15/ Bir İpte İki Cambaz

2.7K 468 358
                                    

*** Geçen bölümde katil markette Cade ile iletişim kurmuş ve Cade onu bulmak için reyonlara doğru koşarak gözden kaybolmuştu. ***

Keyifli okumalar :)

*15*

Cade' in reyonların arasında gözden kaybolmasıyla Maite ilk şaşkınlığından kurtulup kendini marketin dışına atmıştı. Eğer katil buradaysa çoktan dışarı çıkmış olmalıydı, Cade' in onun kokusunu alacağını biliyordu. Görünürde kendini gizlemeye çalışan değil, aksine rahat tavırlarla uzaklaşan biri var mı diye bakınıyordu ancak görüş alanında rahat ne de rahatsız görünen, dikkat çekici hiç kimse yoktu. Maite kafası karışık hâlde çenesini sıvazlarken Cade' i kontrol etme dürtüsü ile arkasını dönüp markete girdi hızla.

Kasaların yaklaşık bir buçuk metre ilerisinden başlayan ve dikine uzanan dört sıra reyonların arası hâlâ alışveriş yapmakta olan müşterilerle doluydu. Kasalarla reyon sıraları arasında hızlı ama dikkatli bir şekilde ilerleyerek Cade' e bakınan Maite, üçüncü sırayı geçmişti ki attığı adımı geri alarak iki reyonun arasına girdi ve yerde uzanmakta olan adama doğru koştu.

"Cade ? Cade !"

Cade' e ne olduğunu bilmiyordu ama ilk işi nabzını kontrol etmek olmuştu. Nabız alınca rahatlayan Maite, baygınlığın nöbet tarzı bir şey olabileceğini düşünerek onu yan çevirdi ve ağzına baktı. Ancak Cade' in ağzından gelen köpük ya da herhangi bir sıvı yoktu. O sırada başına toplanan kalabalığa seslenip bir taksi çağırmalarını istedi ve fazla uzakta olmayan duraktaki taksinin gelmesiyle marketteki iki müşteriden yardım alarak Cade' i taksinin arka koltuğuna yatar pozisyonda bindirdi. Taksi gelinceye kadar tüm bedenini kontrol etmiş ve herhangi bir darbe ya da yaralanma olmadığını görünce Cade' in bayılmasına neyin neden olduğuna dair farklı bir fikre sahip olmuştu. Yapması gerekenin onu bu kalabalıktan hemen uzaklaştırmak olduğunu düşünüyordu. Bu anlamda hastaneye gitmek durumu daha kötü yapabileceği için eve gitmek en iyi seçenekti.

Eve geldiklerinde ücretin iki katını önerdiği taksi şoföründen aldığı yardımla Cade' i içeri taşımış ve salondaki kanepeye sırt üstü yatırmıştı. İlk yaptığı şey ayaklarının altını yastıklarla destekleyerek olabildiğince havaya kaldırmak oldu.

"Cade ? Cade ?"

Kanepenin kenarında Cade' ten kalan küçücük boşluğa sığışan Maite, Cade' e seslenerek kolundan tutup hafifçe sarstı ama hareket yoktu. Eve doktor çağırmakla çağırmamak arasında gidip gelen düşüncelerine, Cade' in kalabalığa olan tutumuyla ilgili bir sorun olup olmadığı ikilemi de eklenmişti. Aklını ele geçiren birçok kararsızlıkla elini uzatıp alnına koydu. Ateşi yoktu, derin bir uyku çekiyormuş gibi görünüyordu. Sıkıntıyla içini çekerek oturduğu yerden kalktı, Cade' in kendine gelmesini beklemek dışında yapacak bir şey olmadığına kanaat getirmişti.

Alt kata inip davayla ilgili araştırma yapmak için düzenledikleri, bir gün önce çamaşır odası olmak gibi bir işlevi olan odaya gitmeyi düşündü. Ayaklı panoya ve ellerindeki ufak tefek bilgilere bakarak biraz dava üzerine yoğunlaşmak vardı aklında. Ama Cade' i burada yalnız bırakma fikri hoşuna gitmiyordu. Ne zaman uyanacağı belli değildi ve uyandığı zaman yanında olmak istiyordu Maite, bayılmasına neyin neden olduğunu fena hâlde merak ediyordu.

Salonu ağır adımlarla ileri geri arşınlarken katili düşünmeye başladı. Nasıl bir rahatlık, dedi içinden, nasıl bir kendine güven ve korkusuzluk... Yakalanmayacağından o kadar emindi ki burunlarının dibine kadar sokuluyordu herif. Üstelik marketin güvenlik kameralarına veya çevredeki başka kameralara bakmak yapılması gereken olsa da elde edecekleri bir şey çıkmayacağına emindi Maite. Adamın neye benzediğini dahi bilmiyorlardı, kaldı ki profesyonel biri olarak fark edilmemek için ne gerekiyorsa yaptığına da emindi. Görüntülerden Cade' in adamın kokusunu alma ya da düşüncelerini okuma gibi bir imkan da olmadığından Maite önceliğini zaman kaybettirecek değil, aksine zaman kazandıracak eylemlere vermeye karar verdi.

Kokun Yalan Söylemez (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin