/48/ GÖZLERİNİ AÇSANA/
Bölüm parçası: Toygar Işıklı - Ölüm de Aşk da Benim
" Gelinin nişanlımı ayarttı! O da gelip dün gece nişanı attı! Olan bu!"
Hayalleri yıkılan genç kız bunun tek nedeni olduğunu düşündüğü Revan'ın hayatını kurduğu üç cümle mahvettiğini biliyordu elbette ama geri adım atmadı. Yıkıldığı gibi yıkılsın istedi. Günahı var mıydı gerçekten? Sorgulamadı. Kavrulan yüreğinin derdine düştüğü için karşısındaki genç kadının gözlerindeki inkarı göremedi.
Duydukları ile bedeni kaskatı kesilen Revan, gözleriyle reddediyordu fakat aralanmaya fırsat bulamayan dudakları saçlarına yapışan el yüzünden savunmasından önce acı çığlığına şahitlik etti. Asya'nın sarfettiği cümlelerin yankısı avlunun duvarlarına kazanırken, gelinin saçlarını eline dolayan adam, başını geriye çekti ve küfürler ederek bedenini yere fırlattı. Dizleri üzerine düşen Revan'ın çığlıkları ile Asya dan gözlerini ayıran Nazlı ve Sevcan hızlı adımlarla soluğu yengelerinin yanında alırken, Kıymet Hanım yanına vardığı Asya'nın koluna yapıştı.
" Ne saçmalıyorsun sen! Çık git evine!"
Kolunu tutan Kıymet Hanımın tavrına şaşırmıştı Asya çünkü üvey oğlunun karısını günahı kadar sevmediğini düşünüyordu. Gelinine söylediği ilk an acıyan gözlerle bakan kadın, kendisine nefretle bakıyordu. Halbuki kendisini haklı bulmasını, tüm nefretini Revan'a kusmasını bekliyordu.
Asya, kolunu Kıymet Hanımın tutuşundan kurtarmaya çalışırken Sinan Ağa, kızlarının kalkan olduğu Revan'ın üzerine gidip vurmaya çalıştı. Doğruluğunu sorgulama gereği duymadan, söylenenlere inan adamın yerden kaldırmaya çalıştıkları sırada savurduğu tekmesi Revan'ın ayak bileğine denk geldi ve aldığı darbe yüzünden inleyerek ayağını çekmesi Nazlı'nın gözünü karartmasına neden oldu. Ablası ile yengesini ayağa kaldırır kaldırmaz, ona yeniden vurmak için elini kaldıran babasının karşısına dikilen genç kız ellerini göğsüne koyup var gücüyle itti.
Korkmuyordu ondan! Hele şimdi korkudan çok onu öldürme isteği ile dolup taşıyordu.
Koluna yapışan babasının bileğine sinirden titreyen eliyle kavradığında ateş saçan gözlerine nefretle bakarak
" Rahat bırak yengemi! Duydukların doğru değil!" dedi ama gücü daha fazlasına yetmemişti." Çekil şurdan!" diyerek bedenini insafsızca yere savuran babası yeniden yengesine doğru yöneldiğinde acıyan dirseğini ve dizini umursamadan ayağa kalktı. Tam Sevcan'ın kolları arasındaki Revan'a yetişecekti ki bu kez ondan önce araya annesi girdi. Ağzından küfrü bir an bile düşürmeyen adam, ahlaksızlık yaptığını düşündüğü gelinini karısınında korumaya yeltenmesiyle deliye döndü.
" Anlamadan, dinlemeden kırıp geçirme!"
" Savunmayın bana o kahpeyi! Onunla birlikte sizi de öldürürüm!"
Kollarını sıkı sıkıya tutarak babasının Revan'a ulaşmasına engel olan annesinin de gücünün yetemeyeceğini anlayan Nazlı, ikisinin yanından telaşla ayrılıp, odalarına doğru ilerleyen yengesi ve ablasının yanına vardı.
" Abla! Burada kalamayız! Gitmeliyiz!"
Yengesinin diğer koluna giren genç kız yönlerini kapıya çevirdiği gibi adımlarını hızlandırdı. Ayak bileğine darbe aldığı için topallayan Revan'ın bedenine yaslanmasını sağlayan Sevcan çıkmadan önce öylece olan biteni izleyen Asya ile göz göze geldiğinde dediği tek şey " Yazıklar olsun sana!" oldu. Asya ise tek bir şey söylemeyip, çatık kaşlarla bakmayı sürdürdü. Sanki ağzını açsa pişman olmaya başlayan yanı dile gelecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ayazı (Revan)
General Fiction-Ara verildi - ' Çok değil aramızdaki mesafe; bir karış ya var ya yok. Ondan duymadım ancak yakınlarından öğrendiğim özgürlüğüne düşkün olduğu. Ben ise özgürlüğün yalnızca sözlükteki anlamını biliyorum. Ruhuma hiç uğramadı, tadı nasıldır, neler hiss...