CINNIA 12

2.1K 48 12
                                    

     Onun babam olmadığını biliyordum. Kafami diğer yone cevirdigimde bu sefer annemi görüyordum. O da beni yanina çağırıyordu,ama ne gozleri ne de elleri anneminkilerdi...Ben bu olanları izlerken calilardan küçük bir çocuğun beni izlediğini gördüm. Bu çocuğu tanıyordum. Bu o adamin cocuguydu...Henuz daha 10 yaşında olmasina rağmen bizim koyumuze nasil gelmişti. Hemen ayaklarına baktim,evet bu oydu. Karşıma gecti,sesini ilk defa duymustum. Sesi bir cocuk icin cok kalindi. Benimle sohbet etmeye basladim,onun oturrmasiyla gölgeler bir an kaybolmustu.
     Yasina göre çok olgun konuşan bir cocuktu..."Selamun aleyküm" dedi. Selamini aldim...Artık hiç bir sey bana ilginç gelmiyordu. "Biliyorum beni hatırladın, belki şimdi korrkuyorsun ama senin iyiliğin için burdayım" dedi. Seni buraya kim gonderdi dedim. "Samme benden ailemi aldi...Oglumu ve esimi öldürdü" dedi.
     Sasirmistim. ..O adam ve yasli kadin senin oglun ve esin mi dedim. Evet der gibi basini salladi. Simdi bizler icin intikam zamani evlat dedi. Söyledikleri beni adeta hipnotize ediyordu. Bu köyü bildigin asikar. Senden istedigim malzemeleri getirmen gerek. Gun dogmadan bu is halledilmeli dedi. Tek basima gidemeyecegimi soyledim...Bu gece bu is halledilmezse aksamina bir yakinini daha kaybedebilirsin dedi. Bu dediklerinden sonra gitmemem imkânsızdı. Nelere ihtiyacimiz olduğunu sordum.
     "Evvela koye gidip 2 bakır tepsi bul...Ardından ahira gidip koyun pisligi topla gel...Daha sonra ormana gideceksin. Defne ağacının yapraklarını toplayip benim yanima gel...Ormanda sırtı sana dönük ağaçlara bakan beyaz elbiseli kiz cocuklari görürsen de yanlarına gitme...Sana belki zarar vermezler ama onları görmek de hayırlı değildir" dedi...
     Dediklerini yapmak icin köye doğru yol aldim. Patikadan yürürken bir sigara yaktim ve eski hayatimi ne kadar ozledigimi farkettim...Bir hiç uğruna hayatim mahvolmustu. Evimize gidip bakir tepsiler aldim,tam odadan cikacakken annemin pencereden bana ters ters baktigini gördüm. Yuzu bembeyazdi,yüzünden öfke saciliyordu...
     Onun annem olmadigini biliyordum...Gozlerimi yumup dua ettim. Ve ayaklarina baktım. Ayakları tersti. Ayaklarına baktığımi anladiginda ciglik atarak ormana doğru kosmaya baslamisti.
     Arkasından bakmadim bile,yoluma devam ettim.
      Koydeki mandiranin ahirina girdiğimde ise ahirin icinde taso oynayan 4 tane çocuk gördüm...Belliydi,onlarda cinlerdendi. Ama onlara da aldırış etmedim,koyun keçi pisligini alip cantama koydum. Kapidan çıkarken beni oyuna cagirdilar,yanlarına gitneyince onlar da sinirden bağırıp koyunlara kecilere zarar vermeye basladilar. Hayvanların aci cigligini duya duya koy yolundan,patika yola doğru yürüyordum. Her ağacın basinda beni izleyen cinnileri görüyordum. Her agacin kokunde Vel üezü zubariyeşh yaziyordu...
     "Vel eüzü zubariyeşh" yazisi her yerde gözüme gözüme giriyordu. Okumamaya çalışıyordum. Bu yazi cinnialara asik oldugumuzu ve bizi kendi alemlerine katmalarini talep ettigimizi ifade ediyordu...Binbir zorrlukla bu yazilarri okumadan dere kenarına cocugun yanina kadar gittim...istediklerini bıraktıktan sonra birlikte defne yaprağı toplamak üzere yola koyulduk. Yürürken yine ayaklarına bakiyordum. Evet,bu o cocuktu icim rahatlamisti.
     Ormanda defne yaprağı ararken durmadan dua ediyordu. Birlikte nihayet yaprakları bulmustuk ve tekrar derenin başına oturduk. Yaprakları topladiktan sonra dere kenarından eşyaları almaya geri gittik...Bu cocuklayken sanki cinler saldırıyı kesiyor gibiydi,agzi dua etmekten hic durmuyordu. Bu ritueli burda yapamayız dedi...Gölgelerin ustumuzde hareket etmesi gerekiyor dedi...Yakınlarda bir mağara oldugunu ve orda bu ritueli yapabileceğimizi söyledim...Birlikte oraya doğru yola ciktik...

Türkiye de yasanmis cin ve hayalet olaylariHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin