PARTİ

659 65 12
                                    

"Anne lütfen lütfen lütfen lütfen..." Annem çıldırmış bir şekilde sözümü keserek koltukta bana döndü.

"Hayır dedim İris." kollarımı önümde bağlayarak kafamı önüme eğdim. iç çekerek

"Ama anne..."

"Aması falan yok İris. Zaten Ece ile tüm gün berabersiniz birde gece mi kalacaksın?" Koltukta anneme doğru kaydım. Gözlerine şirince bakarak gülümsedim. "Babana ne diyeceğim bu konularda hassas olduğunu biliyorsun." Haklıydı. Babam gece başkasında kalmama asla izin vermezdi. Çok ısrar edersem de Ece bizde kalsın derdi. Ece bizde kalamazdı çünkü bizde kalırsa nsıl parti için kaçabilirdik..ya da evet! Ece bizde kalırsa eğer bizden gidebilirdik. Kendimi tebrik ederek anneme döndüm tekrar

" O zaman Ece bizde kalabilir mi?" diue sordum. Ann derin bir nefes vererek

"Tamam. Seninle baş edemeyeceğim bu gidişle." Annemin üzerine atlayarak boynuna sarıldım. Annemde benim sarılmama karşılık verdi. "Benim makete gitmem gerekiyor evi yıkmayın." dedi gülerek

"Haksızlık ediyorsun güzeller güzeli kızına anneciğim." diyerek yalandan  gözlerimi sildim. Annemin gülmesi kahkahaya dönerken

"Haklısın bir kere yalnız kaldığınızda 3 tabak, 2 bardak kırıp evin içini dağıtmamıştınız." gözlerimi devirerek anneme baktım

"8 yaşındaydık!" 8 yaşındayken anneme sürpriz yapmak istemiştik. Annem işe gittiğinde Ece'yi bize çağırıp annemin bize her zaman yaptığı tarçınlı kek yapacaktık..ama pek yolunda gitmemişti. Fazla tarçın koyduğumuz için kek acı olmuştu. Hatta tam bir rezalletti!

"bu seferde kek yapmaya kalkmayında.." Diye dalga geçerek salondan çıktı annem. Cebimden telefonumu çıkartarak Ece'ye bize gelmesine ve parti'ye bizden gideceğimize dair kısa bir mesaj atıp merdivenlere yöneldim. Koşar adım merdivenleri çıkıp banyoya girdim.

Tokamı çözüp saçlarımı serbest bıraktıktan sorna üzerimdekileri çıkartıp suyu açtım. Su istediğim sıcaklığa gelince bedenimi suyun altına soktum.
Saçlarımı ve bedenimi güzelce yıkadıktan sonra havluma sarınarak banyodan çıkıp odama geçiş yaptım. Dolabımdan şortumu ve askılımı alarak üzerime geçirdim. Islak saçlarımı da havluya sarıp odamdan ayrıldım. Tam o anda zil çalınca koşarak merdivenleri indim. Harika zamanlama!

Kapıyı açmamla Ece'nin boynuma atlaması bir oldu. Bende Ece'ye sıkıca sarıldım.

"İris evin içinde sadrazam gibi gezmek zorunda mısın?" Abim elinde ki elmadan bir ısırık alıp sırıttı. Ece'den ayrılıp abime gözlerimi devirdim.

"Islak saçım ne yapayım Bay çok bilmiş?" Diye sordum.

"Mmm..şey kurutabilirsin mesela." Tekrar ve tekrar gözlerimi devirip merdivenlere yöneldim.

Odama varır varmaz Ece beni kendine döndürerek

"Senin için harika bir elbise getirdim." Dedi. Bundan kesinlikle korkuyordum. Ece'nin tarzı ve seçimleri iyiydi ama bana göre değildi. İçinde rahat edemeyeceğim bir elbise getirdiğine adım gibi emindim!

"Dün annemle seçtiniz sanıyordum.." dedim gülerek. Yatağıma otururken yanında getirdiği çantasına uzanıp içinden elbiseyi çıkardı. Elbise cidden harikaydı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kızıl CadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin