Göktuğ'u annesinin ve babasının kaldığı odaya götürürken Göksu'nun odasının kapısı açıldı.
"A...abi!" diye çığırdı koridorda.
Sevindi mi üzüldü mü belli değil!
"Göksu." dedi şaşırmış gibi.
"Gökdeniz nerede?" diye sordu Göksu'ya Göktuğ.Bir dakika, nereden tanıyor ki Gökdeniz'i bu?
"Hangi Gökdeniz? Staj gören mi?" dedim yüzüm şekilden şekle girerken.
"Sen nerden tanıyorsun?" dedi bakışları beni bulurken.
"Hastanede benimle o ilgilendi." dedim kısaca."Göktuğ!" duyduğum tiz çığlıkla yüzümü buruşturup arkamı döndüm.
Güliz Hanım ve Timuçin Bey kapının ağzında dikilmiş öylece şaşkın şaşkın bize bakıyordu.Çakarlarsa sıçtın!
Iç sesime cevap vermeden arkamı döndüm
Buradan gitsem iyi olabilir. Hem belki de özel konuşacakları vardır, değil mi?Biraz ilerledikten sonra merdivenin önünde durup Göktuğ'a baktım, bakıştık bir süre.
Ne geçiyor aklından?"Gitme." dedi aniden.
Kaşlarımı çatıp Göksu'ya baktım.
"Pardon?" dedim alayla gülümserken.
"Gitme," dedi.
"Şimdi sıra abimde. Ona da bağır bize bağırdığın gibi." dediğinde Göktuğ'un sert bakışları gözlerimin derinlerine indi.
"Ben onunla konuştum zaten," dedim.
"Değil mi Göktuğ? Konuştuk biz seninle."dedim tepkisizce."Ya, konuştuk biz." deyip annesigile döndü.
"Yanlış hatırlamıyorsam sizin bir eviniz vardı öyle değil mi? Cevap veriyorum, evet! Evet, evet sizin bir eviniz vardı. Ve bakıyorumda Mirayların evinde kalıyorsunuz. Bunu yaparken düşündünüz mü? Göktuğ delirir diye!"
Sesi fazla sinirliydi. Ufak adımlarla merdivenden inmeye başladım.
Cerem'i ve babamı merdivenin aşağısında
-benim odamın katında ki merdivenin- beklediğini gördüm."Eşyalarınızı toplayın!" diye kükredi Göktuğ.
Aniden bağırdığı için korkmuştum.
Cerem yanıma gelip koluma girerek inmeme yardımcı oldu.
"Annem nerede?" dedim babama.
"Migreni tuttu yatıyor." dedi merdivene bakarak.
"Misafir perverliğiniz için teşekkürler Savaş Bey ama iş hayatınızla özel hayatınızı ailemle değerlendirmeseniz daha iyi olur." dedi Göktuğ yanımızda biterken."Ne demek Göktuğ. Tabii ki, bundan sonra iş ve özel hayatımı birleştirmemeye dikkat ederim." dedi babam.
Yalnız dikkatinizi çekiyorum! Bunu babam söyledi!
"Pardon?" dedim anlamadığımı belli ederek.
"Baba, Göktuğ senin sahibin ya da patronun değil. Sen, dediklerinde ciddi misin?" dedim gözlerimi kısarak."Kızım Göktuğ, Ataman Holding'in yeni varisi. Bizim de bir ortaklığımız var. Ve bizim otellerden birisinin yarısı Göktuğ'a ait." dedi gururla.
Ne yani? Bizim olması gereken mallar Göktuğ'un mu olacak? Bizim niye bundan haberimiz yok? Ya da neden Ataman Holding'in yeni varisi ve bizim otellerden birisinin yarısının sahibi Göktuğ diye bir hizmetli edâsıyla onun dediklerini yapıyorlar?
"Baba sen iyi misin? Uyku sersemi falan değilsin herhalde. Diyorum ki sana;
sen niye bu adamın dediklerini uyguluyorsun?" dedim kollarımı göğsümde birleştirirken."Dediklerini duyduğuna göre bir daha aynı soruyu sorman saçma." dedi Göktuğ.
"Ya siz delirdiniz mi? Yoksa ben mi kafayı yiyiyorum? Baba!" dedim alayla ama sert sesimle.
"Iyi geceler Savaş Bey, gidip yatsanız iyi olur." dedi Göktuğ.
"Iyi geceler çocuklar." diyerek yanımızdan ayrıldı babam.Yok ya, ben kafayı yiyiyorum herhalde.
