Yandı Buralar Ural!

389 32 25
                                    

"Günaydın uykucu Kızıl!" Diyen Ural'ı görmezden gelerek kafamı yastığın altına soktum.

Bir saniye Ural?

Haa Ural.

Ural?!

Dün burda kaldığım yavaş yavaş aklıma dank ederken nefesimi sessizce dışarı verip etrafa bakındım. Evet Ural'ın odasındaydım.

Gözlerimi geri kapatıp üzerimde ki yorgana iyice sarıldım. Başımın üzerinde ki yastık hızla çekilirken tepki vermeden yorganı kafama kadar çektim. Ece'den ve annemden dolayı alışıktım böyle uyandırılmaya.

"Cidden akşama kadar uyuyacak mısın? Saat 1!" Ural'ı duymazdan gelerek tepki vermedim. Beni uykumdan ayırmasına izin veremezdim. 

Kafama bir anda yastık inince yorgana biraz daha sokuldum. Ece sağ olsun öyle bir alıştırmıştı ki beni böyle uyandırmaya artık etki etmiyordu. Üstelik Ural hafif vurmuştu, daha sert olanlarını da görmüştüm. "Öldün mü?" 

"Hayır. Sadece daha sertlerini de gördüm."  Diyerek Ural'a sırtımı döndüm. 

"Ne zamandır okula gitmiyorsun?" Uykumun içine etmek gibi bir amacı mı vardı Ural'ın? Okul nereden çıkmıştı şimdi? "Bugün de gitmeyeceğine göre.." Sözünü bölerek konuştum.

"Bugün gitmeyeceğimi nereden çıkardın?" Diye sordum. yatakta doğrularak Ural'a baktım. Kafasını yatak başlığına yaslamış gülüyordu. Gülmesi bütün uykumu açarken söze girdi.

"Saat 1." Gözlerim yerinden çıkacakmış gibi açılırken uykumdan eser kalmamıştı. oturur pozisyona gelip ellerimi saçlarımdan geçirdim. Devamsızlıktan kalacaktım resmen! Annem ya da babam okula gitmediğimi öğrenirse onlara yapacak mantıklı bir açıklamam bile yoktu çünkü hayatım da olan bitenlerden haberleri bile olmuyordu son günlerde. Onlardan ne kadar uzaklaşmıştım böyle..Babam o kadar çok şey ifade etmiyordu benim için artık ama annem öyle değildi. Onu özlemiştim. En yakın zamanda annem ile görüşmeyi aklımın bir köşesine not ederek yataktan kalktım. 

"Bütün uykunu kaçırmak için 'okul' demek yetiyormuş meğer." Diyerek sırıttı Ural. Ural'a baygın bakışlarımı göndererek odadan çıktım ve banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp kendime gelebildikten sonra banyodan çıktım. 

"Hazırlan çıkalım." Dedi Ural yanımdan geçip banyoya girerken. Ne giyecektim ki? Kıyafetim yoktu burada. Hem kırmızı elbisem normal bir günde dışarıya çıkarken giyilebilecek kadar sade değildi. 

Küçük adımlarla odaya geri döndüm. Yerde duran kırmızı elbiseyi omuzlarından tutarak kaldırdım. Cidden günlük bir elbise değildi.

"Onu giymeyi düşünmüyorsun umarım.." Diyerek yanıma geldi Ural. Elimde ki elbiseyi bir çırpıda alarak kitaplığın önünde ki küçük çöp kutusuna fırlattı. Elbise çöp kutusunun tam içine girerken kollarımı önümde bağlayıp Ural'a döndüm.

"Ne yapıyorsun? Hediyeydi o!" Dedim kızgın ses tonumle. Ural omuz silkip dolabın kapaklarını açtı. İçinden mavi bir pantolon ve siyah düz bir tişört çıkararak bana uzattı.

"Bunları giy." tişört ve pantolonun üzerinde daha etiketleri duruyordu. Ural bunlari benim için mi almıştı yoksa...Evinde kız eşyası da mı bulunduruyordu?

"Bunlar kimin?" Diye sordum. Etiketleri üzerinde olsa bile bu kıyafetler biri için alınmıştı öyle değil mi?

"Senin için. Yedek olarak almıştım." Ne? Kendi dolabında benim yedek kıyafetim mi vardı yani? "Çok düşünme ve hazırlan. Ben aşağıdayım." Diyerek odadan hızlıca çıktı.

Kızıl CadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin