Kokun Yalan Söylemez (KİTAP OLDU)

16/ İtiraf

* Medya : Demons /Imagine Dragons -Simply Three Cover

*Önceki bölümde Cade Teğmen'in duygularını anlamış, iyi bir fikir olmadığını düşündüğü için konuyu değiştirmişti. Maite ise Cade' i odasından çıkarmış, Cade' e karşı hissettiklerine yenik düştüğü için kendisine kızmaktaydı. *

Keyifli okumalar...

*16*

Sabah görüşürüz cümlesi dün gecede kalmış, Cade uyandıktan sonra aldığı duşun ardından kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçmişken, Maite çoktan koymuş olduğu kahvesini yudumlamakla meşguldü.

Karşılıklı birer günaydın sözcüğü günün ilk diyaloğunu oluşturmuştu. Cade bir süredir geçiştirdiği kahvaltı hazırlama etkinliğini yerine getirmekten gayet hoşnut bir şekilde sofrayı donatmıştı, ama Maite'den en ufak bir tepki yoktu.

"Kahvaltı etmeme alışkanlığını değiştirmeyi düşündün mü hiç ? O kahve seni ancak birkaç saat idare eder. Yemek yemelisin Teğmen."

Önündeki tablette yaptığı araştırmaya dalmış olan Maite kafasını kaldırıp önce sofraya, sonra Cade' e baktı.

"Sağlıksız beslenmeyi seviyorum. Sana afiyet olsun." diyerek tekrar önündeki ekrana dönerek dikkatini çeken makaleyi okumaya devam etti Maite. Cade' e karşı soğuk davrandığının farkındaydı ve dün gece yapmasına ramak kalan hatadan sonra mesafeyi koruma kararına kaldığı yerden devam ediyordu.

Cade ise Teğmen'in neden bu şekilde davrandığını tahmin ettiği için cevap vererek durumu olduğundan daha zor bir hâle sokmamayı tercih etmiş, kahvaltısına yumurta rulosundan başlamıştı. Her ne kadar Teğmen' e ayak uydurmayı seçmiş olsa da mantığı konuşmayı ve aralarında artan ama yön değiştiren gerilimi azaltmaları gerektiğini söylüyordu. Nihayetinde çatalını tabağın kenarına bırakıp çayını yudumladı ve Maite' ye baktı.

"Dün gece için neden iyi bir fikir değil dediğimi açıklayabilir miyim ?"

Bakışlarını tabletin ekranından kaldırmayan Maite, "Gerek yok, neden kötü bir fikir olduğunu düşündüğünü biliyorum." deyip, ardından gözleri ekranda kahvesini yudumladı.

"Ben kötü bir fikir olduğunu söylememiştim, sadece iyi bir fikir olmadığını söyledim. İkisi farklı şeyler Teğmen."

Cade'in cevabı ile bakışlarını çaprazında oturan adama kaldırdı Maite, "Bir şey iyi değilse kötü demektir. İyi ile kötünün arasındaki tek şey idare ederdir ve idare eder diye ifade edilen her şey zamanla idare edememeye mahkumdur. Şimdi izin verirsen şu makaleyi bitirmek istiyorum."

Maite'nin sesi söylediği şeye inandığını gösteriyor, tavırları ile de bu inancını destekliyor olabilirdi. Ama kokusu ne dilindeki ne de yüzündeki maske gibi soğuk ve yalancı değildi. Biraz öncesine kadar ona kızgın olduğunu düşündüğü Teğmen'in aslında kendisine kızgın olduğunu hisseden Cade, konuyu kapatmasına sesini çıkarmayarak kahvaltısına döndü. Maite'nin de en az onun kadar konuşmak istediğini biliyordu ve bu yeterliydi. Zamanı geldiğinde konuşacaklardı, o zamana kadar sabırla beklemeye devam edecekti Cade.

Mutfaktaki sessizliği bozan tek şey Cade' in çatal-bıçak sesleriydi. Maite tüm gücüyle makaleyi okumaya çalışıyordu ama en az Cade'inkiler kadar karışıktı düşünceleri. İkisi de aynı ikilemin içindeydi, aynı noktada duruyorlar ama ne tarafa gideceklerini bilemiyorlardı.

Cade Maite'nin sürekli yüzünde olan maskesinin ötesinde nasıl bir kadın olduğunu görmek istiyordu, ama bunu düşüncelerini okuyarak yapamazdı. Her şeyden önce ona bu konuda söz vermişti. Ortada verilmiş bir söz olmasaydı bile Maite'nin aklını okumak maskesinin ardında kim olduğunu görmeye yetmezdi. Düşünceler o anlıktı ve değişebilirdi, bu yüzden Cade onun aklını değil, ruhunu okumak istiyordu. Ancak geçmiş tecrübelerinin mantığına vermiş olduğu yetkiye dayanarak katile yeni bir hedef sunmamak adına kendini geri çekiyor, aynı acıları tekrar yaşamaya dair korkularını bu bahanenin ardına saklıyordu. Dahası bunu kendinden kaçarak değil, büyük bir farkındalıkla yapıyordu.