3.bölüm

133K 3.3K 194
                                    

Multimedia: Armin Soner ^-^ 

Bölüm ithafımız da Freegirlqalp' e gidiyor :) İsteyenler yorumlarında belirtebilir^^

Keyifli okumalar :)

Köşeye sıkışmış gibi hissediyordum. Çıkmaz sokaktaymış gibiydim. Hani bazen hayatınızda bir şeyleri düzeltmek, değiştirmek istersiniz ama o ruhunuza işlediği için bir şey yapamazsınız ya, işte ben de o durumdaydım. Koşuyordum, kaçıyordum ama yolun sonu hep o güne çıkıyordu. Hep Eymen'in gülümseyen gözlerine... Ve yüzü maskeli olan o adamın nefret saçan gözlerine... Gözlerimi kapattığımda hep aynı sahne beliriyordu: Etrafa sıçrayan kanlar eşliğinde bir çığlık. Şimdi düşünüyorum da kimin çığlığıydı o? Benim miydi? Bilemiyordum. O anda, kalbimin sızından başka hiçbir şey hissetmediğimi hatırlıyordum sadece. Her şeyin daha farklı olduğunu hayal ediyorum bazen. Mesela beni koruyacak başka bir ağabeyim daha olsaydı ya da ağladığım gecelerde ona sarılıp uyusaydım belki de her şey daha kolay olurdu. O beni çok severdi. Annemle babamın aksine ağlıyorum diye kızmazdı. Belki de o Eymen' i hatırlardı ve bana anlatırdı. Küçükken nasıl oyunlar oynadıklarını, Eymen' in en çok neleri sevdiğini, nelere kızdığını, bizi nasıl koruduğunu... Ya da bir ablam olsaydı saçlarımı tararken Eymen' in onu nasıl kıskandığını anlatırdı belki. Kıyafetlerine nasıl karıştığını, makyaj yaptığında nasıl kızdığını... Bence Eymen olsaydı beni çok severdi. Hep korurdu. Gitmişti ama. Geride hiçbir şey bırakmadan üstelik. Arada sırada uykuya daldığımı hissediyordum ama bir türlü gerginliği üzerimden atamıyordum. En ufak bir seste gözümü açıyor, hemen sonra karşımda uyuyan Yağız'ı görüyor ve rahatlıyordum. Buradaydı. Yatağın ucunda yatmış beni rahatsız etmemeye çalışarak uyuyordu. Demin duvara yaslanıp uyuyakalmış Yağız'dan çok farklıydı. Kaşları şimdi çatık değildi ama yine de yüzünde huzursuz bir şeyler vardı. Belki de benimle yatmaktan rahatsız olmuştu. Bilmiyordum. Şu an bunu düşünemeyecek kadar ihtiyacım vardı ona. Yorgana sarılmış, akmasına engel olamadığım gözyaşlarımı silerken Yağız'ın üzerinin açıldığını gördüm. Hava soğuktu, bu yüzden ona hissettirmeden üzerini örttüm. Tam elimi üzerinden çekerken, gözlerini açmasıyla nefesimi tuttum.

"Armin? İyi misin? Neden uyandın?" diye sordu merakla.

"Uyuyamıyorum" dedim kısık sesle. Ne yapacağını şaşırmıştı.

"Ben... Bak ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. Bana yardımcı ol. Böyle durumlarda... yani annenler ne yapıyordu? Ben de yapabilirim." dedi sıkıntıyla.

"Kendi odama gitsem daha iyi." dedim sadece. İtiraf etmek gerekirse daha iyi değildi aslında. Hatta daha da kötüydü. Bu durumda yalnız kalamazdım. Büyük ihtimalle bu korkuyla sinir krizi falan geçirirdim ama böyle olmak zorundaydı. Artık yanımda annem ya da babam olmayacaktı ve Eymen de hiçbir zaman geri gelmeyecekti. Alışmam gerekiyordu. Yanımda yatan adam bir yabancıydı ve hayatıma dâhil etmek gibi bir düşüncem yoktu. Zorunluluktan doğan bir şeydi ve sadece bu seferlikti.

"Saçmalama. Benden rahatsız oluyorsan koltukta oturabilirim. Sen biraz uyu."

"Sorun bu değil." dedim yükselen sesimle. Sıkılmış ve daralmıştım.

"Sorunun ne olduğu umurumda değil Armin. Sadece uyumanı istiyorum tamam mı?" dedi yataktan kalkarken. Kapıya doğru yürüdüğünde "Nereye?" diye seslendim korkuyla. Beni bir başıma bırakması bile içimdeki korkunun artmasına neden olurken bir de başka bir odada kalmaktan söz ediyordum.

"Sana süt getireceğim, tamam mı? Sen dinlen hemen geleceğim." Bir şey söylememe fırsat vermeden odadan çıktığında yorganı boynuma kadar çekip onu beklemeye başladım. Beni esir alan korku ve tedirginliği üzerimden atamıyordum bir türlü. Aynı evin içindeyken gelmediği dakikalar bile beni öldürüyordu. Sonunda merdivenlerden duyduğumda ayak sesleriyle tuttuğum nefesimi verdim. Yağız odadan içeri girdiğinde gözlerimle onu takip etmeye başladım. Yatağın ucuna oturarak elindeki sütü bana uzattı. "Al bakalım iç. İyi gelecek."

Güven Bana*Yeniden Yayımda*1-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin