20

7.3K 518 411
                                    

Multiye Yoonmin koyasım geldi sagaghaha

***

Yorulmuştum.

Sabahtan beri aynı şarkıyı yaklaşık 500 kere söylemiştik. Ben dahil herkes bıkmıştı. Bıkmak kelimesi az kalırdı, ölmek istiyecek kadar çok sıkılmıştım.

Sonunda uzun bir ara vermiştik ve hayatımın %90'ı olan uyumak fiilini gerçekleştirmek için hiçbir engel yoktu. Koşarak koltuğa ilerlerken birinin kapüşonumdan tutmasıyla durmak zorunda kaldım. Sadece durmadım, yere çakıldım...

Beni yere düşüren Suga ve odadaki görevliler dahil herkes gülmeye başlayınca sinirle ayağa kalktım. "Ya amacın ne senin?" Hâlâ gülüyordu...

"Gülme bak döverim!" 'Babam polis benim, adam ol' triplerimi takınarak tekrar arkama döndüm ve koltuğa ilerlemeye başladım.

Bilin bakalım ne oldu? Orangutan tipli Sugar beni yine durdurdu!

"Ne var?" dedim sakince bağırıp çağırmak yerine. Sakinliğim biraz sonra çıkacak kavganın habercisiydi. Sabrım tükeniyordu.

"Sıkıldım." Herkes gülmeyi bırakmış işine dönmüştü. Artık benimde Bay Orangutan'ın gereksiz işleriyle uğraşmak için bol bol zamanım vardı. Harika!

"Bana ne bundan Sugar? Git işine. Uyuyacağım ben." Gayet net bir sesle konuştuktan sonra gidemeyeceğimi bildiğim için vereceği cevabı bekledim. Gitmem için kabul etmesi gerekiyordu. Yine bir kapüşon vakası yaşansın istemiyordum.

"Hey! Senin karşında Min Yoongi duruyor, kendine gel." Bunu söyleyen iç sesim olması gerekirken oydu... Bir an afalladım. Evet, karşımda Min Yoongi duruyordu. Birçok kız hayranı vardı. Ama nedense o, gelip bana çatmıştı.

Aslında nedenini biliyordum. Bunu daha önce söylemişti. 'Çünkü seni seviyorum' demişti. Gerçek miydi, hâlâ emin olamıyordum... Onu ilk 'seni seviyorum' dedikten sonra bir kızla öpüşürken görmüştüm. Güvenemiyordum ve bence haksız değildim.

"Ay iyiki bi yakışıklısın. Egolara bak." Bütün düşündüklerimin üzerine aklımdan hiçbir şey geçmemiş gibi konuşmam garipti. Şaşkın bakışlarını gözlerime diktiğinde neden böyle baktığını anlayamamıştım.

Yanlış bir şey söylememiştim, değil mi?

Söylediklerimi gözden geçirdim.

Kahretsin! Kahretsin yakışıklı insanlar! Kahretsin orangutan tipli yakışıklı Suga!

Niye bölyle bir şey demiştim şimdi ben?

"Yakışıklı olduğumu kabul ediyorsun yani?" Bunu gülerek söylemişti.

"Kes be orangutan." Rezildim.

"Orangutan mı?"

"Evet, orangutan. Beğenemedin mi?" Ellerimi belime koyup sıkılgan ifademi bedenimle belli ettim. Umursamıyordu.

"Sugar daha iyiydi." Beynimde 'Sugar' ve 'Orangutan'ı kapıştırmaya başladım.

Üzgünüm yakışıklı, orangutan solda sıfır bırakıyor.

Gerizekâlı olduğum gerçeğini unutmaya çalışarak ondan kurtulmak adına bir şeyler uydurmaya çalıştım. "Git kendini eğlendirecek başka birini bul. Benden fayda gelmez."

sugar • mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin