/41/ BURADA KALBİMİN EN GÜZEL İYİKİSİ /
' Gökyüzüne bulanmış gözlerinde kendimi görmek... Bundan öte mutluluğu yok yüreğimin kaptan!'
İlk kez doğduğu şehirden başka bir şehirde nefes alan genç kadın, dalga seslerini kulağına biriktirerek hayran hayran baktı denize... Gözlerine aşina olan maviyi televizyon, telefon ekranından başka bir yerde görmemişti. Şimdi ise dengesiziyle birlikte kayalıklara çarpan dalgaları izleyerek kahvaltı yapıyordu. Ve kalbi her şeye rağmen hiç olmadığı kadar rahattı ama düşüncelerinin kıyısında gezinen o kızın gülüşü... Ara ara çıkıp ' Ayaz'ın geçmişi benim' diye bağırıyordu. Dalgaların sesiyle düşüncelerinin sesini bastırmaya çalışırken bile gülümsedi kadın... O geçmişti belki ama kendisi şu an ki mutluluğunun sebebiydi. Önemli olan da yârinin yüzünü güldürebilmek değil miydi?
" Beğendin mi?"
" Çok..."
Hastahaneden çıktıktan sonra eve dönmek yerine yol üzerindeki bir pastahaneden simit, poğaça ve boyoz alan Ayaz, yıllardır huzuru bulduğu kumsala karısıyla birlikte gelmenin keyfini sürmeye odaklandı.
Her geçen dakika kalabalıklaşan kumsalın sonunda ki kayalıkları karısı rahatsız olmasın diye seçen Ayaz rahat olup olmadığından emin olmak için " rahat mısın burada? Değilsen kumsala gidelim" dedi. Tanıyordu onu ama yine de emin olmak istiyordu işte!
" Rahatım"
Kalabalıktan uzakta huzurun tadını daha fazla alan Revan gülümsemesini kocasının yanaklarına bir buse kondurarak sonlandırdı. Devamında ise baş parmağıyla dudağının kenarındaki susam tanelerini temizledi.
"Tamda şu an ne istiyorum biliyor musun?"
Kocasının çapkın gülüşünden ne söyleyeceğini az çok tahmin etse bile " ne istiyorsun?" diye soran Revan " tenine karışmak..." dediğinde utanarak bakışlarını kaçırdı; ' Edepsiz dengesiz' diye mırıldanmayı ihmal etmeden tabi.
" Edepsiz dengesiz? Bunu da sevdim. Sen bana ne söylersen söyle hoş geliyor"
" Abartma Ayaz"
" Abartmıyorum çirkin... Gerçekten seviyorum..."
" Peki küçük ağa dediğimde neden ters tepiyorsun?"
" O başka. Onu karıştırma"
Baş ve işaret parmağını birleştirerek dudaklarına fermuar çeken Revan, son poğaçayı kendi önüne ittiğini görünce başını olumsuz anlamda sallayarak itiraz etti.
" Yiyemem"
" Yiyeceksin çirkin"
" Doydum ama"
" Bana göre doymadın. Ye hadi"
" Tamam" dedikten sonra poğaçayı eline alan Revan ikiye bölüp yarısını dengesizine uzattı.
" İtiraz edeyim deme"
Dengesizinin poğaçayı eline almasıyla yüzünü yeniden denize dönen Revan, rüzgara eşlik eden saçlarını kulağının arkasına sıkıştırmanın fayda etmemesi üzerine rahat bırakmayı seçti. Bedenin her zerresi gevşemiş, huzuru doyasıya misafir etmişti ruhunda.
" Buraya hep sıkıntılarımdan uzaklaşmak istediğimde gelirdim ama şimdi..."
" Şimdi?"
" Şimdi çirkin karımla birlikte başbaşa kalabilmek için geldim. Buranın verdiği soyut huzuru seninle somutlaştırmaya geldim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ayazı (Revan)
Aktuelle Literatur-Ara verildi - ' Çok değil aramızdaki mesafe; bir karış ya var ya yok. Ondan duymadım ancak yakınlarından öğrendiğim özgürlüğüne düşkün olduğu. Ben ise özgürlüğün yalnızca sözlükteki anlamını biliyorum. Ruhuma hiç uğramadı, tadı nasıldır, neler hiss...