*Medya: Dream Catchers / by David Chappell
Kokun Yalan Söylemez' de daha önce;
Cade ve Maite, aradıkları parfümü bulmuş ve üretici firmanın müdürü ile görüşmeye gitmişlerdir. Ancak müşteri listesini vermeyen müdürün ısrarcı tavrı üzerine elleri boş eve dönerlerken arayan Tom Harlan, Cade' in aklına bir fikir getirmiş ve Tom' un kazandığı davayı kutlamak üzere evde toplanmaya karar vermişlerdir.
Keyifli okumalar :)
*27*
Tom' un elinde bir kasa birayla gelmesinden yarım saat öncesinde eve varmış olan Maite ve Cade, duşlarını alıp aşağıya inmiş ve aniden ortaya atılan kutlama fikrine uygun atıştırmalıklar hazırlamaya başlamışlardı. Kapı çaldığında çerezler çoktan kaplardaki yerlerini almıştı ve Cade' in hazırlamakla uğraştığı minik sandviçler de bitmek üzereydi.
Kapıyı açan Maite yüzünde samimi bir gülümseyişle karşıladı Tom' u. "Hoş geldin, onları ben alayım." diyerek elindeki kasaya uzandı.
"Hoş buldum." diyen Tom, kasayı rahatça içeriye taşıyan Teğmen' in arkasından bakarak ceketini çıkarıp holdeki askılığa astı ve salona geçerken Cade' i mutfakta görünce yanına gitti. İlk dikkatini çeken şey mutfağın henüz kaybolmamış olan boya kokusu olmuştu. Elbette duvarlardaki beyazla bejin karışımı olan renk değişimini de hemen fark etmişti. Son gelişinde mutfağa girip bakmaya zamanı olmadığından değişikliği ancak şimdi görmüştü.
"Mutfağı boyuyoruz dediğinizde beyaz dışında bir renk kullanacağını düşünmemiştim dostum."
"Ben de öyle Tom, ben de öyle." diyen Cade' in gözleriyle işaret ederek Maite' yi göstermesi üzerine durumu kavrayan Tom güldü.
"Cade' e evinde beyazdan başka bir rengi kabul ettirmen büyük başarı Teğmen, tebrikler."
"Bundan önce kabul ettirmeye çalıştığı hâlini görseydin bir de, tüylerim diken diken olmuştu resmen." dedi Cade son sandviçi de tabağa koyup dostuna dönerken.
"Fotoğrafını çekmiştim, dur göstereyim." diyen Maite, bakışlarında toplanan sinsi ifadesinin sahteliğini koruyarak telefonunu çıkardı ve resmi bulup Tom' a uzattı.
Tom telefonun ekranında gördüğü resimle birlikte kahkahalar atmaya başladığında ona ve Maite' ye gözlerini büyük bir keyifle devirdi Cade, sonra da yanlarından geçip ikisini mutfakta yalnız bıraktı.
"Tanrım, Cade' in o anki yüzünü görmek isterdim, onun da fotoğrafını çektin mi ?"
"Hayır, ama güvenlik kamerasının kayıtlarında var." deyip Tom' a göz kırptı Maite.
"Teğmen sen bir harikasın, o resimden kesinlikle istiyorum." diyerek tekrar güldü Tom.
"Sevgilime iltifat etmeyi kes Tom. Ayrıca resim mesim deyip de durma. Maite' nin yaramazlık yapma konusunda senin motive etmene hiç ihtiyacı yok, bu konuda doğuştan yetenekli."
Cade' in mutfağa dalıp söyledikleri karşısında Tom' un tepkisi teslim olan bir suçlu gibi ellerini kaldırmak olmuştu ama yüzünde suçlu olduğunu kabul eden bir ifade yerine kocaman bir sırıtış vardı. Maite ise önce gülmüş, ardından hızla utanmış ve en sonunda da kızmıştı.
Tüm bu değişimlerin kokusunu nefes nefes içine çeken Cade ise Maite' ye yaklaşıp kulağına eğilerek, "Kızacak bir şey yok tatlım, Tom sana aşık olduğumu biliyor ve kıskanmamı anlıyor." dedi kısık bir sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kokun Yalan Söylemez (KİTAP OLDU)
Misteri / Thriller*Arka Kapak Yazısı* Kokunu alabiliyorum. Ne hissettiğini biliyorum. Rol yapan yüzünün gerisinde, gerçeği söyleyen tenin seni ele veriyor. Dilini eğitebilir, gözlerini ehlileştirebilir, hatta yüzüne hükmedebilirsin. Peki ya kokun ? Onu saklayabilir...
