3.bölüm/2

113K 2.1K 425
                                    

Multimedia: Buğra ^-^ 

Keyifli okumalar :) 

Saatlerdir yatağımın içinde oturup okuduğum kitap, kafamın karışmasına neden oluyordu. Aldığım kararların zaman zaman saçmalığını gözler önüne sererken kimi zaman da işte bu diye bağırıp ayakta alkışlayacak kadar da destek oluyordu. Bu belki de kitabın büyüsü bile değildi. Emin olamıyordum bir türlü. Bu beynimin oynadığı ve beni köşe bucak yakalamaya çalışan düşüncelerimin bir hainliği olabilirdi. Kendimi kilitli odalara kapatıp her şeyden soyutlamak istiyordum ve içeriye kimseyi almamak...Ama okuduğum her bir cümle, gözlerimin gördüğü her bir harf buna engel olup, gerçekle yüzleşmeme neden oluyordu.Vicdanımla beni baş başa bırakıp, sen kötüsün sinyalleriyle boğulmama neden oluyordu. Kötü olmak, kalp kırmak istemiyordum ki! 

Özellikle de onun kalbini. Böyle bir ithamda nasıl bulunabilirlerdi bana. Tamamen haksız diyerek bir kenara çekilip oturamazdım elbette ama yine de... Bu hâle beni onlar getirmişti. En çok da Yağız.Böyle biri değildim. Herkes el birliğiyle beni bu hâle getirmişti.Bunun sonunda biraz da o acı çekecekse... Olsun. Çeksin. 

Boş verip kitabı okumaya devam ettim. Daha okumam gereken onlarca yeni kitabım vardı. Bu durum bir şekilde beni mutlu ederken,sayfaları çeviriyordum. Güzel bir kitaptı. Bazı yerleri anlamlı...Çoğu insan için basit sayılabilirdi belki ama benim için değildi.Her kitaptan basit bile olsa, alınacak bir şeyler olduğuna inanan biriydim. Kaldı ki elimdeki kitap basit değildi. Aşk vardı içinde bir kere. Karakter tüm karmaşasıyla yaşıyordu onu. Ve benim için bu da yeterliydi. Kitaplarda sevdiğim bir şeydi aşk. Bir de sadece oralarda kalması gerektiğini düşündüğüm bir şey... Kitaplarda olduğu zaman o kadar anlamlı ve dokunulmaz oluyordu ki...Karakterlerin kavuşamaması bile içinize işliyordu. Mutsuzlar diye gözünüzden damlayan birkaç damla yaş bile değiyordu. Gerçekte ise... Böyle değildi. Zor ve acımasızdı. İnsanı tüketen bir şeydi. Bu yüzden gerçekte onu sevmiyordum. Aşkı yaşamak istemiyordum.Kaldı ki zaten bana yasaktı. 

Okuduğum yeni paragraflarla gözlerim kitabın üzerinde takılı kaldı. Hangi kelimeye baktığımı ne okuduğumu bile fark etmiyordum şu an. Az önce okuduğum paragraftaydı aklım. O kadar doğruydu ki yazdıkları... O kadar benim düşüncelerimdi ki. Haklıydı işte. Bu nasıl bir şeydi ki bir insan bir başkasına bu kadar değer verebiliyordu. O cümleleri okumaya başladığım ilk andan itibaren aklımda hemen Yağız'ın gözleri belirdi. Nasıl seviyordu beni böyle?Gerçekse eğer nasıl sevmişti öylece?Kitabı kapatıp yanıma koyarken üstüme örttüğüm örtüye biraz daha sarıldım. Üşüdüğüm için değildi bu ama kendimi kapatmak istemiştim. Belki de yok olmak. Düşüncelerim ister istemez hep kitaba kayıyordu, daha sonra da birkaç saat öncesinde Baran'ın söylediklerine... Yanılıyordu. Her anlamda. Ona acı çektirirken farkında olduğumu söylüyordu. Yanlıştı. Nasıl bile bile acı çektirirdim ki ona? Bunu neden yapacaktım? Acı çekmesini istemezdim hem de benim yüzümden. Bunu asla istemezdim. Bir de... Gözlerimden bahsetmişti Baran. Artık yalanladığımı. En büyük yanlış buydu.Görmek istediği şeyi görüyordu. Biraz daha baksa Yağız gibi asla sevemeyeceğimi ve gözlerimde sırf acı olduğunu görürdü. Ama en yakın arkadaşı için kafamı karıştırıyordu işte. Daha doğrusu bunun için çabalıyordu. Ama üzgünüm... Ben onu sevemezdim ki.Nasıl severdim onu bile bilmiyorum. Beni böyle sevdiğini bilirken denemek... Çok çok zordu. Ya da bunca sır varken nasıl her şeyi yok sayıp kendimi ona bırakabilirdim? Bu masallarda olurdu sadece.Her türlü zorluğa rağmen aşkları için her şeyle savaşan âşık bir çift... Biz bu değildik. Ne âşık bir çifttik ne de ben aşkı o engellerden üstün tutabilirdim. 

Tıklatılan kapının sesini duyduğumda düşüncelerimden uzaklaşıp gözlerimi kapıya diktim. Yağız olabilir miydi? 

"Gel." diye seslendim yataktan çıkarken. Kapı hemen açıldı ve karşımda gülümseyen Buğra'yı gördüm. 

Güven Bana*Yeniden Yayımda*1-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin