Medya:Onur Tarçın /İnfinity
Kokun Yalan Söylemez' de daha önce;
Yakalanan Wesley Broomer sorgu odasında kendini kaybettikten sonra mahkeme gününü beklemek üzere hapishaneye sevk edilmiş, Cade ve Maite ikilisi geçirdikleri zor günler nedeniyle izne çıkarak tatile gitmek üzere hazırlık yapmaktaydılar.
Keyifli okumalar:)
*37*
Yeni Zelanda.
Maite bilette gidecekleri yer olarak Yeni Zelanda' yı gördüğünde cidden şaşırmıştı, bu öyle bir şaşkınlıktı ki ilk tepkisi oldukça yüksek sesle Yeni Zelanda' da nereye gittiklerini sormak olmuştu. Pasaport kontrolü için sırada olduklarından ve Maite' nin hiçbir şekilde geri dönmeyeceğini bilen Cade, gayet sakin bir biçimde gidecekleri yeri anlatmakta sakınca görmemişti.
"Kimseyi duyma diye adam bizi bildiğin ıssız bir adaya yolluyor Cade. Ve benim korkumu bile bile hiç ses etmedin, sana inanamıyorum."
Sıra onlara gelene kadar Maite durup durup söylenmiş, Cade ise yalnızca gülümsemekle yetinmişti. Yola çıkmadan önce ağrı kesici iğne olmuştu ancak baş ağrısı azalsa da bir türlü geçmek bilmiyordu. Bu nedenle olabildiğince kendi sessizliğini korumaya çalışıyordu.
Adaya vardıklarında Yüzbaşı' nın vaat ettiği sessizlik bir işe yarayacak mıydı merak ediyordu doğrusu. Kendi halinde sırada dikilirken küçük bir sarsılmayla dikkatini Maite' ye verdi.
"Neyin var senin, bir gülümsüyorsun bir yüzün asılıyor ? Beni duymuyorsun diyeceğim ama bunun imkansız olduğunu ikimiz de biliyoruz."
"Evet, seninle birlikte o kadar çok şey duyuyorum ki tüm bunlara kendi sesimi eklemek başımdaki ağrıyı daha da şiddetlendiriyor." dediğinde Maite istemsizce alt dudağını ısırdı.
Adaya gideceklerini öğrendiğinden beri tavan yapmış olan korkusuna öyle kapılmıştı ki Cade' in içinde bulunduğu zor durum aklından çıkıvermişti. Onlarca insanın düşüncesi adamın zihninde fil sürüsü gibi tepişirken onun korkularının sırası değildi.
"Hayır Maite, lütfen bu şekilde düşünme. Yavaş yavaş alıştım bu gürültüye, ayrıca seninle ilgili olan her şey benim için çok önemli. Merak etme, gideceğimiz yerle iletişime geçtim ve biz varmadan önce senin için ilaçlama yapacaklar. İçin rahat olsun, böcek falan olmayacak."
Cade' in sözlerine yalnızca tebessüm ederek karşılık verip önüne döndüğünde, Maite' nin düşünceleri tebessümü kadar sakin değildi.
Hemen arkasındaki adamın hepsini duyduğunu biliyor olsa da düşünmek insanın engelleyebileceği bir eylem olmadığı için umursamadı. Cade karşısına çıktığı andan beri onun için farklı olmuştu. Sadece sahip olduğu yetenek bile bu farklılığı Maite' nin gözüne sokar nitelikteydi ancak Cade' i şimdiye kadar tanıdığı erkeklerden ayıran başka özellikleri de vardı. Bunlardan en önemlisi Maite' yi düşünüyor olmasıydı, ona değer veriyor olması.
Bunca zaman vaftiz babası Brody ve eşi Diana dışında Maite' ye önem vererek yaklaşan biri olmamıştı hiç. Dolores de iyi bir arkadaştı, onun desteğini de asla unutamazdı. Ama karşı cins söz konusu olduğunda Terrence' dan sonra Maite tam bir kapalı kutu haline gelmişti. Hiç kimseye kapılarını açma gereği duymamış, hiç kimseye kendisini düşünme izni vermemişti. Yalnızlık konusunda Cade' ten çok da farklı değildi, Cade yeteneğinin sonucu kendini yalnız kalmaya mahkum etmişti, Maite de kişiliğinin çevresine vereceği zararın en büyüğü ile erkenden tanışıp yalnızlığı kendisi seçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kokun Yalan Söylemez (KİTAP OLDU)
Mistério / Suspense*Arka Kapak Yazısı* Kokunu alabiliyorum. Ne hissettiğini biliyorum. Rol yapan yüzünün gerisinde, gerçeği söyleyen tenin seni ele veriyor. Dilini eğitebilir, gözlerini ehlileştirebilir, hatta yüzüne hükmedebilirsin. Peki ya kokun ? Onu saklayabilir...