Herkese iyi geceler :)
Sözü çok çok uzatmayacağım. Öncelikle geçen hafta benim dayımın düğün haftası olduğu için bölüm gelmedi. Koşturma esnasında bölümü yetiştiremedim. Bu hafta da gününde yayınlamayı planladığım halde, dün elim yazmaya yanaşmadı. Bugün sizleri daha fazla bekletmemek adına bölümün bir kısmını ekliyorum. Buna 'Parça 1' diyorum ki, bölümün kısa olduğunu söylemeyesiniz. Parça 2'yi Pazar gününe eklemeyi düşünüyorum. Pazar günü tekrar görüşene kadar kendinize çok iyi bakın. İyi okumalar dilerim ^-^
Hale ile konuştuktan sonra epey dalgınlaşmıştı Alaz. Genç kadının imzaladığı boşanma kağıtlarına ve bıraktığı diğer şeylere gözlerini dikmiş, bunun da altından bir şey çıkacak mı diye düşünmeye dalmıştı. Hale hayatına girdiğinden beri o kadar çok soruna sebep olmuştu ki ister istemez bu boşanmanın da sorunsuz sonlanmayacağına dair bir hisse kapılmıştı genç adam. Fakat yakında eski karısı olacak olan genç kadın ilk defa kendisini şaşırtmış, onu haksız çıkarırcasına gidip boşanma işlemlerini başlatmıştı. Fakat her şeye rağmen tam anlamıyla rahatlayamıyordu Alaz. Bir şeylerin ters gideceğine dair garip bir beklenti içerisindeydi.
Düşünceler arasında kaybolmuşken kapısı çalındı ve adını çıkaramadığı, fakat Hale'nin asistanı olduğunu bildiği genç bir kız içeriye girdi. Elinde onay bekleyen haftalık raporlarla Alaz'ın masasının önüne gelip durdu.
"Alaz Bey, Hale Hanım belgeleri imzalamanız için yolladı," dedi. Alaz daldığı düşüncelerden Hale'nin adının geçmesiyle sıyrıldı. Kaşlarını çatarak, belgeleri vermesi için elini genç kıza doğru uzattı. Genç asistan büyük patronun önünde bulunduğu her seferinde olduğu gibi titreye titreye belgeleri kendisine uzanan ele bıraktı ve bir adım geri çekilip, ellerini önünde bağladı.
Genç adam kendisine verilen kağıtların ilk sayfasına şöyle bir göz attı. Beklediği, gerginliğe sebebiyet verecek bir şey olmadığını gördüğünde gevşeyerek arkasına yaslandı. Kağıtları önüne koyarak kalemlikten bir kalem çıkardı. Kağıtların sağ altında gördüğü isminin bulunduğu yerlere imzalarını attıktan sonra kalemi yerine bıraktı. Sayfaları alıp, masaya vurarak düzeltti ve önünde el pençe duran asistana geri verdi. Asistanın kendisinden çekindiğini gördüğünde, bunu kırabilmek adına yüzüne ufak bir tebessüm kondurdu. Genç kız çıkarken de arkasından "Kolay gelsin," diye seslendi.
Asistanın çıkmasının ardından bir süre daha kendini işlerine veremedi. Çalışamayacağını anladığında bilgisayarını kapatıp ayaklandı ve üzerine çekidüzen verdikten sonra ofisten ayrıldı. Evine giderken, orada Hale ile karşılaşmayacak olmanın verdiği bir rahatlık vardı üzerinde. Arabasını park edip, bundan sonraki hayatının hayallerinin verdiği neşeyle ıslık çalarak apartmana girdi. Asansörle dairesine çıkarken elleri ceplerindeydi. Hale'nin kendisine iade ettiği anahtarla oynuyordu.
Asansör katta durduğunda, ellerini ceplerinden çıkarmak zorunda kaldı. Kapıyı itekleyip, açtıktan sonra elindeki anahtarı kapının kilidine yerleştirdi. Kilidi çevirip de kapıyı aralamasıyla büyük bir şaşkınlığın içine düşmesi bir oldu.
Evi darmaduman olmuştu. Evinden geriye koca bir çöp yığını kalmıştı! Antreden başlayan ve içeriye doğru yol olan parçalanmış eşyalar diğer odalarla ilgili ön bilgi verir nitelikteydi. Alaz bir anda telaşla içeriye atıldı. Ayaklarındaki ayakkabıları çıkarma gereği bile duymadan Ateş için hazırladığı odaya koşturdu. Kapıyı açmasına gerek kalmadan, içerideki manzara ile burun buruna geldi.
Alaz dişlerini gıcırdatırken, yumruk olmuş elini açık duran kapıya geçirdi.
"Allah seni kahretsin Hale!" diye öfkeyle bağırdı. Ayağının altında parçalanmış halde duran ayıcığa tekme attı ve ters çevrilmiş haldeki tekli koltuğu kaldırıp duvara fırlattı. Deli bakan gözleri önce bütün odanın etrafında şöyle bir dolandı ve sonra göz kapaklarının ardına saklanıp sakinleşmeye çalıştı. Fakat ne yaparsa yapsın kar etmiyordu. Alaz bir türlü sakinleşmiyor, aksine her geçen an kendini biraz daha öfkeli hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİTEM
RomanceBir kadın, Hayatı zor yoldan tecrübe eden, zor bir karar vermeye itilen, dimdik ayakta kalan... Bir adam, Sevmeyi bilmeyen, henüz yeterince büyümeyen... Bir yabancı, Kadının her anında yardımcı... Ve bir çocuk, Geleceği masumiyetle yıkanmış, geçmişi...