HEY BENİ AFFEDİN DİYE YB YAZDIM. İYİ OKUMALAR BÖLÜM OKUMA SAYISAN GÖRE YB GELECEEK :D
YORUM ATAN İNSANCIKLAN ÖBÜR BÖLÜM İTHAFENLERE DEVAM EDECEĞİM.
AYRICA HİKAYEYE KAPAK YAPAN BEYZAYADA TEŞEKÜR EDERİM. BU BÖLÜM O YÜZDEN ONUNN. UMARIM HİKAYEYİ HALA TAKİP EDİYORSUNDUR (KAPAĞI BİR AY ÖNCE YOLLAMIŞTI DA)
İYİ OKUMALARDİANA
Uzunca bir süre bu boş alanda yürüdüm. Gökyüzü maviydi. Ben başaklarla kaplı bu tarlanın ortasındaydım. Çok fazla yürüdükten sonra kendimi burada bulmuştum. Her şey bir rüyayı andırıyordu. Rüya olabilir miydi sahi?
Renkli elbisem başaklarla birlikte uçuşuyordu. Rüzgarı hissedemiyordum. Dokunduğum başakları hissedemiyordum. Hissettiğim tek şey gözyaşlarımdı.
Uzunca süre yürüdükten sonra güneşide bulmuştum ama beni yakmıyordu. İlk zaman korktum çünkü hiçbir şey hissedememek çok kötüydü. Harry’i dünyadayken nasıl hissettiğini şimdi daha iyi anlıyordum. Onun için nasıl bir ceza olduğunu şimdi anlıyordum. Hissedemediğimi fark ettiğim ilk dakikalarda sürekli ağladım. Ne kadar ağladığımı bile bilmiyorum burada zaman kavramı yok. Güneş yürüdüğüm zaman kavramınca hep aynı yerindeydi. Onu nasıl buldum bilmiyordum. Belki de burada hava kararmıyordu, belki de gökyüzünün tek sahibi güneşti.
Başakların ortasında sallanıp etrafı izledim. Hiç kimse yoktu ve ben nerede olduğumu bilmiyordum bu.. Bu çok garipti. Sol tarafım toz pembeye dönmeye başlamıştı sağ tarafsa hala masmaviydi.
Burada olmam saçmalıktı. Belki de ruhum bir yere sıkışmıştı ya da bedenim. Kendimi göremiyordum bile. Burası… Burası çok boktandı. Burada yalnız olmamalıydım. Ölmüş olsaydım burada yalnız olmazdım. O zaman neredeydim?
Belkide cennet ve cehennemin ortasında sıkışıp kalmıştım. Tanrı belki de daha iyi mi kötü mü bir insan olduğuma karar veremiyordu. Ama bu yüce biri için saçma olmaz mıydı?
Mike ne yapıyordu acaba? Benim için kendini feda etmişti şimdi ona ne olacaktı? Kendini suçlamazdı umarım. BU asla onu hakketmiyordu. Ölmem ona bir ceza olacaktı ama yaşamama da bir ceza değil miydi bensiz daha özgür hareket edebilirlerdi. Başları beladan kurtulurdu. Daha mutlu olurdular.
Yürümeye devam ettim toz pembe olan gökyüzü ilgimi çekmişti. Yürüdükçe sanki rahatlıyordum. Arada hala ağzıma demir tadı geliyordu ama kan olmadığına emindim çünkü hiçbir yerim kanamıyordu. Kendimi oldukça iyi hissediyordum. Tek sorun yalnızlıktı. Yalnızlık ve hissizlik çok canımı sıkıyordu. Dokunduğum hiçbir şeyi hissedemiyordum, içimde manevi acılar dolup taşıyordu.Küçükken anneme söylediğim o kötü sözler şimdi canımı yakıyordu. İlk sevgilimin bana çirkinsin yorumu şimdi beni üzüyordu. Bana çirkinsin dediğinde ona aynaya bakmasını söylemiştim ama o buna gerek duymamıştı çünkü okulun tüm kızları onun peşinden koşuyordu ve ben onun bana oyun oynadığını fark edemeyecek kadar temizdim.
Sanı başakların arasından geçerken düşünceler hızla beynimden geçiyordu.
İlk sevgili.
Anneye söylenen kötü sözler.
Bana oynanan alçak oyunlar.
Eğer ben şimdi ölmüşsem ne olacak? Ben bu hayattan ne öğrendim ki? Hiçbir şey. Peki ben neden dünyaya gönderilmiştim? Niye doğmuştum? Niye nefes almıştım? Amacım yoksa o lanet dünyada neden yaşamak zorunda bırakılmıştım?
Ne istemişlerdi benden?
Ben neden nefes almıştım o zaman?
Dizlerimin üstüne çöktüm. Hızla nefes alıp vermeye başladım. Ne oluyordu bana?
“Harry!” diye bağırdım kendi sesim yankılanarak kulağıma geldi.
Onu ilk kez buradayken düşünmüştüm. O içimdeki boşluğu dolduracak tek kişiydi. BU hissizlik o yüzdendi çünkü ben ondan öncede böyleydim. Hissiz.
“Harry!” diye bağırdım.
Beni duymak zorundaydı. Beni hissetmeliydi. Beni buradan kurtarmalıydı.
Gözyaşlarım renkli elbiseme düşerken hıçkırdım. Ben hiç bu kadar yalnız kalmamıştım.
“Dayan sevgilim.” Dedi kulağıma o yumuşak ton. Ne olduğunu anlamadım. Hıçkırıklarımın arasında o sesi bile zor duymuştum. Kimin söylediğini bilmiyordum. Sesimi kestim ve ayağı kalktım.
“Kim var o-rada?”
Gözyaşlarımı elimin tersiyle silerken delirdiğimi düşündüm. İşte bu kadardı! Akıl hastası olmuştum. Keçileri kaçırmıştım. Bu kadar olaydan sonra olması en normal şey olmuştum: Delirmiştim! Yüce İsa!
“Kendine geliyor.”
Arkamdan geliyormuş gibi oldu arkamı döndüm ama kimse yoktu. Ses tonu çok tanıdıktı ama bir türlü aklıma gelmiyordu.
“Harry!” diye bağırdım tekrar. Belki de beni duyuyordu! Umut dolmuştu yüreğim.
“Dayan.” Dedi o tanıdık ses ve o an elimde bir sıcaklık hissettim. Görünürde hiçbir şey yoktu ama hissediyordum. Onu hissetmek… O kadar güzeldi ki… Çok uzaktaydı belli ki ama elimi tutuyordu.
“Kurtar beni!” dedim.
“Ona yardım et!” dedi bu sefer o ses sert bir şekilde.
“Yardım etmeye çalışıyorum. Birazdan ayılacak.”
Mike’tı. Mike ve Harry. Beni kurtarmaya çalışıyorlardı. Gülümsedim. Buraya geldikten sonra ilk defa gülümsedim. Ne yapacağımı bilemedim. Ben rüyadaydım.
Ve biraz sonra gözlerimi açtım.
*
İrislerimi örten gözkapaklarımı yukarı kaldırdığımda başıma doğru eğilmiş iki kafa gördüm. Yeşil gözler hemen dikkatimi çekti ve burnum sızlayıp gözlerim yaşarmaya başladı.
Bir iyi bir kötü haberim vardı.
İyi haber ölmemiştim.
Kötü haber yakında ölecektim.
“Ah! Hadi ama ağlamamalısın.” Dedi Mike.
Onun dinlemedim ve güçsüz kollarımı Harry’nin boynuna sardım ve hiç aklımdan geçmeyen bişey söyledim. “Beni kurtar. Be-ben bunları yaşamak istemiyorum. Tanrım… Ç-çok kötüydü.”
Kollarını belime sardı. “Seni kurtaracağım söz veriyorum.”
Bir kol beni geriye çekti. Mike bana su verdi. Harry’e başını salladığını gördüm. Herkesin suratı beş karıştı. Kimse mutlu değildi.
Olamazdılar ki çünkü ben yakında ölecektim. Bardağı kenara bıraktım.
“Ne hissettin?” dedi Mİke sonra bir ses onun sorusunu duymamış gibi konuştu “Nasıl hissediyorsun canım?”
Akathi’yi yanımda buldum. Bana merhametli bakışlarını ilk kez fark ettim, tüm gözler benim üzerimdeydi.
“Uyumadan önceki halimden daha iyi.”
Bana biraz daha su uzattı Mike.
“Baygındın.”
“Be-ben bir rüyanın içerisindeydim. Kimse yoktu. Hissizdim, manevi acıları sadece hissedebiliyordum.”
Sırtımda bir el hissettim. Ona döndüm. Daha önce hiç bu kadar hüzünlü görmemiştim. Benden bişey sakladıkları anlaşılıyordu.
Mike’a döndüm. Bayılmadan önce Akathi’nin dediği şeyi hatırladım.
![](https://img.wattpad.com/cover/7339792-288-k348303.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meleğin Fısıltısı (Harry Styles Fanfic)
FanfictionKötüyü ve iyiyi oynayan bir melek. Geçmişinden habersiz bir kız. Onları bekleyen amansız maceralar sizlerle. Her şey bir araba yangınıyla başladı. Sonra ikisi de uzun zamandır aradıkları aşkı buldu ama önlerinde büyük bir engel var. Bu engel ne...