Ofisime geldiğim zaman telefonumu çıkararak Besteyi aradım..
Telefon numarasını silmemiştim.Onu hâlâ sevdiğim için değil ; bir gün intikam alacağım gün geleceği için...
" Çağlar."
Sesini duyduğumda duraksadım.Iki yıldır konuşmamıştık.O benim Adadan önceki sevgi beslediğim insandı. Tüm kızlar gözümde çöp değerindeyken o öyle değildi.Daha doğrusu kalbimi çaldığını zannetmiştim.Adayı sevdikten sonra onun ne kadar gereksiz olduğunu anlamıştım.
Sevgili olmamıştık ama onu sevgilim gibi koruyordum.Ama o beni kandırdı.Abisiyle yani Egemenle bir oldu.Beni dağ evine götürdü ve ölüme terk etti.Güvenmiştim.Ilk defa bir kıza güvenmiştim. Ama o bana hançer vurmuştu.Kurtulmuştum ellerinden.O zaman and içmiştim.Hepsini öldürecektim.
Bir daha kimseye güvenemedim.Karşıma Ada çıkana dek...Ona güvenmiştim.Besteden sonra birine ilk defa yeniden güvendim.Evet Besteyi sevmiştim.Ama Adaya aşık oldum.Sevmek ve aşık olmak.Bambaşka şeyler...Hayatımda çaba sarf ederek kazandığım tek insan Ada.Herkes bana yürürken ben ona koştum." Çağlar sen misin ? "
" Hemen ofisime gel."
" Biliyordum...Tamam geliyorum."
Telefonu yüzüne kapattığımda merdivenlerden yukarı çıkarak odama girdim.Neyi biliyordu ? Umrumda değil.Yalnızca Adaya yaşattıklarını ödetecektim bunlara.Önce Egemen şimdi namıdeğer Gölge.Yani Kıvanç.
Düşüncelere dalmışken Ada aklıma geldi.Ona kızgındım.Affetmeyecek kadar kırgındım..Ama o benim hayatımı kurtarmıştı.Gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım.O fotoğraflar gözümün önünde canlandı.İzmirde bir lokantada biriyle... Arabada aynı kişiyle.Ve bu kişinin Adaya nasıl baktığını görmüştüm.Gözlerimi öfkeyle açtım.Ne işi vardı nasıl gitmişti hepsinin hesabını soracaktım ama onun sağlığı daha önemli ve biraz zaman gerekli.Zamanı gelince herkes her şeyin hesabını verecek!
Kapının çalmasıyla düşüncelerden uzaklaştım.
" Gel! "
" Efendim bir bayan geldi sizinle görüşecekmiş."
" Gelsin."
Içeriye Beste girdiğinde iki karış eteğiyleydi.Şaşırmamıştım.Bu kıza bakınca midemin bulandığını hissettim.Sâhi nasıl sevmiştim bunu ? Adayla beraber olduğumuz günden beri her kız midemi bulandırıyordu.Şu an olduğu gibi.
" Biliyordum.Beni unutmadığını biliyordum."
" Zırvalamayı kes."
Yaklaşıp masamın üzerine oturunca eteği biraz daha yukarı çıkmıştı.Elini omzuma koyunca hızla elini yittim.
" Özür dilerim.Zorunda kaldım.O gün eğer seni oraya götürmeseydim beni Amerikaya göndereceklerdi ve seni bir daha göremeyecektim.Beni affedersin diye düşündüm ve seni götürdüm.Üzgünüm."
Başını önüne eğdiğinde bu saçmalıkları daha fazla dinlemek istemediğimi anladım.
" Seni hâlâ seviyorum."
Gözlerime bakarak söylediklerine kaşlarımı çattım..
" Ben başkasına aşığım."
Dediklerimle gözlerini ayırdı ve masamdan indi.
" Yalan söylüyorsun.Beni kızdırmak için diyorsun değil mi ? Sadece beni sevmiştin..."
" Inanmak zorunda değilsin ama bu bir gerçek."
Gözleri dolduğunda onun canını daha çok yakmak istercesine sırıttım.
" O pis sürtük kim ? "