Meleğin Fısıltısı (Harry Styles Fanfic)

-20-

Yorumlar ve vote için teşekkürler çok öptüm :* Sınır +150 read :D :D teeşeekürler bebişler. Bi dahaki bölüm yorum atanların ismini yazacağım :D



Koltuğa oturduğumda sadece oturttuğunda sadece 7-8 saat önce burada yine aynı koltukta oturduğum aklıma gelmişti ve sonra olanlar… Hayatım gittikçe garipleşmişti. Ne olduğunu çözemiyordum ve hızına yetişemiyordum. Mike karşıma oturmuş başına yan tutarak beni izliyordu. Derin bir nefes aldım. Evet! Toparlanıp birkaç soru sorabilirdim. Ama ne soracaktım? Beynim o kadar boşalmış gibiydi ki… Sanki biri başımı yarıp tüm olayları tuvalete atmış ve sifonu çekmiş gibiydi.

‘Mike sen çok çabuk iyileştin.’

‘Porschedan daha yaşlıyım.’

Gülümsedim. ‘Yani daha günahkar.’

Kafa salladı ve beni taklit etti. ‘Yani daha günahkar.’

Ellerimi önüme alıp bakımsız tırnaklarıma bakışlarımı diktim.‘Porsche sana yine zarar verecek.’

‘Bu sefer zor.’

‘Neden?’

‘Çünkü artık hazırlıklıyım.’

‘Hazırlıklı mısın?’

‘Evet. Hadi Diana uyumalıyız sabah çok işimiz olacak. Benim yatağıma geç ben zaten uyumuyorum.’

‘Bende uyumuyorum.’ Dedim kaşlarımı çatarak. Mike aptalca sırıttı ve bana doğru adımladı.

‘Ne gülüyorsun?’ diye çıkıştım.
‘Sarhoş olmuşsun.’

 ‘Ben sarhoş falan değilim.'

Beni ani bir hareketle belimden kavradı ve kaldırdı. 

‘Tamam sarhoş değilsin.’Diye mırıldandı.Sıcacık nefesini yüzümde hissetmek beni büyülemiş ve içimi ısıtmıştı.

***

 Gözlerimi karanlığa açtım. Dışarıdan sızan ayın ışığı bana yetmiyordu, pencereden gelen soğuk hava beni titretecek kadar üşütüyordu. Neredeydim?  Burası neresiydi? Mike. Evet onun evindeydim beni evine getirmiş, yatağında yatmama izin vermişti. Sarhoştum. Şapşal pencereyi kapamayı unutmuştu. Ayağı kalktım ve pencereye yöneldim. Gözlerim dışardaki sokağın köşesindeki eski Jeep’teydi.Tanıdık geliyordu.

 Sanki Porsche’n  eski Jeep’iydi. Kafamı pencereden dışarı çıkardım ve iyice Jeep’i inceledim. Bu kadar benzerlik normal miydi? Hayır ya da evet. Sonuçta Arabalar birbirlerine benzerler. Derin bir nefes aldım ve pencereyi kapatıp perdeyi çektim ki arkamda ikinci bir nefes hissettim. Mike diye düşündüm. Tanrıya dönerken o iki saniyede onlarca dua ettim ama ben kötü olandım. Dualarım kabul olmazdı.

Arkaya bir adım attım ki belimden tutup kendine bastırd 

‘Ne arı-arıyorsun burada. Nasıl girdin buraya?’

‘Buraya girmedim sadece rüyandayım.’

Onu hızla ittim. ‘Rüya mı?’

Omuz silkti. ‘Başardım. Uzun zamandır bunu yapmaya çalışıyordum ve başardım. 

‘Siktir git Porsche. Rüyalarımdan ve gerçeklerimden uzak dur.’ Dedim o beni tekrar kendine doğru çekerken.

‘Senin bu hallerine aşık oldum.’

‘Ol-Olmuştun.’ Diye düzelttim.

‘Rüyalarda sihir etkisini göstermez. Rüyalar gerçek hayattan daha gerçekçidir.’