Gözüme vuran ışık ve çalan alarm ile uyandım. Tatil de alarm mı kurulur lan ? Gözlerimi ovuşturdum. Ama açamıyordum. Ellerimi iki yana açtım. Elim yumuşak bir zemine çarptı. Başımı çevirdim. Gözlerimi açtım. Oha. Cidden oha. Demirin yüzüne vurmuştum. Daha doğrusu ağzına. Sakince gözlerini açtı. Tavana baktı. Başını bana çevirdi. Elim hala ağzında duruyordu. Dudaklarımı birbirine bastırdı. Parmağını yanağıma bastırdı.
-Bunu hiç bu kadar yakından görmemiştim.
Kapı çaldı. Ama normal değil. Hayvan gibi. Sanki aldatılan koca gibi çalıyordu. Ya da kadın. Her neyse. Demir küfür ederek kapıya döndü.
-Ne var Can !?
-Kuzen çok kötü bir şey oldu.
-Ne oldu ?
-Bir gel ki.
Ayağa kalktı. Peşinden kalkarak yatağı topladım. Sonuçta burada uyumuştum. Çantamı alarak banyoya girdim. Kapıyı kitleyerek üzerime siyah bir pantolon ve bordo bir kazak giyindim. Saçlarımı bağlayarak odaya geçtim. Ineğimi çantaya koydum. Panduflarımı giyindim. Odadan çıkarak aşağıya indim. Çantamı kenara koydum.
-Ne olmuş ?
Çocuklar kapının oradaydı. Can kapıyı açmaya çalışıyordu. Açılmıyordu. Şaka gibi.
C- Kilitli kaldık iyi mi?
-Anahtar yok mu?
Can ve Yankı birbirine döndü. Yankı elini ensesine atarak
-Anahtar kırıldı. Parçası içinde kaldı.
Kaşlarımı kaldırdım. Cama döndüm. Şu açılan camlae varya onlardandı. Açmayı denedim. Buz tutmuştu. Kırmamak için fazla zorlamadım. Derin bir nefes vererek geriye döndüm.
-Eslem çay koy da aç kalmayalım bari.
Eslem bilmiş bir gülümseme gönderdi.
-Senden hızlıyım.
Kaşlarımı büzdüm.
-Çocuklar şarz aleti verebilir misiniz?
Can çekmeceyi açarak içinden şarz aletini çıkararak bana uzattı. Elinden alarak minik sehpanın oraya telefonumu şarza taktım. Koltuğa oturdum. Yarım ağız mırıldandım.
-Ayşe niye gitti ki ya ?
Eslem kalkarak yanıma oturdu. Telefonu burnuma yapıştırdı. Gözlerimi açtım.
-Eslem çok uzakta kaldı. Biraz daha yaklaştır göremiyorum.
Telefonu elinden aldım. Enes ile mesajlaşmıştı. Kendisi okulun popi çocuğu olan Utku nun yakın arkadaşıdır.
"Utku ona çıkma teklifi etmeyi düşünüyor. Sence ne yapmalı ?"
"Bence hiç bulaşmasın. Masal 'ın hayır diyeceğini biliyor sonuçta. Sorarsa hem Masal onu beter eder "
"Ups. Utku az önce bu mesajı gördü. Şu anda sinirden deliriyor. "
"Ne yapayım Enes ? Olacak şeyi söylüyorum "
"Ee hiç mi bir şey yapamazsın ? Ne yapacağız o zaman ?"
"Utku ya söyle Masal ı unutsun. "
"Onu ilk defa bu kadar salaklaştığını görüyorum. Küçük veletler gibi defterlere ismini yazıp kalp felan koyuyor. Hiç alışık olmadığımız durumlar bunlar "
"Kesin bir cevap veremem ama bir denerim"
"Çok sağol "
Telefonu sakince kenara koydum.
-Neyi deneyeceksin sen !?
-Sen hepsini okudun mu ya ?
Başımı salladım.
-Eslem benden uzaklaş bak ayağım kırılacak duruma gelse bile seni döverim.
-Tamam ya kızma. Sanki ne dedim ?
Kaşlarımı çattım. Ayağa kalktım. Masayı kurduk. Kahvaltı bitince kalktık. Masayı toplayarak bulaşıkları makinaya dizdik. Salona geçerek oturduk. Eslem hala telefonda mesajlaşıyordu. Özlem birden hihleyince hepimiz ona döndük. Eslem onun döndüğü yere döndü. O da hihledi. Ayağa kalktım. Kaşlarımı kaldırarak elimi ağzıma kapadım. Eslem ve Özlem beni koridora çekti. Çocuklar başımıza topladı. Demir e bakmıyordum. Öptü dün. Birlikte uyuduk. Yani her gün yaptığım şeyler değil bunlar. Demir sinirliydi.
-Ne oluyor ?
Özlem ve Eslem bana döndü. Daha sonra çocuklara döndüler.
E-Yok bir şey ya.
Telefonum sonunda açılınca peş peşe bildirim geldi. Telefonu elime aldım. Utku 1 kere aramakla kalmamış resmen taciz etmişti. Hatta aramaya devam ediyordu. Telefonu sessize aldım. Aramayı sonlandırınca telefonu komple sessize aldım. Whatssap ve face den de mesaj atmıştı. Sapık ya. Koltuğa oturdum. Arada bir cama döndüm. Annem dün Sezo da kalmıştı. Babam da iş yüzünden şirketteydi. Zile basıldı. Ödüm başka yerlere kaçmış bana el sallıyordu. Can ayağa kalktı. Eslem onun önüne geçerek dürbünden baktı. Geriye dönerek elini diğer elinin içine vurdu.
-Açmayalım.
Can tek kaşını kaldırdı. Eslem ellerini iki yana açtı.
-Eslem çekil şuradan. Ne işler çeviriyorsunuz siz.
Ö-Ya tamam açıklayacağız ama önce şu kapıdakileri gönderin. Biz burada değiliz. Tamam mı? Biz aslında yoğuz.
Demir kaşlarını sonuna kadar çatmıştı. Çantamı da alarak banyoya koştuk. Kapıyı kapadık. Allah kahretmesin telefonum içeride kaldı iyi mi!? Çıkacakken kapı açılma sesi geldi. Hani biz burada kalmıştık? Hani kapı açılmıyordu? Vay şerefsizler. Neyse. Sesler gelmeyd başladı. Kulağımı kapıya yasladım.
-Kusura bakmayın bilader. Rahatsız ediyorum ama şu yan komşular evde yok mu?
Utku konuşuyordu. Demir in sesini duydum. Tam isminin hakkını veriyordu. Demir gibi soğuk ve ruhsuzdu.
-Haberimiz yok.
Özlem çığlık attı. Okan ın sesini duydum.
-O Özlem miydi?
Özlem e döndüm. Eliyle yerde ki hamam böceğini gösterdi. Baya da kaslı bir şeydi. Eslem ayağında ki terliği yukarıya atarak tuttu. Terliği böceğe attı. Nokta atışı olmuştu. Dehşetle gözlerimi açarak Eslem e döndüm. Terliği yerden aldı. Üfleyerek suyu açtı. Peçete ile terliğin altını temizledi. Ölmüş kaslı böceği de eline sardığı 20 kat peçete ile aldı ve klozete attı. Sifonu çekerek peçeteleri attı. Sifonu çekti. Özlem e döndü.
-Biz de antenlerine ölmüyoruz çıkaracaksın terliği şak diye atıp tak diye vuracaksın.
-O da şıp diye klozetten lağıma gidecek.
Özlem klozete baktı.
-Kanka bu peçeteler burada kalmış. Su yukarıya çıkmış.
E-Sifona bas gider.
-Abi sıçılmış inek boku gibi gitmiyor ya!
-Hayatında kaç defa bir ineğin klozete sıçtığına şahit oldun?
-Konumuz şu anda bu değil. Gitmeyen peçeteler
Oraya doğru gittim. Küçük fırçayı alarak peçetelerin üzerine bastırdım.
-Bunu annem yaparken görmüştüm
E-Kanka o bok için. ! Peçete için değil.
-Ha bok ha peçete. Gidere ne tıkandıysa Sancak fırçaları temizler.
Özlem müzik yaptı. Dans ederek fırçayı kaldırdım
-Sancak fırçaları. Bokların ve peçetelerin korkulur rüyası. Giderlerinizin dostu. Sancak fırçaları.
Eslem eko gibi
-Sancaak fırçaları.
Aslan gibi kükreyen Demir ın sesini duydum.
-Sen kimsin benim evime zorla giriyorsun lan orospu çocuğu ! Siktir git lan!
Kapı sertçe kapatıldı. Yankı gür bir ses ile bağırdı.
-Buraya gelin !
Kapıyı açarak çıktık. Başımızı suçlu veletler gibi eğerek salona geçtik. Ellerimi arkada birleştirdim. Ayaklarıma baktım. Demir tekli koltuğa oturmuş dişlerini sıkıyordu. Çok sıkma kırılır sonra. Yazık olur. Yankı sakin olmaya çalışarak
-Siz 3 fare ne karıştırıyorsunuz? Niye çığlık atıldı ?
Özleme döndüm. Başımla hadi yaparak önüme döndüm. Özlem parmağı ile yer fıstığı kadar bir büyüklük gösterdi.
-Şu kadar böcük vardı.
C-Ne vardı?
-Böcük.
Can gülerek başını çevirdi. Eslem yandan
-Abartma tırnağım kadar bir şeydi.
-Bence de.
-Ama kocamandı.
Ellerimi yanaklarıma koyarak gözlerimi açtım.
-Seni yedi!
Eslem ayağını kaldırdı.
-Bak bu anne terliği. Sen hiç anandan terlik yemedin mi lan spastik?..