*Medya: Enya/ Metamorphosis
Emeğe saygısı olan herkese keyifli okumalar...
Arabaya geçip kemerini takarken yan gözle arabayı çalıştıran Maite' ye baktı Cade, "Fazla Gelişmiş Burun ?" dedi soru sorar bir tonda, "gerçekten mi ?"
Arabayı otoparktan çıkaran Maite gözünü yoldan ayırmadan, "Yaratıcı biri olduğumu hiç iddia etmedim." diye cevap verdi.
Rengi solmuş kot pantolonunun cebinden taşan katlanmış dosyayı çıkarıp Cade' in kucağına attı ve "Restorana kadar boş durmayalım. Şunu oku ve aklına gelen biri var mı düşün." dedi.
"Emredersiniz Teğmen." diyerek dosyayı açan Cade, ilk sayfada July' nin olay mahallinde çekilen resmini görmeyi beklemiyordu. Göğsünün orta yerine çöken ağırlığa eklenen öfke ile dişlerini sıkarken güçlükle yutkundu. Çok değil, en fazla bir hafta öncesinde July yaşıyor ve hiç hak etmediği hâlde ona aşık gözlerle bakarak gülümsüyordu.
Cade' ten ses çıkmadığı gibi herhangi bir hareket de olmayınca göz ucuyla yanında oturan adama bakan Maite, elinde tuttuğu dosyadaki resme takılı kaldığını anladı Cade' in. Elleri belli belirsiz titriyordu. Yolu kontrol edip tekrar Cade' e baktığında göz göze geldiler.
"Bunu yapmış olamam." dedi Cade.
Sesinde öyle bir sıkıntı vardı ki, "Neyi yapmış olamazsın ?" diye soran Maite, Cade' in July' nin başına gelenler konusunda kendini suçladığını düşünmüştü.
"Bir insanı böyle vahşice öldürecek birini hayatıma sokmuş olamam. Bilirdim, anlardım, lanet olsun kokusunu alırdım !" diyerek dosyayı hırsla kapattı.
"İlk bakışta mantıklı düşünüyorsun, ama raporda adamın sahip olduğu ana özellikler ve McQuinn' in eklediği ayrıntılar var. Bu tip insanlar duygularını kontrol etmekte çok iyidirler Cade, belki onu gördün, tanıdın, kokusunu aldın. Ama aldığın koku kontrol altında tutulan duygulara ait olabilir. Gerekmedikçe zihin okumadığına göre şüphelenmemen normal bence."
"Bunlar normal ama senin gibi zeki bir kadının öğrenme güçlüğü çekmesi garip." diyen Cade' e baktı hızla.
"Ne demek o şimdi ?" diyip yola çevirdi bakışlarını tekrar.
"Adımı öğrenmen epey sürdü de, malum ilk defa bana Cade diyorsun."
Sıkıntıyla gözlerini devirmek istedi ama dikkatini yoldan ayırmamak için vazgeçti Maite, "Sana Cade dememi bu kadar istediğini bilseydim hiç söylemezdim." diyerek az ileride arabayı kenara çekti. "Geldik, karnım aç, midemi doldurana kadar bana bulaşmasan iyi edersin."
Cade kemerini çözerken aç veya tok fark etmeyeceğini, her iki türlü de ona bulaşmaması gerektiğini biliyordu. Teğmen Santino' nun sağı solu belli olmuyordu ve sırf keyif aldığı için onunla laf dalaşı yaparken bir gün dayak yiyebileceğini düşünüyordu. Yine de kendini tutmakta başarısız olduğunun farkındaydı.
"Ben de açım ve bence bulaşma konusunda sen de dikkatli olsan iyi olur."diyerek yanından hızlı adımlarla geçti Maite' nin ve beklenmedik bir centilmenlik örneği sunarak kapısını açtı restoranın.
"Kibarlık bende işe yaramaz, ben inanmayan zeki insanlar kategorisindeyim." diyip içeri geçen Maite, arkasından gelen Cade'in cevabına gülümsediğini bilmiyordu ama kendi yüzünde beliren havalı ifadenin tam olarak farkındaydı. Cam kenarındaki boş masaya geçip oturduğunda Cade de karşısındaki sandalyeyi çekmişti kendine.
Garsona siparişleri verirken duyumsadığı yorgunluk ve endişe ile başını kaldıran Cade, Maite' nin siparişlerini elindeki küçük deftere yazmakta olan gence baktı. Aklında yarınki sınavı geçmek zorunda olduğu varken ve bunun için cidden endişe ediyorken siparişlerden ikisini yanlış aldığını fark etmişti garsonun. Gencin uzaklaşmasına izin vermeden siparişi değiştirmek istediğini söylediğinde Maite şaşırarak baksa da sesini çıkarmamıştı. Cade' in ona attığı hızlı bir bakış herhangi bir şey söylemesini engellemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kokun Yalan Söylemez (KİTAP OLDU)
Mystère / Thriller*Arka Kapak Yazısı* Kokunu alabiliyorum. Ne hissettiğini biliyorum. Rol yapan yüzünün gerisinde, gerçeği söyleyen tenin seni ele veriyor. Dilini eğitebilir, gözlerini ehlileştirebilir, hatta yüzüne hükmedebilirsin. Peki ya kokun ? Onu saklayabilir...