Bu aralar erken kalktığım için beynime bir küfür daha savurup yataktan kalktım. Bugün Barbaros&Bade takımı bitecektik.
Lanet banyoya girip kolumda ki sargı bezini çıkartıp kolumu yıkadım sonra oksijenli su yardımıyla mikrop kapmasın diye sargı bezimi tekrar koluma sardım.
***


(Derin çizikler bulamadım, artık bununla idare edicez.. :Dd)
***
Elimi yüzümü yıkayıp banyodan çıktım. Üzerimde ki geceliklerden kurtulup dolabın karşısına geçtim. Siyah, papatya desenli kısa örgü kazağımı ve yüksek bel siyah şort jeanımı çıkartıp üzerime geçirdim. Siyah nike spor ayakkabılarımı ayağıma geçirip makyaj aynamın önüne geldim. Ve sade eyeliner ile makyajımı sonlandırıp saçımı sıkı ama salaş bir topuz yapıp yan tarafıma plastik bir papatya yerleştirdim. Siyah nike çantamı alıp içine bütün çakılarımı ve iki tane silah koydum. Banyoya girip sargı bezleri, oksijenli su, tentirdiyot ve birkaç hap alıp banyodan çıktım. Aldığım haplar ağrı kesiciydi. Dikiş için kullanılan odaya girip iğne ve iplik aldıktan sonra oradan da çıktım, Emir'in odasına girip odayı kurcalamaya başladım.
Emre ve Emir grubu toplamaya gitmişti, Serkan'ın arabası sanayideymiş..
Bir sürü boks eldiveni ve şortları vardı. Ona bir ara bunları soracağım. Sert ve büyük bir lastik bulup onu çantama attım.
Çalan zili duyunca hızla odadan çıkıp merdivenlerden indim. Çanta odada kalmıştı.
*
"Biz hazırız, gencolar.."
"Biz?" dedi Nazlı Merve'ye. Nazlı gelmek istemiyordu ama onun usta dövüşüne ihtiyacımız vardı. Gelmek zorundaydı.
"Nazlı geliyorsun, sorun çıkartma da geç kalmadan gidelim, hadi."
Ikilinin tartışmasına gözlerimi devirip Merve'nin deri kıyafetine göz attım.
Ajanlar gibi deri bir tulum giyinmiş ve silahlarını onların yanına koymuştu. Komik bir durumdu, ama gülmedim. Utanırdı yani ondan...
"Hadi, çıkıyoruz."
Murat abi, 30'lu yaşlarındaydı ve bizim için çalışıyordu, şimdiyse bize 20'ye yakın destek göndermişti. Özel Harekat Polisleri gibi giyinen 20 kişi...
Murat abi yanımızda yoktu ama sanki yanımızdaymış gibi emir veriyor, orduyu o yönetiyordu.
"Pekala, hadi çıkalım o zaman.."
***Yazardan;
Kaan ve grubu eve girmek istemediklerinden dolayı kapı önünde bekliyorlardı. 5, hatta 6 araba konvoy hâlinde Barboros denilen adamın evine gittiler. Tahmin ettikleri gibi bir sürü koruma vardı dışarıda, emir veren Murat 2 kişinin kapının önünde ki iki korumayı halletmesi gerektiğini söyledi. Kaan'ın grubundan iki kişi silahlarıyla birlikte kapının önünde ki korumaların şaşırtmaca oynayarak boyunları kırdılar. Son olarak kapıyı açarak diğerlerine gelmelerini işaret ederek kapı kenarında beklediler. Silahların ucunda ses çıkartmayan o şeylerden vardı, içeridekinler dışarıda olan olayı duymuyorlardı.
Sağlıkla ilgilenen Samet olayın dışındaydı, ondan başka kimse dikiş atmasını bilmiyor, doktorluk okumuyordu. O yüzden onu çatışmaya almamışlardı. Genç kızlardan Nazlı, bu kadar kalabalık ve silahlı insan olucağını düşünemediğinden ufak bir şok geçirmiş, sonra ise kendini toparlamış ve kafes dövüşlerinde öğrendiği taktikleri korumalara uyguluyordu. Merve, Serkan ve Kaan keskin nişancılık yapmak için evin çatısına tırmanmış, oradan rastgele ateş ediyorlardı. Merve ve Serkan, Kaan'ı tedirgin ediyor, yetmezmiş gibi silahla oynuyorlardı. Miray, Emir ve Kaan'ın grubundan birkaç kişiyle grup olmuş bıçaklarını konuşturuyorlardı. Emre ve Kaan'ın grubundan geri kalan birkaç kişi eve girmeye çalışıyor, bir yanda dövüşüyorlardı. Destek olarak gelen ekipler büyük silahlarını konuşturarak, yere serilmemiş olan korumaları yere serdi.
