Türkiye de yasanmis cin ve hayalet olaylari

ARKASI YARIN DEVAM2

     Bavullari ben almıştım,esimde pesimden beni izliyordu...Sessiz,sakin bir yolda yuruyorduk.Bir yandan sohbet ediyorduk..."Bu köyde bayagi bi aksiyon yasayacagiz" dedim gülerek. "Bu kadar rahat konusman beni sinir ediyor"dedi.Ustune cok varmadim,sonuçta esimin bazi problemleri vardi...Bazen ani tepkiler verebiliyordu.Koye asagi yukari 1-2 km kala calilardan bir ses duydum.
     Gulusme sesleri geliyordu...Füsun korkmustu."Hadi hizlanalim" dedi."Dur ne olduguna bakayım" dedim."Fuat gel buraya,gidip ne yapacaksin"diye cikisti ama dinlememistim.Ben calilara bakarken bu sefer yolun karsi tarrafindaki calilardan da bir hareketlilik geldi ve esimin basina büyük bir tas gelmisti.Fusun'un alni yarilmisti,alni kan icindeydi...
     Ordaki calilara doğru kosmaya yeltendim ama eşimi yolda yalniz birakamazdim...Kim var ulan orda diye bagirdim...Ses seda yoktu,kacma sesi dahi gelmemisti ve gulusmeler devam ediyordu.Fusun korkmustu,elleri ayaklari titriyordu.Onu bir sure kucagimda ileri bir noktaya tasidim...Cantadan bir penye cikarip alnina sardim...Daha sonra köyün girisine kadar konusmadik...
     Sanirim ikimizde korkmustuk...(Fusun hanim burada olanlar anlatilirken doktorlarin gozetiminde ayri bir odada tutulmustur) Köye girmistik.Fusun halen kendinde değil gibiydi. Acikcasi az once yasanan tas atma olayi benide bayagi etkilemisti.Koye giriş yaptik...Bütün dikkatimi koydeki evlere,sokaklara,meydanlara veriyordum.Kalabalik sayilacak bir köy değildi. 55-60 tane hane vardı. Bu hanelerin bir kismi da anlatilan olaylar yüzünden koyden göç etmisti zaten.
     Köy meydanina gittik,daha öğlen olmamisti..."Daha iyi misin?"diye Fusun'a sordum...Cevap vermiyordu.Etrafa korkarak bakiyordu sadece.Alnindan damlayan kan yerdeki karlari kirmizi hale getirmisti.Koyde küçük bir muhtarlik vardi,köy kahvesinin yaninda.Zaten o donemlerde köy kahveleri muhtarin emrinde olur,bir bakima onun ofisi gibi olurdu.Fusun ve ben oturup muhtarin gelmesini bekledik.Aradan 1 saat geçmeden de muhtar S.B. yanimiza gelmisti.Guler yuzlu bir sekilde karsilanmistik...Bize kalacagimiz evin koyun en guzel konaklarrindan birisi olduğunu. Okula bu sene katalitik soba,genis siralar gibi seyler aldiklarini anlatiyordu...Merak edip sordum."Burraya gelirken herhalde kötü bir sakaya kurban gittik"diye "Hayırdır ogretmen bey ne oldu?"dedi.Esimin alnini gosterip "Farketmediniz mi?Bu yara koye 3-4 km uzakliktaki patika yolda oldu...Calilardan bir yerden taş atildi"dedim.Muhtarin yüzü asilmisti..."Demeyin ya"diyerek ayaga kalkti."Hayirdir muhtar bey"diye sordum.Fusun'a dönüp "Bizi biraz yalniz birakabilir misiniz" dedi.Fusun ayaga kalkti,tam gidecekken "Hayir,Fusun hanim burda kalsin.O da burada konusulacaklari duysun istiyorum"dedim.Kotu seylerin anlatilacagini bile bile hasta olan esimi niye yanima cagirdim inanin bir fikrim yok."Siz bilirsiniz" dedi muhtar. .."Bak ogretmen bey,bu Köyle ilgili cok hikaye duymussunuzdur...Bu koye Karakecili olandan baska kimse gelmez,kimse ugramaz,bizim icinde o köyün insani kafirdir Allah onlara cezalarını veriyorr derler" dedi.Ben dinliyordum...Fusun da biraz daha dikkatli dinlemeye başlamıştı. .."Anlatilanlarin her ne kadar yalan kismi varsa,gerceklik kismi da vardır. ..Biz bu koyde 3-4 yıldır cok degisik seyler çok degisik olaylar yasadik...Koydeki bütün camileri kapatip bosalttik.Koyun erkekleri namaz icin camiye gidince o serli seyler evde yalniz kalan hanimlarimiza cocuklarimiza saldirdi...Koy camimiz cok kere yangina kurban gitti...Duvardaki yazilar parcalandi.Koylunun hayvanlari telef edildi...Ve daha oncasi"dedi.Bunlar anlatilirken Fusun koluma girmis,kolumu farkında olmadan sikmaya baslamisti.Korktugu her halinden belliydi...Ben bir sey diyemedim...Koyun muhtarı bunları anlatinca "kuruntu" demek sacma geliyor.