Esra söyleniyordu. Çok geçmeden siteye varmıştık. İçeriye girerek bizim eve doğru yürüdük. Lambalar açıktı. Kızlar içeride olmalıydı. Kapıyı açtım. İçeriye girdik. Üzerimi çıkarak askılığa astım. Merdivenleri çıkarak üzerime kırmızı bir eşofman altı giyinerek beyaz bir tişört giyindim. Elimi yüzümü yıkayarak saçlarımı açtım. Esra kıyafetlerden giyinmişti. Kapşonluyu üzerime geçirecekken Esra aşağıdan bağırdı.
-Masal ! Buraya gel !
Merdivenleri indim. Beni tekli koltuğa oturdu. Çocuklar yan tarafta kızlar karşı tarafta ki koltuklta oturuyordu. Esra pamuğa tentürdiyot döktü. Koluma bastı. Yaraya vuran acıyla kendimi sıktım.
-Hayır yani bok mu vardı tek geliyorsun !? Hayır yani kızlar siz nerdesiniz ? Bu manyağı niye durdurmuyorsunuz ? Leyla da korkuyordu zaten. Bırakacaklardı beni.
Y -Bu tek başına yapabileceğin bir kahramanlık değil di Masal.
C- Doğru söylüyor. Kolunda ki yaradan fazlası olabilirdi. Belki şu anda hastanede bile olabilirdin.
Esra kaşlarını çattı.
-Dur aklıma iyi geldi. Leyla benim yanımdan çıkmadan önce seni bir yere kilitlediklerini söylüyordu. Gaz bombası mı ne atmışlar ? Ne oldu ?
-Yok bir şey. Sallıyor.
Esra kolumu yaka yaka sardı.
-Esra kolumu kes at. Hatta ızgara köfte yap. A dur. Daha demin yaptın ya zaten !
-Sus hala sinirliyim zaten. Anlamıyorum. Kızlar buna nasıl izin verdi !?
Onlara döndü. Kaşlarımı çattım.
-Leyla nın derdi onlarla değil benleydi. Kişisel sebebim di.
Eslem sinir küpü kesilmişti. Ayağa kalktı.
-Başlatma lan kişiselinden! Senin kişisel in varsa bizim de var duyuyor musun !? Bana bak bana. Sen niye beni intihar ederken kurtardın o zaman !? Sana araba çarptı lan ! O benim kişiselim di sana ne !?
Senin varya. Neyse. Özlem devam ettirdi. Ooo ne güzel olayları patlatıyoruz demek ki. Güzel.
-Benim sevgili meseleme niye karıştın o zaman !? Niye onlarla düşman oldun!? Niye !? Bıktık anlıyor musun !? Senin bizim yüzümüz den kendi hayatını riske atmandan bizim sana yardım etmemize izin vermeyerek bizi sınırlamandan bıktık duyuyor musun !? Biz Leylalar ile kafede çay içtik be! İnsan gibi oturup konuştuk ! Onlar barışa hazırlar fakat sen kavgacı kinci piçin tekisin ?
Güldüm. Esra araya girdi
-Kızlar tamam. Sağ salim kurtulduk çok şükür. Kimseye bir şey olmadı. Sinirli olduğumuz için ne söylediğimizi bilmiyoruz. Lütfen daha fazla kalp kırmayalım.
Elimi kaldırarak Esra yı durdurdum.
-Ben bunları bilmiyor muyum zannediyorsunuz ? Benim herşeyden haberim oluyor. Siz beni sırtımdan bıçaklarken bile ben sizi korumaya devam ediyordum. Ben sizi bu kavgaya dahil etmedim. Ben kendim de başa çıkardım onlarla. Şu intihar olayına gelince. Eslem bir piç yüzünden intihar etmeye kalktın. Değmeyen bir piç yüzünden. Bunu ne çabuk unuttun ? Ben arada ki bu kavgayı keyfimden çıkarmadım. Benim arkadaşım hatta kardeşim dediğim insan 1 ay boyunca hastanede boşu boşuna yattı diye çıkardım bu kavgayı. Buna rağmen ben sizi bu kavgadan uzak tutmak için çok uğraştım. Bunu da biliyorsunuz.
Kollarımı çaprazlayarak kalçamı masaya yasladım
-Ha bıktınız sıkıldınız. İyi. Hayatıma girdiğiniz gibi siktirir gidersiniz. Kapı orada. Ben bana gelindiği gibi karşıya giderim. Hatta daha fazlası ile. Bu saatten sonra ben size nah güvenirim. Bir de insancıl olayı var değil mi? Arkadaş barış yanlısıymış öyle mi? Esra şunlara ne olduğunu anlatta barış yanlısı arkadaşın ne olduğunu bilsinler. Fakat burada değil. Evimden dışarda. Bundan sonra böyle. Bıkan sıkılan kapının önünde durur.
Merdivenleri çıkmaya başladım. Esra da onları dışarıya çıkardı. Kapıyı da kapattı. Panduflarımı giyindim. Bilgisayarı alarak aşağıya indim. Bilgisayar yavaş yavaş açılıyordu. Mutfağa girerek ketıl a su koydum. Demliğe çay koyarak kaynayan suyu döktüm. Tepsiye bardak koydum. Şeker ve limon da koyarak içeriye girdim. Kapı çaldı. Tepsiyi masanın üzerine koydum. Kapıyı açtım. Esra sinirle içeriye girdi. Kızlar da parkta oturuyordu. Çocuklar da yanlarındaydı. Kapıyı kapattım. Ellerimi eşofmanın ceplerine soktum. Esra çay dolduruyordu.
-Her şeyi anlatmasaydın.
-Hepsini anlattım. Oh iyi ki de anlattım.
-Hangilerini ?
-Çaylarına müsil ilacı koyduğunu. Eslem in kereviz alerjisini tetiklemek için sürekli yiyeceklerinin arasına rendelenmiş kereviz koyduklarını. Özlem in şampuanlarına renkli boya koyduklarını. Kısacası her şeyi anlattım.
Alerji önemliydi. Eslem in yüzü gözü şişiyordu. İğnesi vardı. Vurulmazsa vücudu şiştiği için nefes problemi sonucu ölüm riski vardı. Esra elini uzattı.
-Ben senin hep yanındayım. Hep de yanında olacağım. Sana bu zamana kadar hiç yalan söylemedim. Söylemeyeceğim de kuzen.
Elini sıktım. Devam etti.
-Arkadan iş çevirmek yok.
-Yok lan.
-Sözünü senet kabul ediyorum.
-Bende seninkileri.
Başımı cama çevirdim. Kar yağıyordu. Kara odaklanmıştım. Karın arkasında buz gibi bir yüz görmemle gözlerimi oraya odakladım. İfadesizdi. Gözlerimi Esra ya çevirdim. Çayım bitmişti. Esra gözlerini cama çevirdi. Daha sonra bana döndü. Çayını doldurdum.
-Bu çocukta bir şeyler var. Ben sana diyeyim.
-Boşver. Biz işimize bakalım.
Bilgisayara bildirdim geldi. Demir yine camdaydı. Ya sabır çektim. Esra atarlı atarlı bilgisayarı bana dönderdi
-Bu çocuk kim? Sürekli sana skype tan istek atıp duruyor.
Kaşlarımı çatarak dikkatli dikkatli baktım. Geriye doğru çekildim.
-Sima tanıdık ama çıkaramadım şimdi. Okuldan bir çocuk olabilir.
-Dur öğreniriz şimdi. Bak.
İsteğini kabul etti. Çocuk mesaj attı
-Sonunda kabul edebildin. :)
Esra ya döndüm.
-Sonunda gülücük var. Bu şimdi espiri gibi bir şey mi oluyor yoksa aklın sıra bana trip mi atıyor ?
-Sitem çekiyor.
-Sapık mıdır nedir ? Esra engelle şunu. Kim bilir kim?
Mesaj geldi.
-Korkma sapık değilim. Aynı sitede oturuyoruz. Daha önce bir kere karşılaştık.
-Oha müneccin mi lan bu ?
Etrafa bakındım. Masanın altına baktım.
-Evi mi dinliyor yoksa. ? Bana bak evi dinliyorsan senin belanı bellerim çocuk.
-Oha leb demeden leblebiyi hatta şekerli leblebiyi anlayan çocuk. Bana ayarlasana lan. Nolur.
Cevap verecekken yeniden mesaj geldi.
-Kim olduğumu sormayacak mısın? Benim bildiğim Masal sorardı. :)
-Esra engel at şuna ! Engel. !
Esra çocuğun resmine bakıyordu. Bilgisayarı kendime çektim.
-Kimsin sen ? Ne lan bu müneccin tavırları? Ajan mısın lan sen ?
Esra koluma vurdu.
-Öyle denir mi yakışıklıya ?
-Bana ne ya ? Adam sapık gibi mesaj atıyor.
Esra güldü. Beni sarstı.
-Kız bu komşu çocuğu sana aşık olmuş olmasın ?
-Ne alaka ?
-Sabahtan beri avını bekleyen şahin gibi seni kesiyor da ondan.
Gözlerimi cama çevirdim. Daha sonra bildirim sesi ile bilgisayara döndüm. Tek kaşımı kaldırdım.
-Sabah Eslem ve Özlem seni tutmam için bana seslendi. Sen de kafa atmıştın.
-İşte şimdi kim olduğunu anladım.
-Kim?
-Kafa attığım çocuk.
Esra kafama vurdu.
-Salak çocuk kim olduğunu söyledi ya zaten. Salak salak konuşuyorsun sen ya...