3.Bölüm

37 2 0
                                    

Yüzümü Emre'den kurtarıp son kez Barış'a baktım. Gözlerinde ki beyaz yerler kırmızıya benzer bir renk olmuştu. Muhtemelen sinirdendi.
Saçları dağılmış ve dudağının patlak kenarından kan aşağıya doğru süzülüyordu.
Böyle bile çok çekici duruyordu.
Gözlerimi Barış'tan ayırıp sınıftan hızla çıktım.
Koridorun sonunda ki lavobayo gidip elimi yüzümü yıkayıp peçeteyle akan makyajımı sildim. Son kez kendime bakıp hızla okulun dışına çıktım. Gruba bir hesap sormam gerekiyordu.

Bunu bana nasıl yapar hala aklım almıyor!
Ben onsuz uyuyamıyorum derken o her gece Barış'ın yanında.
Ben Merve'ye Cerem'e ve Nazlı'ya anlatmadığım kız meselelerini bile ona anlattım.
Ben regl olduğumda bile ona söyledim.
Ben ya! Ben Ben!
Çıkma teklifi aldığımda sanki ona teklif edilmiş gibi ona sorardım.

Ne kadar salakmışım ben böyle!

Okulun avlusunda durup etrafıma bakındım. Nazlı'nın yanında hepsi de.
Biri de 'Bu kız nerede? Bişey mi oldu acaba?' demiyor!

Hızlı ve emin adımlarla yanlarıma gidip bu olayı bilme ihtimali en büyük olan Serkan'ı kolundan tutup oturduğu yerden sertçe kaldırdım.

"Biliyor muydun?"
"Neyi?"
"Piçin benim arkamdan iş çevirdiğini!"
Bağırmamaya özen göstersem de olmuyordu.
Serkan'ın eli ağzımı kapattı ve sinirli gözlerle bana baktı.
Sinir olmaması gerekti ama sinir oluyordu.
Sinir olduğunda dünyayı yıkabilir yani. Emre'ye göre cirimsiz olabilir ama sinirlendiğinde bir kitboxçudan bile daha güçlü oluyor.
"Kes sesini. Eğer bir daha bağırırsan yemin ederim seni şuracıkta beceririm."
Bakmayım böyle dediğine bir bok yapamıyor kızlara.
Elini zor da olsa ağzımdan çekip biraz daha sakin olmaya çalıştım.
"Bak, sinirliyim tamam mı? Emre'nin bana böyle birşey yaptığına hala inanamıyorum. Bana ya bana!"
"Açelya, bak Emre her ne yaptıysa bilmiyorduk. Şimdi sakin olup anlatır mısın?" dedi Cerem.
Derin bir nefes aldım ve gözlerimi yumdum.
"Emresiz uyuyamıyorum ya hani ben. Kokusuna alıştığım için hani. Uyku ilacı gibi geliyor ya kokusu bana. Piç ben uyuduktan sonra her gece Barış'ın yanına gidiyormuş. Ne yapıyormuş biliyor musunuz peki? Bilmiyorsunuz. Arkamdan iş çeviriyormuş. Hem de benim için yapıyormuş. 9 senedir kardeş diyorum ben ona!"

Nazlı gözleri büyümüş izlerken diğerlerine bakmadım bile. Moralimi daha fazla bozmak istemiyorum.

"Neyse. Hiçbir şey söylemeyin. Eve gidip akşam için hazırlanalım ha? Olur mu?"

"Gidicek miyiz?" dedi Nazlı gene büyümüş gözleriyle.
"Tabii gidicez kızım. Okulda çok fazla sex makinesi var. Bu gece elde etmem lazım." dedi Serkan.
Pis sapık!
"Ya! Sapıklık yapma benim yanımda. Kötü oluyorum. Kaç defa diyeceğim!" dedi Nazlı.
"Pardon, güzellik. Özür."
Salak bunları hepsi.

Kafamı alaylıca iki yana sallarken okulun önünde ki 6'dan fazla gence takıldı gözüm.
Hepsi de jilet gibi vallahi.

Gözlerimi onlardan ayırıp parti yapacağını söyleyen kızın bize doğru gelmesini bekledim.
Yeşil gözlerini üzerimizde gezdirirken yanında ki sarışın konuştu.
"Geliyorsunuz değil mi?"
Serkan kıza doğru yaklaşıp kafasını kızın dibinde durdurdu.
"Heralde. Bizim için yapıyordunuz değil mi?" dedi. Eminim o kızı şuan da öpmek istiyor.
Kız yavaşça Serkan'ı kendinden uzaklaştırdı.
"Tabii kide. Sizin için düzenledik partiyi, yani gelmemeniz tuhaf olurdu. Neyse sanırım fazla konuştuk. Biz kaçalım artık."
Niye bilmiyorum ama şu sarıyı gözüm hiç tutmadı.
Sanki bir işler çeviriyor gibi.

"Akşam görüşürüz bebeğim." dedi Serkan sarışının ardından.

Kızsa onu takmadan devam etti yoluna.

Papatya'MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin