1.Bölüm

107 8 9
                                    

"Sonunda," dedim bizim gruba okulun kapısında.
"İntikamımı sonunda alıcam."

"Bundan emin misin? Yani intikam meselesinden. O...o farklı, biz gibi.
Anneni ve babanı öldüren adamın onun oğlu olduğu kesin bile değil. İlk önce emin olsak?" dedi Serkan.
"O olduğunu biliyorum. O adama çok benziyor." dedim ve yürümeye başladım.

Biliyorum oydu. Annemi ve babamı ikimizin de gözünün önünde öldürdü.
Kendi oğlunun ve benim gözümün önünde mahvetti hayatımı o adam. Hayallerimi çok basit bir şekilde yıktı. Tek bir silahla.

Ve ben o gün yemin ettim. Canını ondan alacağıma. Oğlunu ondan alacağıma o gün yemin ettim.

"Dersiniz ne? Sizi yönlendirebilirim." dedi yanımıza gelen yakasında kart olan bir çocuk.
Dalgalı saçları vardı. Ve gözlükleri.
Emre çocuğu iktirerek,
"Kendimiz bulabiliriz. Salak değiliz." dedi.
Böyleydik. Serseri.
Annem ve babamın yokluğu yapmıştı belki de beni böyle.
Beni mozaşist kız yapan gerçek anne ve babamın sevgisini hiç bir zaman tadamamamdı belki de.

***

Kantinde biraz oyalanıp sınıfa doğru ilerledim. Zil çalmıştı.
Umrumda da değildi ya neyse.
Kapı kulpunu hızla çevirip içeriye girdim.
Üzerimdekilerin dikkat çektiği gene çok belliydi.
Deri, götümü zor örten şortum, beyaz büstiyerim ve deri çeketim vardı üzerimde. Saçlarımı serbest bırakmıştım.
Herkes sustu. Hoca hariç.
"Kapıyı çaldın mı da içeriye giriyorsun sen?" dedi hafif sinirli ses tonuyla.
"Sanane. Bana karışamazsın." deyip gözümü sınıfta gezdirdim.
Boş yer sadece bir tane vardı.
Onun yanı.
Simsiyah gözlerini bana dikmiş öylece bakıyordu.
Lanet olsun çok yakışıklı!

Bana bak! Eğer intikamını bu tatlılık yüzünden alamazsan bıdı bıdı öterim burda! Çatlatırım seni! Beddualar ederim!

Kes lan! İçimdeyken dediklerini nasıl yapacaksın?

Sanane! Hocayı dinle! Sana birşey diyor!

"....yeni kız mısın yoksa sen?"

"Sana hesap verecek değilim, öyle değil mi?" dedim çok bilmişlikle.
"Grubun nerede?"
"Sanane dedim ya! Beni sorguya çekemezsin!"

Emin ve yavaş adımlarla boş sıraya, onu yanına, ilerledim.
Hoca beni takmıyor gibiydi.
Kılavuz kitabınla ilgileniyordu.
"Selam. Açelya ben." dedim en tatlı ses tonumla.
"Hoşgeldin yeni bela."
Yeni bela ha? Güzelmiş.
"Barış." dedi hemen ardından.
Sanki ben bilmiyorum amk!

"Merhaba. Sizin adınızı daha önce duyduk ve bu okula gelişinizden dolayı bir parti vermeye karar verdik. Izniniz olursa?"

Yan sıradan esmer ama lens olduğuna emin olduğum yeşil gözlü bir kız bana uzandı ve yanında ki arkadaşını gösterdi.

"Tabii ki. Partileri severim." dedim soğuk bir şekilde.

Kız memnunca yada sinsice gülümseyip önüne döndü.
Kafamı sıraya koyup uyumaya çalıştım.
Şaka şaka! Uyuyunca çok güzel ve tatlı olduğumu söyler hep Emre.
Bu intikam için benden etkilenmesini sağlıyacak küçük bir etken sadece.

Pekala, herşeyi merak ettiğinizin farkındayım. Açıklayacağım.
^^^
Fakirdik biz. Babam fırında çalışıyordu. Annemse oturduğumuz zengin mahallesinde ki zenginlere temizliğe gidiyordu.
Babam gene işteydi eve gelmek üzereydi. Her akşam gelirken bana çikolata alırdı.
O gün bana aldığı son çikolatayı veremedi. Verdirtmedi o adam!
Babam gecikmişti. Annemse fazladan temizlik yapmıştı.
Annemle evimize döndük. Annem üzerimde ki kirli çamaşırları çıkartıp temiz olanları giydirmişti.
Bembeyaz bir kısa kollu ve beyaz bir şort.
Terliklerimi giyip babama zorla aldırdığım pembe kıyafetli, sarı saçlı bebeğimi de alıp evimizin avlusuna çıkmıştım. Annemde peşimden gelip bahçede ki papatyalarımızdan bir tane koparıp kulağıma takıp öptü.
'Papatya'M ' dedi ve gitti.

Papatya'MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin