Yatakta yana döndüm. İnleme sesi gelince gözlerimi açtım. Annemin ağzına vurmuştum. Elimi geriye attım. Bir burun yakaladım. Babamdı. Anam. Onların odasında uyuya kalmışım. ! Yataktan kalkarak indim. Koşarak odama geçtim. Ali abim burada yatıyordu. Ali abimin odasına geçtim. Kerim abim ? Abi ? Abiğ!? Üzerine atladım.
-Bis,Bis,Bismillahirrahmanirrahim
Saçlarımı yüzümden çektim.
-Abi sen ne zaman geldin ?
-Dün akşam geldim. Sen uyuyordun.
Boynuna sarıldım.
-Seni çok özledim.
-Bende beni özledim.
Güldüm. Aradan biraz zaman geçti. Yataktan kalktım. Odadan çıkarak merdivenleri indim. Cumartesiydi. Okul yoktu yani. Yüzümü yıkadım. Mutfağa geçerek saçlarımı saçma sapan bağladım. Yumurta haşlayarak soydum. Ellerim mahvolmuştu ama olsun. Kerim abim için değer.
Yumurtayı doğrayarak kaynayan çayı demledim. Masayı hızla kurdum. Annemler merdivenden indi. Babam yerine geçerek oturdu. Ali abim kaşlarını kaldırdı.
-Kim hazırladı lan bunu ?
-Yengem geldi.
-Hadi ya. Sen bir de büyüdün de abinle dalga mı geçiyorsun bücür?
Kerim abim başımdan öperek yerine oturdu. onun yanına oturdum. Ali abim yanıma oturdu. Yemek yemeğe başladık. Ali abim anneme döndü. Annem hiç olmadığı kadar çok yiyordu. 3 ümüz de birbirimize döndük. Gözlerimi anneme çevirdim. Gözlerim duvara yaslanmış buraya bakarak sigara içen Demir kaydı. Kaşlarımı çattım. Ayağa kalktım.
-Ben doydum.
Kerim abim bana döndü.
-Ne oldu ?
-Yok bir şey. Elim biraz sızladı da.
-Inanmadığımı bildiğin halde neden yalan söylüyorsun ?
-Abi ciddiyim. Bileğim acıyor
Elimi bıraktı.
-İyi. Sonra konuşuruz.
Yanağından öptüm. Merdivenleri çıkarak odama girdim. Aşağıda konuşmaya başlamışlardı. Annem hafif sessiz
-Bir haftadır böyle. Doğru düzgün bir şey yemiyor. Agresif çekilmez bir şey oldu. Esra ile konuştum. Okulda bir kızı bayıltana kadar dövmüş.
K- Neyi var ?
-Bilmiyorum. Anlamadım gitti. Kızlarla da kavga etmiş. Barış ve Korayla da aynı durumda. Koray neyse de Barış ile kavga ettiğini ilk defa duyuyorum.
A-Barışla kavga etmiş ? İnanmam.
Annemin sesini duydum.
-Bende inanamadım. Ayrıca uzun zamandır kavgalı olduğu Alevle de barışmış.
Babam 'ın sesini duydum.
-Her ne varsa baya derinden etkilemiş olmalı. Kızımı böyle görmek istemiyorum.
K-Baba sen dur ben giderim şimdi.
-Tamam.
Ayağa kalktım. Yatağıma uzanarak kulaklığımı taktım. Müziği açarak tavana baktım. Kapı açıldı. Ona baktım. Oturur pozisyona geldim. Kulaklığı çıkardım. Karşıma oturdu. Elinde ki hediye paketini uzattı. Elinden alarak yavaşça açtım. İçinde peluş bir pikaçu vardı. Gülümsedim. Yatağıma koydum. Sarılarak geriye çekildim.
-Sağol.
-Masal neyin var abim?
-Bir şey yok abi. Öyle biraz işler sarpa sardı o kadar.
-Barış la kavga etmişsin ?
Başımı salladım. Gözlerim dolmuştu. Pikaçu yu alarak kulaklarıyla oynadım.
-Masal anlat dinliyorum. Hadi.
Kerim abim Ali abimden daha anlayışlı ve mantıklıydı. Ali abim ehvamlıydı. Ona yere düştüm desem başkası düşürdü demişim gibi ortalığı ayağa kaldırırdı. Abim elini koluma koydu.
-Masal. Belli ki bir şeyler ciddi.
-Ciddi olan bir şey yok abi. Merak etme sen. Sadece elim sakat geçen gün ki maçta oynayamadım. Ona moralim bozuldu biraz.
-Peki. Sen bilirsin. Anlatmak istersen ben buradayım.
Başımı salladım. Üniversitesi bitmiş mezun olmuştu. Odadan çıktı. Gözlerimi sildim. Yataktan kalktım. Kapıya yaklaştım.
-Bir şey söylemiyor. Önemli değil diyip geçiştiriyor.
A-O şerefsiz Barış ı geberteceğim !
K-Ali ! Sakin ol.
-Ben işe gidiyorum. Akşam gelince konuşuruz.
-Hakan gelirken bari çikolatalı süt gibi bir şey alda gönlü olsun.
-Tamam.
Kapı sesi geldi. Yatağa uzandım. Müzik dinliyordum. Kapalı olan perdelerime baktım. Yavaşça ayağa kalkarak cama yaklaştım. Odanın havası sıcaktı. Perdeyi kenara çekerek camı üstten açtım. Perdeyi kapatacakken buraya bakan Demir e baktım. Beklemeden perdeyi kapadım. Yatağa uzandım.
Demir
Perdeyi yine kapadı. Yere oturdum. Hastalığım yetmezmiş gibi bir de sevdiğim kızı kaybetmiştim. Telefon çaldı. Eslem arıyordu. Sigara yakarak telefonu açtım.
-Demir bizim bir planımız var.
-Ne planı ?
-Masal ı geri kazanma planı.
-Anlat.
Planı anlattı.
-Ne düşünüyorsun ?
-Bir şey düşündüğümü mü sanıyorsun?
-Demir saçmalamanın sırası değil. Eğer şimdi bir şey yapmazsak Masal ı tamamen kaybedeceğiz.
-İyi uygulayın. Benlik bir şey yok.
-Nasıl yok ? Masal ı sevdiğini zannediyordum.
-Yüzüme bile bakmaya tahammülü yok.
-Bizim eve gel. Çocuklar burada. Konuşalım.
-Masal gelmeden önce gelirim.
Bir şey söyleyecekken yüzüne kapattım. Başımı kaldırarak tavana baktım. Kolum uyuşmuştu yine. Elime baktım. Oynatamıyordum. Bir de onun yokluğu üstüne binince iyice dayanılmaz bir hal almıştı. Hava kararıyordu. Bir anlığına perdeyi açtı. Bana kısa bir bakış attı. Gözden kayboldu. Birden ayağa kalkarak hızla odadan çıktım. Merdivenleri inerek evden çıktım. Koşarak Eslem in zilini çaldım. Kapıyı açtı. İçeriye girdim. Gelmemişti. Derin bir nefes verdim. Bacaklarım uyuştu. Düşmeden koltuğa oturdum.
Ö-Ona hastalığını söylemelisin.
-Daha kötü olsun diye mi?
Yankı ona destek çıktı.
-Yanında olur lan en azından.
-Hastalığım için yanımda olacaksa hiç olmasın daha iyi.
C- En azından bilsin lan.
-Neyi?
Başımı kapıya çevirdim. Hepimize şüpheci bakışlar atıyordu. Kapıyı sertçe kapattı. Kokusu dolmuştu salona. Tekli koltuğa oturdu. Dikleştim. Bacaklarımın uyuşması hala geçmemişti.
Masal
Hem oyun oynayıp çağırıyorlardı hem de susuyorlardı.
E- Şaşırtıyorsun.
-Ne gibi ?
Ö-Bilirsin oyun oynadığımızı anladığın anda gi-
-Oyun oynadığınızı biliyordum. Sandığınız kadar salak değilim.
C- Biz seni öyle sanmadık.
Gözlerimi ona çevirdim. Kızlara baktım.
-Buraya konuşmak için çağırdınız dur oyun oynadınız geldim. Susacaksanız baştan söyleyin.
Sinirlerim iyice yay gibi gerilmeye başladı. Özlem konuşacakken telefonum çaldı. Utku arıyordu. Açarak ayağa kalktım. Biraz uzaklaştım.
-Ne var ?
-Anlaşılan pek de havanda değilsin.
-Laf kalabalığı yapma.
-Tamam sakin. Önemli bir şey söyleyeceğim.
-Uzatma lan söyle şunu !
-Tuğçe hamile...
Bir günde 3. Bir bölümle daha karşınızdayım. Önce ki bölümden biraz daha kısa oldu ama kusura bakmayın. Eğer yine yetiştirebilirsem yeni bölümü de kısa zamanda atarım inşAllah. 😁
