27. Bölüm

3.4K 206 4
                                    

Alarm sesine uyandım. Bir hafta kadar geçmişti. Şu son 2 -3 gündür kolumu bahane etsem de bugün antrenman vardı. Dikişler çoktan çıkmıştı. Daha bahane edecek bir şey kalmamıştı. Yataktan kalkarak üzerime siyah bir eşofman altı giyinerek üzerine siyah bir tişört geçirdim. Saçlarımı açık bırakarak tokamı bileğime taktım. Annem dün Ayşe teyzeye gitmişti. Özellikle gitmemiştim. Odadan çıkarak merdivenleri indim.
-Ben çıkıyorum.
-Kahvaltı yapmıyor musun ?
-Hayır.
-Doğru düzgün bir şey de yemiyorsun. Ne oldu yavrum ?
-Yok bir şey. İyiyim ben. Sen kendini üzme.
-Nasıl üzmeyeyim? Güler yüzlü kızım bambaşka biri oldu.
-Önemli bir şey değil anne. Üsteleme. Bir şey olursa ara. Sakın derste felan deme. Ara. Ben gelirim.
-Peki.
Evden çıktım. Kapıyı kapatarak arabaya doğru yürüdüm. Eslem arkadan sırtıma atladı.
-Sakın o eti tutkuyla fazla vakit geçirme.
-Saçma sapan konuşma Eslem.
-Kabul et karizmatiktim.
Çantamı arka koltuğa fırlattım. Binmeden ona döndüm.
-Özlem nerde ?
-O Yankı ile gitti. Can çantasını evde unutmuş akıllı. Bende onunla gideceğim.
-Okulda görüşürüz.
-Peki
Can evden çıktı. Peşine Demir çıkmıştı. Arabaya bindim. Eslem el salladı. Elimi kaldırarak arabayı çalıştırdım. Siteden çıkarak gazı artırdım. Arabayı bahçeye park ederek indim. Çantayı omuzuma asarak kapıyı kapadım. Kapşonu başıma geçirdim. Okul bahçesine girdim. Sessiz sessiz yürüyordum.
-Masal !
Başımı kaldırdım. Demet, Buse ve Ezgiydi. Elimi kaldırdım. Sarıldılar. Geriye çekildim. Demet sırtıma vurdu.
-Bugün o zibidilerin tozunu attıracağız !
Başımı salladım. Utkular da bahçede top oynuyordu. Hava biraz daha iyiydi. Enes bağırdı.
-Bayanlar !
Kızlar başlarını oraya çevirdi. Buraya doğru geliyordu.
-Takımın bizi izliyor. Hazırlık turu yapalım mı? Korkmuyorsanız.
Demet atara geldi.
-Burnuna yumruğu geçiririm kim korkak görürsün. Biz varız. Serseri züppe.
-Tamam o zaman. Batu ! Abi bi gelsene.
Çocuk elinde ki çantalarla geldi. Enes çantamı alarak ona verdim. Ellerimi ceplerime soktum. Onlara doğru ilerliyorduk. Üzerimi çıkararak kenara koydum. Kızlar da üzerini çıkarmıştı. Ortaya geçtik. Kızlar yanıma dizildi. Çocuklar Utku nun arkasında duruyordu. Utku elini uzattı.
-Dikkat et de canın yanmasın.
-Emin ol canımı daha fazla yakan şeyler var. Bu sinek ısırığı gibi gelir.
Kaşlarını büzmüştü. Elini sıktım. Yüzüme baktı.
-Parfümünü sevdim.
Eslem küfür ede ede bağırıyordu. Utku güldü.
-Fazla sinirli.
Koç ortamıza geçti.
-Aferin çocuklar. Bu hazırlık maçı iyi oldu.
Hoca elinde ki basket topunu uzattı.
-Kaptanlar. Hazır.
Hocanın dibine girdik. Topu atınca zıplayarak topu aldım. Yere inince sektirerek pas attım. Selmadaydı. Selma topu Okan a kaptırdı. Demet Enes in elinde ki topu alarak Selma ya attı. Selma topu yine kaptırınca Demet Demet bağırdı.
-Senin sürdüğün süreceğin topun ağzına sıçayım !
Topu alarak basket attım. Demet Enes e orta parmak çekti. Maç bitince yere oturdum. Utku nefes nefese karşımda durarak ellerini dizlerine koydu. Elini uzattı. Elini tutarak ayağa kalktım. Kapşonlumu alarak giyindim. Kapşonu başıma takarak yürümeye başladım. Onlar geride nefes alıp vermekle meşguldü. Merdivenlerden çıkacakken kolum tutuldu. Başımı çevirdim. Şu kızdı. Kolumu kendime çektim.
-Ne vardı ? Kimsin ?
Piç bir sırıtış attı.
-Beni tanımamazlığa veremezsin Masal.
-Ben sürtükleri hatırlama çabası göstermem.
Güldü.
-Ben Demir in biricik aşkıyım. Ah bak hatta geliyor.
-E? Ne yapayım ?
-Ondan uzak dur canım.
-Birincisi ben senin canın değilim. Arkadaşın hiç değilim. Ayrıca ikiniz de zerre kadar umrumda değilsiniz. Bunu kabullen. Rakibin olmayan birine rakibin gibi davranamazsın. Benden uzakda yaşayın yeter.
Kahkaha attı. Bir insan bu kadar iğrenç kahkaha atabilir miydi ? Abi bu tip kızların nedense gülüşleri de aynı. Çok garip.
-Dengesiz.
-En azından çenesi yerde kahkaha atan sürtük değilim. Dengesizlik o kadar da kötü bir şey değil.
Merdivenleri yavaşça çıktım. Utku yanımda durdu.
-Ne vardı ?
-Öğlen iki takım birlikte yemek mi yese ?
-Bunun kararını ben vermiyorum Utku. Kızlara sorun.
-Bizim şimdi antrenman var. Sen sorsan?
-Sorarım.
-Konuşuruz o zaman ?
Onaylayan ses çıkararak yürümeye devam ettim. İçeriye girdim. Arkadan gülme sesi duydum.
-Sonunda be sonunda ! Süper !
Manyak mı lan bu ? Geriye döndüm. Gülerek merdivenleri indi. Merdivenleri indim. Spor salonuna girerek çantamı kenara attım. Kızlar dışarıdaydı. Sepetten bir top alarak yerde sektirmeye başladım.
-Masal. Konuşabilir miyiz ?
Demir di. Geriye dönmeden sert ve duygusuz bir sesle
-Birazdan takımım gelecek. Çabuk ol.
-Geriye dönsen daha kolay olacak.
-Yüzümde cesaret verici bir şey mi var ? Ne söyleyeceksen söyle.
-Sevtap.
-Demek o yerden bitmenin bir adı var. Ne güzel.
-Benim eski sevgilim. Yani aramız da bir şey yok.
Ona döndüm. Kapşonluyu indirerek umursamaz bir tavırla yüzüne baktım.
-Ne yapayım ? Koşup boynuna mı sarılayım ? Yoksa çığlık atıp güleyim mi? Niye bunu bana söylüyorsun? Umrumda bile değil.
-Tek acı çeken sen değilsin.
Güldüm.
-Ben acı mı çekiyormuşum ? Cidden benim niye haberim yok? Kendini bu kadar nimetten saymamalısın. Dünya senin etrafında dönmüyor her kız sana hasta olmuyor. Bunları kabullen.
-Bunları biliyorum. Bak ediyorum da. İnkar etmiyorum. Ayrıca benim öyle biri olmadığımı da biliyorsun.
-Ben bir şey bilmiyorum. Açıkçası bilmek de istemiyorum. Gereksiz bilgilerin gerekli bilgilerin yerini almasını istemem.
-Beni gereksiz olarak mı görüyorsun !?
-Açıkçası ilk başlarda görmüyordum. Ama sen kendin bana gösterdin. Teşekkür ederim. Herkesin hayatı senin gibi mükemmel olmuyor. Mesela sen gülerken başkası ağlayabiliyor.
-Hayatımı mükemmel mi sanıyorsun ? Hiç bir şey mükemmel değil. Benim yaşadıklarımın onda birini yaşasaydın böyle konuşmazdın.
-Gerek yok sen yaşatıyorsun zaten. Söylesene benimle ilgili planın neydi ? Önce kızı tavlayacak kendine başlayacak sonra birlikte olup kenara atacaktın değil mi?
-Asla böyle bir şey düşünmedim. Düşünmem de. Sen gelip geçici değilsin.
-Tabi canım. Minik yalanlar sonra senin ayağına takılır sonra. Dikkat et.
-Kızgınsın biliyorum. Üzerine gelmek istemiyorum. Ama şu orospudan bir kurtulayım sana her şeyi anlatacağım.
-Benim arkamdan da orospu diyor musun ? A dur ben niye soruyorum ki? Hiç söyler misin ? Rahat bırak beni. Meşgul etme. Senden daha önemli işlerim var benim.
Biraz daha dursa ağlayabilirdim. Derin bir nefes verdi. Geriye döndü. Başını eğmişti. Acı çekmesini istiyordum. Bana yaşattıklarının 10 mislini ona yaşatacaktım. Kapıdan çıkınca yere oturdum. Ellerimi yüzüme kapadım. Zor oluyor lan. Lanet olsun ki şu aşk denen sürtük şey her defasında beynimi sikiyordu...

Yan Komşum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin