44.Bölüm

2.5K 172 11
                                    

Kollarımı çaprazlayarak cama yaklaştım. Gidiyorlardı. Kapı açıldı. Annem girdi.
-Sen de gel veda et.
-Etmeyeceğim.
-Bari Ayşe ye et. Hadi.
-İstemiyorum. Gitsinler. Umrumda değil.
Bana yaklaştı. Elini koluma koydu. Ona döndüm. Bana baktı.
-Belki de senin için doğru biri değildi.
-Hiç olmadı ki.
Önüme döndüm. Buraya bakıyordu. Kaşlarımı çattım. Önüne döndü. Arabaya bindi. Dün bilekliğini ve tişörtünü odasına bırakmış ve gizlice evden çıkmıştım. Ona dair hiç bir şey kalmasın istiyordum. Ne o kalsın ne de kalbimde ki sevgisi. Hiç bir şeyini istemiyordum. Araba ilerledi. Nefesim beni boğmaya başlıyordu. Derin bir nefes alarak verdim. Ceketimi alarak giyindim. Odadan çıktım. Kapı açıktı. Evden çıkarak arabaya yürüdüm. Binerek çalıştırdım. Kızlar zırıl zırıl ağlıyordu. Durdum. Arabaya geldiler. Eslem öne Özlem arkaya bindi.
Ö- Bizi havaalanına götürür müsün?
Başımı salladım. Gözlüğümü takarak arabayı sürmeye başladım. Siteden çıkarak gaza bastım. 4 araba ileridelerdi. Gaza yüklendim. Önlerine geçtim. Kızlar geriye dönmüştü. Kaşlarım çatıktı. Eslem bana döndü.
-Üzülmüyor musun ?
-Hayır.
Sesim bana ait değil gibiydi. Özlem başını uzattı.
-Duygularını saklamak zorunda değilsin arkadaşım.
-Saklamıyorum. Zerre olsun üzüntü yok içim de.
Sigara yaktım. Derin bir nefes çekerek dumanı üfledim. Eslem Özlem e döndü. Özlem arkaya geçti. Kırmızı ışık yandı. Durdum. Sağ tarafta durdular. Kızlar konuşuyordu. Köprüye döndüm. Sigaradan derin bir nefes çektim. Küllüğe bastırarak açık olan cama döndüm. Nefesi üfledim. Eslem beni dürttü. Ona döndüm. Gözleri ile yanı işaret etti. Boşta bulunarak baktım.  Açık camdan Demir i gördüm. İlgilenmeyerek önüme döndüm. Yeşil yanınca gaza bastım. Havaalanına gelince kızlara döndüm.
-Sizi kapının önünde bekliyorum.
-Sende vedalaş.
-Ben Ayşe teyze ile vedalaştım siz keyfinizde olun.
Arabadan indiler. Geriye çıktım. Arabayı durdurmuşlardı. Çıkarak biraz ileride beklemeye başladım. Sigara yakarak saate baktım. Buradan orası görünüyordu. Vedalaşıyorlardı. Amerikaya gidiyorlardı. Geriye yaslandım. Sigara bitince küllüğe bastırarak oraya döndüm. İçeriye girdiler. Müzik açtım. Şansıma edeyim ki Kalbindeyim başlamıştı. Çok da iyi oldu. Çok güzel. Toparlamam gerekiyordu. Bu böyle süremezdi. Sürmeyecekti de elbet. Üniversiteye başlayacaktım. Hayatıma devam edecektim. Onu unutacaktım. Hepsi beynimin en karanlık köşelerinde sürünecek geri gelmek için yalvaracaklardı. Kızlar çıktı. Müziği kapadım. Arabaya bindiler. Özlem elinde ki zarfı uzattı.
-Bunu sana Demir yazmış. Ayşe teyze verdi. Mutlaka okusun dedi.
Elinden alarak bir köşeye fırlattım. Arabayı çalıştırarak dönerdim. Eve doğru sürüyordum. Bir de utanmadan mektup yazmış. Özlem aldı.
-Masal yapma. Hiç bir şey bilmeden böyle kestirip atamazsın. Senin için gidiyor.
-Siktirtmeyin lan bana. Habire ne bir şey bilmiyorsun diyorsunuz !? Söyleyin de bileyim o zaman !
Sustular. Sinirle direksiyonu sıktım. Onları bırakarak siteden çıktım. Tepeye sürdüm. Arabayı durdurarak indim. Zarf hala duruyordu. Aldım. Zarfı açtım. Mektubu alarak zarfı kenara koydum. Mektubu açtım.

Masal bunu okuduğun için teşekkür ederim. Okumazsın zannediyordum. Ya da belki okumadın. Bilmiyorum. Sana yaptıklarım ve yaşattıklarım için özür dilerim. Acı çektirdim. Canını yaktım. Özür dilerim. Sen bunların hiç birini hak etmedin. Hiç birini. Bense sana yaptıklarımın cezasını çekiyorum. Yaptığım tüm yanlışların cezasını çekiyorum. En başından sana söylemeliydim. En başında sana seni sevdiğimi söylemeliydim. Benimle vedalaşmayacaksın biliyorum. Ben gece seninle vedalaştım. Özür dilerim kalp ağrım. Sana bunu yapmamalıydım. Mutlu ol. Gülüşün bir an silinmesin yüzünden. Sen gül ki ben de yaşayayım. Ağlama. Hiç bir şey için ağlama. Mutluluktan olsa bile ağlama. Ben yoksam yanında sana sarılıp yanağında ki göz yaşlarını silemiyorsam ağlama. Kimse dokunmasın sana. Benden başkasına da aşık olursan beni sil.  Bir daha hatırlama. Asla. Sana hayatıma gir demedim güzelim hayatım ol dedim. Sen benim hayatıma girdin sadece. Hayatım olmadın. İstemedin. Ben sana her yaklaştığım da benim hayatımdan bir adım daha uzaklaştın. Benden uzaklaştın. Geleceğimizden uzaklaştın. Her şeyin sorumlusu bir kızdı. Ben bana dönersin diye ayrılalım dedim. Sen de kabul ettin. Bu kadar basit vazgeçeceğini tahmin edemedim. Sana pişman olacaksın dedim. Aslında ben pişman oldum. Hem de fazlasıyla. Seni sevdiğim için değil. Sana bağlandığım için pişman oldum. Senden gidemiyorum. Sana bu kadar bağlıyken gidemiyorum. Olmuyor. Lafı çok uzattım. Seni seviyorum kalp ağrım. Seni yaşadığım her saniye seveceğim. Ölürken bile sadece sen olacaksın. Sadece sen. Ben senin gibi hiç kimseyi sevmedim sevemedim. Sen bana hayat verdin. Bana gülmeyi öğrettin. Sana teşekkür ederim ağrım. Seni yaşamak seni sevmek çok güzel. Bana bu güzelliği yaşattığın için teşekkür ederim. Yüzüğü de ne yaparsın bilmem ama olurda geri dönersem o yüzüğü senin parmağına takacağım. O yüzük sana sözüm olsun. Geri dönersem seni bir daha asla bırakmayacağım. Seni seviyorum kalp ağrım...
Dolan gözlerimi kapadım. Alt dudağımı dişledim. Zarfı alarak içinde ki tek taşı aldım. Ucunda bir kurdale ve bir de kalp vardı. Kalbi açtım. Sadece sen yazıyordu. Gülümsedim. Kurdeleyi yüzükden çıkardım. Gözlerimi sildim. Uçak sesi geliyordu. Muhtemelen çıkarken beni gördüler. Eğer cam kenarında oturuyorsa. Uçak üstten geçti. Derin bir nefes aldım. Alnımı direksiyona koyarak yüzüğü okşadım.
-Seni seviyorum buz oğlan. Geri döndüğün de seni öldüreceğim. Bunu da unutma. Seni anandan doğduğuna pişman edeceğim. Ama yine de yaralarını ben saracağım. Yine ben olacağım yanında...
Demir
Elimde ki minik kolyeye baktım. Bu onundu. Can elini koluma koydu. Ona döndüm.
-Keşke söyleseydin lan. En azından bilseydi.
-Çok acı çekerdi lan. Ağlardı.
Yankı derin bir nefes verdi.
-Demir hiç geri dönmezsen yine üzülecek.
-Üzülmeyecek.
Kolyeyi kaldırdım. Can ortamı yumuşatmak adına.
-Geri döndüğün de senin ağzına sıçacak biliyosun değil mi?
Güldüm.
-Biliyorum.
Parmağını şıklattı.
-O an sizi kameraya çekiyor olacağım. Her gün dayak yediğini görmüyoruz sonuçta.
-Sen Eslem seni ne yapacak onu düşün.
-Ovvv. Hiç sorma. Uçağa binmeden aradı bir sövdü bir sövdü anlatamam. Bana eğer beni aramazsan gelir çükünü rendelerim dedi. Bu nasıl bir işkence yöntemidir ?
Yankı gülerek
-En azından rendelerim demiş. Benim ki kesmeden direk üzerine kaynar su dökerim dedi.
Güldüm. Onların iyi. Ben daha beter olacaktım ya hayırlısı...

Yan Komşum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin