AŞK ACISI

526 61 8
                                    

Son olanlardan sonra her yerde deli gibi Ece'yi aramıştım ama yoktu. Evlerine bile bakmıştım ama yoktu. İnsanlar bana tuaf bir şekilde bakıyordu. Eee gayet normal üzerimde pijamalarımla sokakta deli gibi dolanıyordum. Yanımda telefonum da yoktu. Eve dönüp abim ve Buse'yi görmek ise en son istediğim şeydi bu durumda. Yapacak birşeyim yoktu ama. Eve gidip üzerimi değiştirip telefonumu alırsam herşey daha kolay olabilirdi. Kaldırıma geçerek hızlı adımlarla eve doğru yürümeye başladım.

Yaklaşık 20 dakika sonunda eve ulaşabilmiştim. Kapıyı çalarak açılmasını bekledim. Kapıyı açan kişi Buse olunca büyük bir şaşkınlık ve öfke içerisinde içeri girdim. Cidden mi abi? Bunu nasıl yapmıştı hala aklım almıyordu. Buseyle sevgili olması gayet doğaldı onu Ece ile çık diye zorlamıyordum. Zorlamazdım da..ama Ece'nin yanında bu şekilde söylemesi onu paramparça yapmıştı. Ece hassas biriydi ve abimi çok seviyordu. Abim için o kadar çok şeye katlanmıştı ki.. Bunu hak etmemişti kesinlikle!

Merdivenlere yöneldiğim sıra abim

"Kahvaltı yapmayacak mısın?" diye sordu. Benimle dalga mı geçiyordu bu mankafa?!

"İştah mı bıraktın?" Diye sordum kafamı korkuluktan uzatırken

"Senin dilin çok uzamış." Dedi imalı bir şekilde. Resmen düzgün konuş Buse var diyordu. Gözlerimi devirip.

"Sen pardon..Siz umrumda değilsiniz!" Diyerek merdivenleri çıktım. Annemin ve babamın şu an zorla orda yemek yediklerini çok iyi biliyordum. Çünkü onlarda Ece'yi çok seviyordu sadece babam bilmiyordu Ece'nin abimi sevdiğini.

Odama girerek üzerindeki pijamalardan kurtuldum. Elime ilk geçen dar pantolonumu ve beyaz badimi alarak üzerime geçirdim. Telefonumu arka cebime koyarak birazda para aldım. Saçlarımı çözüp tekrar topladım ve odamdan çıktım. Abime ve Buse'ye hiç bakmadan evden çıkacaktım ki babam durdurdu.

"Nereye kızım?" Masanın başına geçerek ellerimi belime koydum

"Ece'nin nerde olduğunu bilmiyorum. Evde de yok. Onu arayacağım bu durumda yanlız bırakamam baba." Babam anlayışla kafasını sallarken abim

"Aptal ergen tiripleri nerde olabilir ki?" Dedi. Şu an abimi yolmak mümkün mü? Sınırları fazlasıyla zorladığını farkında mıydı acaba? Masa'ya ellerimi koyarak abime doğru eğildim. Annem

"Ayaz. Kendine gelir misin? Bu şekilde konuşmam doğru değil." Diyerek aramıza girmeye çalıştı ama pek becerili olamamıştı.

"Bana bak Ayaz! Söyleyene Buse'yi kaç gündür tanıyorsun 1...2? Peki Ece'yi ne zamandır tanıyorsun? 3yıl...4yıl? Hadi bunları geçtim. 1 yaşı çok görüyorsun ama Buse'nin de bizimle aynı yaşta olduğunu biliyor musun? Aralarında ki tek fark ne biliyor musun? Buse boya küpü gibiyken..Ece öyle değil. Neyse aralarında ki fark say say bitmez zaten!" diyerek evden kapıyı çarparak çıktım. Buse bizimle aynı yaştaydı ama bir yıl erken yazıldığı için 12'ye gidiyordu.

Abimi cidden anlamıyordum. 1 yaşı çok görüyordu ama Buse ile çıkıyordu. Buse yüzündeki bir ton boya ile büyük duruyordu. Ece ise öyle değildi. Ece orta okuldan beri abimi severken bu kız kaç günlüktü?!

Cebimden telefonumu çıkartarak Ece'yi aradım. Telefonu meşgule atmıştı. Ah Ece aç şu telefonu! İki sokak üstümüzde büyük bir park vardı..orda olabilir miydi? Adımlarımı daha da hızlandırarak koşmaya başladım.

Nefes nefese parka geldiğimde etrafta sadece çocuklar vardı. Bir ağaca yaslanmış kız görür görmez o tarafa doğru yürümeye başladım. Ece gibi saçları vardı. Kahve ve orta uzunlukta. Arkasından sessizce yaklaştım. Ece olabilir miydi? Evet evet Eceydi.

Kızıl CadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin