Öncelikle gündemdeki bir konudan bahsedeceğim. Ben hırsız değilim Becca'ya ulaşmayı dilerdim ve onun hikayesinin konusunda bir hikaye yazdığımı söylemeyi çok isterdim. Kitabı doğru dürüst okumayıp bana hırsız muamelesi yapan insanlar var. Kırılmadım o gerizekalılar gerçekten umurumda değil. Daha önce bazı yerlerini hush hushtan aldığımı söylemiştim.(Konu bakımından) Onun dışında hush hush serisinde mistral ve diğer şeyler yok bir tek melek konusu benziyor. Kitabı doğru dürüst okuyup bana yorum yapın zaten düzgün okuyanlar benzemediğini söylüyor.
Geç geldi. Özür dilerim. Her şey için teşekkür ederim.DİANA
Başkalarını dinlemek ayıp olabilir. Ama sonuç olarak kimse beni görmüyor ve bu yüzden beni yargılayamazlar ayrıca dinlediğim kişi sevgilim ve mike... İkisi de itiraf etmeliyim ki baş belası. Onları dinlememin büyük bir hata olduğunun farkındayım ama önemsemiyorum ve sonunda üzüleceğimi biliyorum.'Sihri iradenle aşabilirsin biliyorsun değil mi?'
Harry gözlerini kaçırdı ve sustu.
Mike aklına bişey gelmiş gibi gözleri parladı ve bilmiş bir ses tonuyla 'Tabi ya..' diye mırıldandı.
Harry gözlerini ona çevirdi.
'Tek bir kelim edersen seni-'
'Bana bir açıklama borçlusunuz!' Diye çıkıştım. Gerçekten de bana borçlulardı. Mike beni mistrala dönüştürmeyi nasıl düşünebilirdi? Peki Harrynin benden-bizden sakladığı neydi? Artık bu iş canımı sıkmaya başlamıştı. Harrynin ikide bir bir şeyler saklaması can sıkıcıydı.
İkisi de susuyordu. Ellerimle gözlerimi ovdum. Sinirlerim bir an gevşemiş gibiydi. Başım hafif dönüyordu. Sanki dünya tepe taklak oluyordu. Yavaşça kendimi dizlerimin üstüne bıraktım. Harry bana doğru birkaç adım attı.
'Bana ne olduğunu artık anlatacak mısın?' diye sordum.
Tekrar adım sesleri geldiğin de kafamı kaldırdım ve arkasını dönüp gittiğini gördüm.
'Seni dışarıda bekliyorum.'
Mike baktığım da onunda Harry’e baktığını gördüm.
'Kimi bekliyor?' Derken Mike artık çift gördüğümü fark ettim.
'Bilmiyorum. Canı cehenneme!'
Sesi birkaç defa kulaklarım da yankılandı. Mike yanıma geldi ve dirseklerimden tutup kaldırdı. Ellerimle omzuna tutundum.
'Ben mistralla dönüşmek istemiyorum.'
'İyi değilsin.'Kafamı onu onaylarcasına salladım. Beni yavaşça kucağına aldı ve yürümeye başladı. Her ayak sesi tapınakta yankılanıyordu.
***
Arkamda sıcak bir vücut hissettim. Bu vücut kalçalarıma da baskı yapıyordu. Biraz sonra iki el belimden beni sardı.
‘Biranı getirdim diye mırıldandı ve bana bir bira uzattı. Biramı yudumalarken çoktan boynumu öpmeye başlamıştı.
‘Harry…’ diye mırıldandım… Kendimi tutmak elde değildi.
‘şitt.’ Dedi yumuşacık sesiyle.
Bira mı dikerken daha fazla dayanamayıp ona döndüm ve kendimi dudaklarına hapsettim.
Bardan çıkınca ellerimi sıkıca tuttu.‘Hadi…’ diyerek beni çekiştirmeye başladı. O kadar hızlı çekiştiriyordu ki elimdeki bira yere düşüp paramparça oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meleğin Fısıltısı (Harry Styles Fanfic)
FanficKötüyü ve iyiyi oynayan bir melek. Geçmişinden habersiz bir kız. Onları bekleyen amansız maceralar sizlerle. Her şey bir araba yangınıyla başladı. Sonra ikisi de uzun zamandır aradıkları aşkı buldu ama önlerinde büyük bir engel var. Bu engel ne...