BÖLÜM 8

45.8K 2.1K 168
                                    

Çok uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakacağım :) Bölümü yetiştirmek için çok çabaladım. Okulda başladığım yazma işini evde de devam ettirdim. Yarın küçük bir seyahat planım olduğu için bugüne yetiştirmek zorundaydım. Dilerim beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur. Alaz bekleyenler, bu bölüm olduğu gibi size gelsin :) Şimdiden hepinize iyi geceler. Ben bölümü ekler eklemez yatacağım, gözlerimi zor açık tutuyorum ^-


Alaz kendini toplantıya veremiyordu. Ne kadar odaklanmaya çalışırsa çalışsın, olmuyordu işte. Hafızası bağımsızlığını ilan etmiş, gözlerinin önüne Ateş'in son anını getiriyordu durmadan. Ateş'i hatırladıkça Zeynep'i de düşünüyordu istemsizce.

Nerede hata yapmıştı ki Alaz? Geçmişe dönüp neyi değiştirse bugün bu yaşadığı huzursuzluğu silebilirdi? Gençti işte. Zeynep de çok güzeldi, çok masumdu. Hala da öyleydi ancak Alaz için bütün cazibesini yitirmişti.

Son iki günü geçmişi sorgulamakla geçiyordu. Korunma tedbirsizliğinin bütün sorumluluğunu Zeynep'in omuzlarına yüklemenin büyük bir haksızlık olduğunu görebiliyordu artık. İş işten geçmişken ona sırt çeviremezdi elbette. Ancak babasının bir kuruş vermeden kapı dışarı edeceği yönündeki tehditlerine kulak vermenin de gereği yoktu. Mezun olmuştu o. Diploması vardı. İstese ailesinin parasına ihtiyaç duymadan ayakta kalabilirdi. Evlenerek üç hayatı birden zindana çevirmenin mantığı neredeydi? Zeynep ile ayrı dünyaların insanları oldukları öylesine belliydi ki... Birbirlerini çekici bulmuş olmaları evlilik için geçerli bir sebep değildi.

"... Siz de öyle düşünmüyor musunuz Alaz Bey?"

Alaz daldığı düşüncelerden kendisine seslenilmesi üzerine uyandı. Başını kaldırıp kendisine soru soran Pazarlama Müdürü'nün yüzüne baktı. Kendisine sorduğu sorunun ne olduğunu bilmediği için kaşları çatıldı.

Yanında oturan Hale onun durumunun farkına vardığında usulca eğildi ve kulağına yeni yatırımla ilgili fikirlerinin sorulduğunu mırıldandı. Ancak bunu yaparken pek de mutlu olduğu söylenemezdi. Alaz'ın derin düşüncelere dalmasının sebebi olan kişi ya da kişileri artık hayatlarında ne görmek ne de duymak istiyordu çünkü.

Alaz Pazarlama Müdürü'nün sorusuna geçiştirici bir cevap verdikten sonra boynunu rahatlatmaya çalıştı.

"Arkadaşlar, bugünlük bu kadar yeter," dedi. "Daha sonra devam ederiz."

Sorumlu Müdür ve Müdür Yardımcılarından oluşan toplantı ekibi önlerindeki dosyaları toparlayıp teker teker odadan ayrıldılar. Hale ise olduğu yerde oturmaya devam etti. İkisinin uzun süredir kaçak bir ilişki içinde olduğunu bilen çalışanlar ise bu durumu garipsemediler. Çıkarken verdikleri selamlar Hale tarafından limon yemiş gibi ekşi bir suratla karşılandı.

Son personel de toplantı salonundan çıkıp kapıyı kapattıktan sonra Hale sinirli bir ifadeyle Alaz'a döndü. Genç adam da ona bakıyordu.

"Sen neden çıkmadın?"

Alaz'ın sorusuyla yüzündeki sinirli ifade bir anlığına yerini şaşkınlığa bıraktı genç kadının.

"Ne demek neden çıkmadın?"

Alaz kaşlarını çattı. Anlaşılmayan bir dilde mi konuşmuştu da Hale kendisine böyle bir soru soruyordu acaba?

"Gayet basit bir soru sordum Hale. Neden çıkmadın sorusunun neresini anlamadın?"

Hale oturduğu yerde tamamen Alaz'a dönüp kollarını masaya dayadı. Genç adamın yüzündeki ifadeyi daha rahat görebilmesi için öne doğru eğildi.

SİTEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin