*Medya: LP/ Lost On You (Live Session)
Kokun Yalan Söylemez' de Daha Önce;
"Düşünceleri de Cade' e onay verdiğinde tek adımda aralarındaki mesafeyi sıfırlayıp Teğmen' in yüzünü avuçlarının arasına aldı ve gözleri kapanırken dudakları uzun süredir olmak istediği yere, Maite' nin dudaklarına ulaştı."
Keyifli Okumalar...
*18*
Kollarının arasında kalakalan kadının dudaklarının tadını aldığı ilk anda anlamıştı Cade. Onu şimdi bırakmazsa Maite karşılık verecek, nefesleri birbirine karışacak ve Cade uzunca bir süre bu dudaklardan ayrılamayacaktı. Maite beklemediği bir öpücükle donup kalma hâlinden çıkmaya vakit bulamadan yine beklemediği bir hızla Cade geri çekildi.
Çekildiği anda Maite kollarını uzatıp Cade' in omuzlarından tutmuş, onun da kendisi gibi uzak kalamadığını düşünen Cade de keyifle gülümsemişti ancak keyfi yalnızca birkaç saniye kadar sürmüştü. Maite' nin omuzlarından tutup tekrar kendisine çekeceğini düşünürken karın boşluğuna dizini geçireceğini tahmin edememişti.
Aldığı darbenin acısıyla inleyerek iki büklüm olan Cade, nefesini düzenlemeyi başardığı anda yanını tutarak Maite' nin gözlerine baktı, aklını okumayacağına dair verdiği söze lanet etti ve söylendi.
"Sonra da erkekler bizi anlamıyor diye şikâyet edersiniz."
"Ederiz tabii, çünkü gerçekten anlamıyorsunuz." dedi Maite. Az önceki öpücüğün gideceği nokta; deniz fenerinin yavaş ama etkili olan dönüşü gibi aklını aydınlatmış, aynı yavaşlıkta ama etkili bir baş dönmesine neden olmuştu. Bir an için kalakalıp Cade' e karşılık veremeyişi bundandı.
Ayrıca Cade' in dün gece ve bu sabah yaptıklarından sonra karşısına geçip ondan hoşlandığını söylemesi, üstüne bir de öpmesi-yüzeysel de olsa- Maite' nin dengesini altüst etmiş ve o dizi kesinlikle hak etmişti.
"Haklısın, mesela ben sendeki bu şiddet eğilimini anlayamıyorum. Ne hissettiğimi öğrenmek istemiyor muydun, hem söyledim hem gösterdim işte ?"
"Tam da dediğin gibi istiyorDUM! Peki sen ne zaman söyledin ? Beni hayal kırıklığına uğrattıktan sonra. Dua et daha aşağıyı hedef almadım."
Cade o an tek bir şey anladıysa o da Maite' nin hayal kırıklığına uğraması sadece onun için değil, kendi sağlığı açısından da pek hoş olmuyordu. Bununla birlikte; Teğmen' in tüm bu asabi duruşunun ardında heyecana yenik düşerek çarpan kalbinden sızan arzunun kokusu tek kelimeyle baş döndürücüydü.
"Aklını okumama izin vermeyen sensin Maite, seni anlayabilecek tek kişi olmamı sağlayacak özelliğimi reddeden sensin." diyip uzun bir soluk koyverdi Cade, "Ayrıca kokun başımı döndürüyor, neden bu kadar değişik ve güzel kokuyorsun ki ?"
Sözleri giderek azalan bir ses tonuyla devam etmiş, özellikle soru kısmı mırıldanmaya dönüşmüştü ama Maite' nin kulaklarına ulaşmaktan kurtulamamıştı. Belki de Maite de o anda Cade' in kokusunun ne kadar çekici olduğunu düşündüğünden, aynı odak noktası söyleneni kolayca algılamasına neden olmuştu.
Algısına dair herhangi bir yorum yapmadan yavaş adımlarla yukarıya yönelip basamakları çıkarken Maite' nin aklına Cade' in baştan çıkarıp dolandırdığı kadınlar geldi. Başlangıç noktası farklı olsa da Mel Gibson' ın oynadığı ve çok sevdiği filmindeki karakter gibi düşünceleri duyuyor ve kadınlara istediklerini veriyordu Cade de. Maite' yi rahatsız eden şey buydu işte. Cade' in aklını okumasını yalnızca tuhaf hissettiği için değil, kendini o kadınlardan biriymiş gibi hissetmesine yol açtığı için de istemiyordu. Aralarında bir şey olacaksa da olmayacaksa da her şeyin doğal şekilde gelişmesini istemesiydi asıl sebep.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kokun Yalan Söylemez (KİTAP OLDU)
Misteri / Thriller*Arka Kapak Yazısı* Kokunu alabiliyorum. Ne hissettiğini biliyorum. Rol yapan yüzünün gerisinde, gerçeği söyleyen tenin seni ele veriyor. Dilini eğitebilir, gözlerini ehlileştirebilir, hatta yüzüne hükmedebilirsin. Peki ya kokun ? Onu saklayabilir...