti. Uyandırıp uyandırmamak arasında kalınca
üzerini örtüp yanından ayrıldım.
Odadan çıkıp hızlı adımlarla avluya vardığım da yeni günle acılarımı geceye bıraktım.Dün geceki halimin son olmasını dileyerek derin bir nefes alıp verdim. Sanıldığı gibi kolay olmayacağını hüzünle atan kalbimden biliyordum fakat oldurmak zorundaydım. Kendimi onu unutmaya şartlandırmaktan başka çarem yoktu.
Canımın fazlasıyla yandığı gece olanlardan sonra ne yüreğime ne de etrafımdakilere bir daha eziyet etmemeye kararlıydım. Başımı kaldırıp bakışlarımı gökyüzüne odakladığım da hafifçe esen rüzgarın getirdiği çiçeklerin kokusunu çektim içime. Tutunabilmek için hayata yeni bir umut istedim. Ve onu unutmama yardımcı olabilecek bir şey...
"Revan..."
Omzuma dokunan elle arkamı döndüğüm de Ayaz'ın uykuya doymamış gözleri ve hafif asık yüzüyle karşılaştım.
"Sabahın köründe ne yapıyorsun burda?"
"Hiç..." dediğim de omzumu hafifçe sıkıp " o zaman yürü seninle işimiz var" dedi. Omzumu bırakmayıp beni içeri doğru yönlendirdiğin de ses etmedim. Odaya girdiğimiz de yerdeki minderlerden birini alıp elime verdi.
"Bunları bir daha görmek istemiyorum "
Şaşkınca elime tutuşturduğu mindere bakarken "ama... " demiştim fakat Ayaz sözüme devam etmeme izin vermedi.
"Çıkar şunları odadan Revan"
"İyi de ben neyin üzerinde yatacağım?"
Sözümün üzerine yüzü iyice gerildi. Bir bana bir mindere baktıktan sonra "koca evde yatak mı yok delirtme beni!" dedi belini tutarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ayazı (Revan)
Fiksi Umum-Ara verildi - ' Çok değil aramızdaki mesafe; bir karış ya var ya yok. Ondan duymadım ancak yakınlarından öğrendiğim özgürlüğüne düşkün olduğu. Ben ise özgürlüğün yalnızca sözlükteki anlamını biliyorum. Ruhuma hiç uğramadı, tadı nasıldır, neler hiss...