Emir
Miray'ı hırçınlığının sonucunda zorla serumla uyuttular. Fark ettim de uyurken ne kadar tatlı, masum, melek gibi birisine benziyor. Aileden birine benzemiyor aslında. Sadece Meral Teyze'den kapmış olduğu bir hırçınlık var üzerinde. Boncuk gözlerini kapatan göz kapaklarının ucunda kılıç misali dikilmiş kirpikleri, pembemsi ve güzel gözüken dudakları, hele elmacıkları...
Kendimi daha fazla Miray'a kaptırmamak için Nazlı'ya çevirdim gözlerimi..
Bu kızı istiyordum, bakireliğini, ruhunu, gözlerini, kokusunu, benim olmasını istiyorum.
Tabii kide onu kullanıp atmayacağım. Onun benimle evlenmesini sağlayacağım sadece o kadar.
Onu zorlayabilirdim, onun sınırlarını aşabilirdim ama asla onu ağlatmaz, nedenini bilmediğim o güzel gözlerinde ki hayal kırıklığını, o öfkeyi silebilirdim. Ona aşık olabilirdim, belki..onun bana aşık olmasını sağlayabilirdim.
Tabii bunları yapmama izin verseydi.
Nazlı yerde ki gözlerini onu izlediğimi anladığında bana çevirdi. Gözlerimin içine baktı. Neden benden uzakta ki? Neden beni hissetmiyor içinde?
"Rahatsız olmaya başladım. Bana bakmayı kes." dedi Nazlı bıçak açmayan ağzını açarak.
"Ama maalesef gözlerimi senden alamıyorum." dedim sırıtırken. Gözlerini kısıp kafasını Merve'ye çevirdi.
Ne geçiyor o aklından? Neler hissediyorsun? Ne yaşadında yüzünü astı hayat?
Rusça bilmiyordu, türkçe söylemek istemediğimden ingilizce söylecektim.
Ayağa kalkıp tek elimle yüzünü narince kavrayıp bana bakmasını sağladım."You very sexy."
Yüzümde hissettiğim sıcaklıkla kafam yana düşerken sırıttım.
"Benden uzak dur! Mümkünse bir daha aynı ortamda bulunmayalım!" dedi kükreyerek.
Beni hızla tüm gücünle iktirdi ama gram kıpırdamadım."Uzak dursana kızdan, istemiyor seni! Yüzsüz gibi birde gitmesine izin vermiyorsun!" dedi Merve.
"Kes sesini!"
"Sen sakin olsana biraz. Biz senin kölen değiliz, bize emir veremezsin! Tek kullanımlık da değiliz, kullanıp atamazsın! Biz senin kuklanda değiliz, istediğin yöne hareket etmeyiz!" dedi Nazlı gözleri dolarken. Gene ne geçiyor aklından? Sen tanıdığımdan bu yana kolay kolay ağlamazdın. Şimdi neden sık sık doluyor kahve gözlerin?
Nazlı odayı terk ederken, peşinden gittim.
Ona benden kaçış yok!
"Bekle!" diye bağırdım arkasından. Mesafemiz kısaydı. Biraz koşup yetişince kolundan kavradım ve kendime çevirdim onu.
"Ne var? Ne oldu gene? Niye rahat bırakmıyorsun beni? Git ve sürtüklerinle uğraş!" dedi tüm gücüyle bağırarak.
"Ben senin sürtüklerinden değilim." diye fısıkdadı sonra."Benim ol."
"Olamam."
"Seni istiyorum, ruhunu, saflığını,bakireliğini, tamamen seni istiyorum." Bunu söylerek ne kadar çok yanlış yaptığımı Nazlı ağlarken anladım.
"Ben bakire değilim. Biz olamayız. Sen ve ben diye birşey yok!"
İlk cümlesi beni yıkarken diğerleride üstüme kaynar sular döktü sanki. Bilmiyorum neden ama gözlerim doldu bir an. Tek bir damla düştü gözlerimden.
