Umut uyanmış saçlarımla oynuyordu.
-Abba
-Ne var ?
-Dalk.
-Annemin yanına git onu uyandır.
-Bana ne.
-Sıçarım çocuk senin o sabah alarmı gibi çalışan beyin sistemine.
-Sus ya !
-Bağırma bana yolarım seni.
Tekmelemeye başladı. Kalkmadığımı görünce sırtıma yattı. Telefonum çalıyordu. Eline aldı.
-Abba nenefon.
-Siktir et. Aç konuş.
-Pamam.
Telefonu açtı.
-Epenbim ?
Biraz bekleyerek bağırdı.
-Ne ?
Ona döndüm. Bana döndü. Gülmeye başladı. Salak bu çocuk. Telefonu elinden aldım. Göğsüme yattı. Kim arıyor ?
-Ben böyle telefonun ecdadını sikeyim. Aç lan ekranı ! Neyse.
Telefonu kulağıma götürdüm
-Sabah sabah kimsin ?
İşte bu benim serseri tarzım.
-Masal.
Ayşe teyzeydi. Büyük yüzüne kapatmak olmaz.
-Efendim ?
-Kızım buraya gelir misin ?
-Orası ?
-...Hastanesi.
-Tımarhanelik olduğumu biliyorum yüzüme vurmayın.
-Demir.
Kaşlarım çatıldı.
-İlgilenmiyorum
-Kızım lütfen. Benim hatrım için.
-Ayşe teyze peki sorsana bir hatrın kaldı mı o günden sonra ? Bir sor
-Ben seni kızım yerine koydum yavrum niye öyle diyorsun?
-Bende seni annem yerine koydum. Sen niye bana bunu yaptın ? Niye bana bir şey anlatılmadı Ayşe teyze ? Ya onu geçtim ya bu kadar mı yokum gözünde ? Elalemin kadını bile biliyor. Ki biz seninle aylarımızı geçirdik.
-Demir izin vermedi kızım.
-O demirin ben iliğine kemiğine edeyim. Tamam mı? Gitsin kına yaksın orasına burasına. En sonunda delirtti beni.
Annemin sesini duydum. Telefon da ses kesildi.
-Lan yavşak bana bak. Umut u da al gel sikerim belanı.
-Çok ayıp.
-Konuşma lan. Al gel. Hadi. Gelmezsen ararım bak babanı. Yemin olsun beni dövdü derim.
-Oha ! Neyse tamam geliyorum. Kapat. Ya da dur ben kapattım.
Telefonu kapatacakken annem benden hızlı davrandı. Umut a döndüm. Cama bakıyordu. Yatakta doğruldum. Baya bir süre geçmişti olayın üzerinden. Siz diyin 5 gün ben diyeyim 1 ay. Siyah pantolon giyinerek beyaz tişört giyindim ekim ayına girmiştik. Saçlarımı açık bırakarak tokamı bileğime taktım. Annem Umut u giydirmeye üşeneceğimi bildiği için kendi giydirmişti. Parfüm sıkarak odadan çıktım. Umut ayakkabılarını giyiniyordu. Sabahın beşinde kalkmış yemek yemiş ve yatmıştım. Ondan aç değilim yani. Ağzıma bonibon attım. Naneli olanlardan. Ayakkabıları mı giyinerek arabanın anahtarını aldım. Umut benden önce çıkmış ve arabaya koşmuştu. Kapıyı kapatarak gözlüğümü taktım. O arabayı benden çok seviyordu. Özellikle benim arabayı. Uzay mekiğine benzetiyordu. Kilidi açtım. Bir de kapılar üstten açılıyor ya. Kapıyı açtı. Binerek koltuğa bastı. O az önce koltuğa bastı değil mi? Arabaya bindim. Ona döndüm. Çabucak oturmuştu. Bastığı yeri de temizlemişti. Tabi bütün arabayı halı fırçası ile temizletmiştim. Şaka. Annem halıya ayakkabı ile bastığı için o yeri fırçalatmıştı. Hastaneye doğru sürüyordum. Arabayı park ederek indim. Umut benim tarafımdan indi. Kapıyı kapatarak kilitledim. Anahtarı cebime soktum. Umut önümden ilerliyordu. Özel hastaneydi. İçeriye girdik. Danışmaya gidecekken kantinden çıkan Yankı yı ve Özlem i gördüm. Onlar da beni görmüştü. Yanıma doğru geldiler. Özlem elini omuzuma koyacakken kendimi çektim. Yankı derin bir nefes verdi.
-Geleceğini tahmin etmiyordum.
Sessiz kaldım. Önden ilerlemeye başladılar. Umut u kucağıma alarak peşlerinden ilerledim. Gözlüğü cebime koydum. Merdivenleri çıktık. İlk katta olması garibime gelmişti. Ne bileyim bir 3. Kat felan. Neyse. Umut u yere bıraktım. Yankı ve Özlem önden girdi. Umut peşlerinden girdi. İçeriye girdim. Hepsi bana dönmüştü. Bana mı bakıyorlar lan cidden? Geriye döndüm. Sonra önüme döndüm. Annemin yanına oturdum. Annem bana döndü.
-Sen kahvaltı yaptın mı?
-Evet.
-Hadi lan.
-Cidden. Sabahın beşinde yedim.
-Ne yedin?
-Allah ne verdiyse.
Güldü. Umut ortada zıplıyordu. Bana döndü.
-Appa duytay!
Elimi uzattım. Elimi tutarak kucağıma atladı. Boynuma sarıldı.
-Duytayma cücü. !
Şerefsiz la. Başını omuzuma koydu.
-Abba
-Hm?
-O abi yeden oyda?
Gözlerimi Demir e diktim. Kolunda serum vardı. Gözleri buradaydı. Umut a baktım.
-Ne bileyim neden ?
Umut bana baktı. Dudaklarını büzerek kaşlarını da büzdü.
-Son dozdon mo?
Onun gibi dudaklarımı büzdüm.
-Hoyor dozmodom.
Güldü. Boynuma sarıldı.
-Ben abbam ile evlencem.
-Bende senlen evlenecem aşkım.
Annem bize döndü. Öyle pis bakıyordu ki dudaklarımı birbirine bastırarak başımı çevirdim. Yanağımı Umut un başına yaslayarak kaşlarımı kaldırdım. Umut da saçlarımı yüzüne perde gibi çekti. Ayşe teyze içeriye girdi.
-Kızım gelmiş.
He kızım he. Ayıp olmasın diye ayağa kalktım. Birden sarılarak kollarını belime doladı. Umut annemin kucağına geçmişti. Ayşe teyze daha da sarıldı. Kulağıma yaklaştı.
-Özür dilerim kızım.
-Estağfirullah ne diyorsun sen ?.
Geriye çekildi. Doktor içeriye girdi. Yanında stajyer hemşirelerde vardı. Bize döndüler.
-Burası ne kadar da kalabalık ? Hastayı bunaltmaya mı çalışıyorsunuz. ?
Ayşe teyzeye döndü.
-Sana kaç defa dedim çocuğu bunaltma diye.
-Düzgün konuş lan.
Bana döndü.
-Size ne ?
Telefonu çıkardım. Buranın sahibini tanıyordum. Onu aradım. Bana bakıyordu. Ne yaptığımı anlamamıştı.
-Masal kızım nasılsın ?
-102. Odadayım
-Geliyorum kızım.
Telefonu kapattım. 5 dakika kadar sonra kapı açıldı. Rüstem amca gelmişti. Bana döndü.
-Oo kızım hoşgeldin.
Doktora baktım. 3 buçuk atmaya başlamıştı. El sıkıştık. Anneme döndü.
-Hoşgeldin yenge hanım.
-Hoşbulduk.
Bana döndü.
-Gel kızım bir çayımı iç.
-Yok abim sağol.
-Hayırdır bir sorun mu var ?
Gözleri doktor a dönmüştü. Doktor bana döndü.
-Bir sorun mu var doktor ? Ben bilmiyorum. Bana ne ya.
Rüstem abi bana döndü. Daha sonra doktora döndü.
-Benimle gel.
Odadan çıktılar. Ayşe teyzeye döndüm.
-Yani neymiş ? Hemen Masal ı arıyormuşuz.
Kolumu omuzuna attım.
-Peki nedenmiş ?
Ayşe teyze bana döndü.
-Bilmem.
-Çünkü Masal herkesi tanırmış.
Güldü. Elini belime attı. Stajyerler Demire bakıyorlardı. Boynumu iki yana eğdim. Kemik sesine bana dönmüşlerdi. Hızla odadan çıktılar...