SAÇLARIN ÇOK GÜZEL KOKUYOR KIZIL

497 48 9
                                    

' Uyu yavrum yine sabah oluyor..
Uyumazsan güzel rengin soluyor
Babacığın gelmiş bize bakıyor
Uyu yavrum yine sabah oluyor..'

"Anne?..Nerdesin?!" diye haykırdım boğazım parçalanırcasına. Ama ortalıkta ne annem ne de başka biri kimse yoktu.

"Anne lütfen kaçma benden!" göz yaşlarımla berbaer yere çöktüm. Üzerinde ki beyaz elbise bir anda kan olurken acı bir şekilde çığlık attım

"Anne!"

' Uyu yavrum yine sabah oluyor..
Uyumazsan güzel rengin soluyor
Babacığın gelmiş bize bakıyor
Uyu yavrum yine sabah oluyor..'

"Uyumak istemiyorum Anne! Nerdesin? Seni istiyorum!"

"Özür dilerim kızım. Ben senin annen değilim. Bana anne deme. Bir daha asla!" son cümleyi söylerken fazlasıyla bağırmıştı annem. Babam beliriverdi birden elinde bıçak vardı. Anneme bıçağı verip kafasını aşağı yukarı salladı.

"Neler oluyor?!"

Annem bıçağı karnına sapladı ve bir anda yere yığıldı. Her taraf kan olurken babam diğer elindeki bıçakla bana doğru gelmeye başladı

"Senden nefret ediyorum!" diyerek bıçağı göğsüme sapladı.

Bir anda yataktan fırladım. Terden dolayı alnıma yapışmış saçlarımı geri ittirdim.

"İris sakin ol..İyisin." abim kollarını başıma sarıp beni göğsüne yasladı. Dün olanlardan sonra abimle uyumak istemiştim ve..berbat bir rüya görmüştüm. Çok..Çok kötüydü. "Geçti..Sakin ol. Su getirmemi ister misin?" hayır anlamında başımı salladım. Yanda olmasını istiyordum.

"Ben.." Devamını getiremedim. Kelimler boğazımda düğümlenmişti sanki. Ayaklarımı yataktan sarkıtıp ayağa kalktım. Penceremin önüne giderek perdemi kenera çektim ve Penceremi açtım. Dışarda ki temiz havayı içime çekerken gözlerimi yumdum

"Bütün bi yaşadıklarım bir kabus olsun ve bende artık uyanayım..." diyerek fısıldadım. Gözlerimi geri araladığım da herşey aynıydı. Geri yatağıma dönerek yattım.

"Abi?"

"Hı."

"Eğer diğer aileme gidersem okulum da değişecek mi? Ama ben onlara gitmek istemiyorum..Yani tanımıyorum ki onları. Her ne kadar biyolojik annem ve babam olsalarda 17 yıldır görmedim. Bu beni korkutuyor. Hemde çok..Babam bu akşam..Söylediklerinde beni istemediğini mi ima etti? Babam..Beni istemiyor mu?"

"Hıhı." Başımı çevirip abime baktım. Uyuya kalmıştı. Yüzünün her karışına baktım odama giren ay ışığında. Olur da bir daha görüşemezsek diye.

Bu yaşıma kadar abim bilmiştim Ayaz'ı. O da beni kardeşi biliyordu ya..

Evde daralmaya başlamıştım. Uyku tutmuyordu ve duvarlar sanki üzerime üzerime geliyordu. Komidinin üzerinde duran telefonuma uzandım. 5.39

Güneşin doğmasına az kalmıştı. Çıkıp hava almam gerekiyordu çünkü evde duramıyordum. Dün gece taytımla uyuya kaldığım için üzerimi değiştirme gereği duymadan telefonumu ve hırkamı alarak evden çıktım.

Kollarımı göğsümde bağlayıp yürümeye başladım. Hava serindi. Hırkamı aldığım iyi olmuştu.

Bu sefer sahil yerine cadde de yürümeyi tercih etmiştim. Saat daha erken olduğu için yollar bomboştu. Yerde duran küçük taşa hafifçe vurdum. İlerleyip tekrar önümde durdu yine vurdum.

Kızıl CadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin