Yüzüme aldığım tokat darbeleri ile gözlerimi açtım. Odamın kapısına lütfen içeriye girmeyiniz diye bir tabela asmam gerekiyor. Ciddi ciddi artık bunalıma gireceğim. Ana burası benim odam değil. Kimin ? Eslem? Vay be. Her neyse sonuçta uykumu bölüyorlar yani.
-Kanka bugün parti var.
-E neydim Özlem ?
-Bizim hakkımızda söyleyeceği şey baya önemliymiş.
Eslem küfür ederek uyandı.
-Kim kime önemli bir şey söylüyormuş !? Kim lan o köpek !? Yararım dalağını ! Vağhhh!
Özlem le Eslem e döndük. Önüme döndüm.
-Gıcıklığına yapıyor Özlem. Bilmiyormuş gibi konuşuyorsun.
-Neyse ne. Zeyzey aşağıya çağırdı. Kahvaltı hazırmış.
-Eslem kanka ben senin pijamalar ile eve geçerim. Bir ara sana veririm artığın
-Önemli değil sende kalsın.
-Iyi. Unuturum ben zaten.
Eslem bana kısa bir bakış atarak kaşlarını büzdü. Güldüm. Merdivenlerden indik. Kahvaltı yaptık.
-Zeyzeyim ellerine kollarına ayaklarına tansiyonuna sağlık olsun.
-Afiyet bal şeker bol bol kilo olsun.
Güldüm. Evden çıkarak bizim eve doğru yürüdüm. Kapıyı çalacakken
-Hayırdır nerden böyle pijamalarla ?
Gözlerimi yana çevirdim. Demir di. Siyene oğlum ?
-Erkeklerin arasından geliyorum. Böyle gece coştuk konfetiler içkiler. Vhoooo ! Party time !
Kapı birden açıldı. Annemle yüz yüze geldim. Hava da olan elime bir de bana baktı. Üzeri giyinikti. Başımı yan eğerek aradan babama baktım. Daha sonra anneme baktım.
-Ne oluyor lan !? İndir o elini kırarım.
-Kimin eli kimin elinde neyi kırıyorsun !? Noluyor be !?
Annem göz devirdi.
-Biz teyzenlere gidiyoruz. Evde pislik çıkarayım deme bozuşuruz.
Elimi kapının kenarına yaslayarak anneme öpücük attım.
-Sen merak etme bebeğim.
Yanağından makas alarak parmaklarımın üzerini öptüm.
-Seni bekliyor olacağım.
Göz kırparak başımı salladım. Annem yüzüme baktı.
-Ben seni insan diye doğurdum. Sen mal oldun. Çekil kız.
Güldüm.
-Bende seni seviyorum bebeğim !
Babam gülerek annemin peşinden çıktı.
-Bulaşma annene.
Kendimi gösterdim.
-Ben ? Tövbe baba. Kim yapmış ? Çok ayıp.
Babam yanağımdan öperek yürümeye başladı. Arabaya bindi. Annem iki parmağını gözleri ile gözlerimin arasında gezdirdi. Asker selamı verdim. Onlar gidince ellerimi kaldırarak ıslık öttürdüm.
-Ev benim !
Abim üzeri giyinik şekilde evden çıktı.
-Akşam ben arkadaşım da kalacağım. Evi yakma lan.
-Tamam.
Evden çıktı.
-Ateşteyim ateşte ah işte
Aklım gitti bir kadına işte
Hayır mı şer mi ?
Bilmem ama
Ateşteyim ben ateşte. Gelsin çokokremler gitsin sebze yemekler ! Öldürün beni !
Hala kapının önünde olduğumu söylemiş miydim ? Özlem ve Eslem koşarak evden çıktı. Zeyzey evden çıkmadan başını uzattı. Arkadan da Sezo bakıyordu. Dans ederek kollarımı kaldırdım.
-Parti var gelin !
Zeyzey göz devirdi. Eslem ve Özlem içeriye girdi. Sezo ya ve Zeyzeye elimle ateş edermiş gibi yaptım. Geriye döndüm. Bahçeye Ayhse ve Osman da çıkmıştı. El salladım. Eve girmeden ıslık öttürdüm. Kapıyı kapatarak koltuğun üzerine çıktım. Merdivenleri hızla çıkarak üzerime yeşil bir eşofman altı giyinerek üzerine üzerinde pikaçu olan tişörtümü giyindim. Üzerime de bir hırka alarak merdivenleri indim. Panduflarımı giyinerek çalan kapıyı açtım. Çocuklar gelmişti. Bunlar ne alaka ? Can aradan sıyrıldı.
-Neriman teyzeciğim rica etti.
Piç bir gülümseme attı. İçeriye girdiler. Kapıyı kapadım. Özlem bacaklarını kendine çekmiş yastığı da kucağına almış bir şey yapıyordu. Yavaşça oraya giderek başımı eğdim.
-Ne yapıyorsun sen orada !?
Olduğu yerde zıpladı. Yaklaşarak baktım. Salatalık yiyordu. Elinden alarak kocaman bir ısırık aldım.
-İnsan kardeşinden gizli gizli hıyar yer mi lan !?
Eslem elimdeyken salatalığı ısırdı.
-Gel buraya !
Gülerek merdivenleri çıktı. Peşinden çıktım. Aradan sıyrılarak merdivenleri indi. Hızlıca inerken birden ayağım takıldı. Yüz üstü yere yapıştım. Eslem ayağı ile kalçamı dürttü.
-Öldün mü?
-Spatula getir. Burnumu çekemiyorum. Eslem beni birden çekerek oturttu. Etrafa bakındım. Ayağa kalktım.
-Kahve veya çay ?
Çocuklar birbirlerine kısa bir bakış attı. Başımı Can ve Yankının arasından çıkardım.
-Çay için. Kahve ne ya ? Süt kuzusu musunuz oğlum siz ? Çay iyidir çay. Özlem !
-Ne !?
-Kalk çay koy.
-Ev sahibi sensin. Utanmadan bir de bana çay mı koydutturuyorsun?
-Bu olayı 5 sene önce gece evleri karıştırıp birbirimizin evinde uyandığımız da hallettiğimizi sanıyordum.
-İyi tamam koydum.
-Eslem!
-No!?
-Senin nefes boruna tığ takarım. Yeter bırak !
-Tomom.
Benim çakıl taşlı şekerlerimi yiyordu. Çaylar geldi. Tekli koltuğa oturarak çayıma şeker attım. Koltuğa ters yatarak ayaklarımı sırt kısmından aşağıya uzattım.
-Özlem tersten içirsene!
Çayı getirdi. Tersten birazcık içtim.
-Masal ali abi.
-Ver telefonu.
Elime verdi. Kulağıma götürdüm
-Şu anda tersten çay içme rekorumu kırmak üzereyim. Ne istiyorsun ?
-Seni öldürürüm !
-Ne oldu be ? Ne çarşafına su döktüğüm kedici teyze gibi bağırıyorsun be ?
-Sen yana taşınan çocukla hemen sevgili mi oldun ?
Güldüm.
-Valla benim haberim yok. Eğer vişneli kek yediğim zamanlardan birine denk geldiyse bilemiyorum. Veya süt içtiğim anlardan biri. Kek demişken. Barışı özledim ben ya. Barış ! Aşkım. ! Koray ! Çok yalnızım. Ölüyorum.
-Dalgaya alma. Cevap ver.
-Yalan olduğunu bildiğin şeyleri neden beni arayıp bir daha sorma gereği duyup da beni sinirlendiriyorsun ki ? Bak ben ne güzel pofuduklarla dolanıyorum oturuyorum. Mutlu oluyorum. Ama sen içine sıçıyorsun. Ay sinirim bozuldu. Dur biri daha arıyor. Bir saniye seni sekreterime bağlıyorum.
Ağzımla ses efekti vererek arayana baktım. Hala ters şekildeydim. Kızların da telefonu çalıyordu. Tayfundu.
-Alo kimsiniz ?
-Sen yan tarafta ki çocukla sevgili mi oldun ?
-Hay sizin ben olmayan beyninize edeyim ya ! Yeter be akşamdan beri. Kapat arama bir daha beni.
Telefonu kapadım. Abimin aramasına yönlendim
-Abi öyle bir şey yok. Hem sen beni biliyorsun. Öyle bir şey olsa içimde tutamam ki ben söylerim. Yani.
-Doğru. O zaman bu Leyla ne zırlıyor. Geriye doğru takla atarak ayağa kalktım. Boynumu çıtırdattım.
-Sen o yerden bitme bacaksız sürtüğün partisine mi gittin ? Hem de benim onunla kavgalı olduğumu bile bile. Hem de benim onun yüzünden karakolluk olduğumu bile bile. Sağol ya. Cidden sağol. Bende sana bundan sonra yapacağımı biliyorum.
Telefonu yüzüne kapadım.
-Özlem.
-Efendim ?
-Şu arkadaşınıza söyle Leylaları arka sokağa çağırsın. Bir dövme işlemi olacakta. Ben üzerimi değiştirip geliyorum canım.
Merdivenleri çıktım. Odama girerek mavi bir pantolon giyindim. Saçlarımı bağlayarak merdivenleri indim. Paltomu giyindim. Eldivenlerimi ve botlarımı taktım. Anahtarı cebime koyarak çocuklara döndüm. Ayağa kalkmışlardı.
-Biz de geliyoruz
-Olmaz. Bu bizim meselemiz.
Evden çıktım. Beremi başıma takarak yürümeye başladım. Siteden çıkarken kızlar bana yetişti. Arka mahalleye geldik. Onlar daha yeni geliyordu. Yanında iki de erkek vardı. Burnumu çektim.
-Ay canım senin kıçın yemedi mi tek gelmeye ?
Arkadan ayak sesleri geldi. Geriye döndüm. Demirlerdi. Kızlara baktım.
Ö-Kusura bakma yardımları gerekiyordu. Önüme döndüm. Kızlar bize doğru koşuyordu. Özlem ve Eslem üzerlerine atlamıştı. Leyla bana yaklaştığı sırada yumruğu yüzüne vurdum. Yere düştü. Yüzüne en sertinden bir tekme savurdum. Demirler çocukları hırpalıyordu. Siren sesleri yükseldi. Kızlara döndüm. Koşmaya başladık.
-Eve gidiyoruz. Hemen !
Gideceğimiz yerden kırmızı ve mavi ışıklar yükseliyordu. Çocuklara döndüm. Demir in elinden tutarak çekiştirdim. Kedici teyzenin bahçesine doğru koştum. İçeriye girdik. Kızlar da çocuklarla birlikte girdi. Siren sesi uzaklaşmaya başladı. Bahçeden çıkarak siteye koştuk. İçeriye girerek bizim eve doğru devam ettik. Kapıyı açtım. İçeriye girdik...