33/Kırılma Noktası

1.9K 410 412
                                    

*Medya: A Sacrifice To Save You /Efisio Cross

Kokun Yalan Söylemez' de daha önce;

Wesley Broomer' ın yeri tespit edilmiş, Maite ve yanına aldığı iki polis kanıt bulmak için terkedilmiş depoya gitmişti. Sam, adamları, polisler ve Maite çok geçmeden Wesley Broomer' ın eline düşmüştü.

Keyifli okumalar :)

*33*

Uyku güzeldi, uyku önemliydi. Hele düzensiz iş saatlerine sahip olan insanlar için kısa dinlenme molalarından ibaret olan uykunun her dakikası ömre bedeldi. Maite' nin görev gereği uyumadan geçirdiği geceler olurdu ve gece boyunca içtiği kahvelere sabah bir yenisini daha ekleyerek uyanık kalmaya çalışırdı. Yine de üzerindeki sersemliği atmak zaman alırdı.

Şimdi de sersem gibi hissediyordu Maite, hem de uyumuş olmasına rağmen. Gözlerini güçlükle araladığında beyninde uğuldayan seslerin anlamsızlığı ve şaşkınlığı ile nerede olduğunu anlamaya çalıştı.

"Günaydın Teğmen, ilacın etkisi daha çabuk geçerdi normalde ama anlaşılan bu ara uykusuz kalmışsın."

Maite duyduğu sesle neler olduğunu anlamak için yalnızca saniyelerini harcadı. Gözlerini odaklamayı başardığında, birkaç gündür resmine baktığı ve peşinde olduğu adamı gördü. Wesley Broomer.

"Doğrusu zekana hayranım Teğmen Santino. Ah evet, Cade denen o adi herifle olman dışında gerçekten çok zekisin. Ama beni takibe aldığınızı fark etmeyeceğimi düşünmen hataydı."

Maite kendisine yapılan iltifatla ya da eleştiriyle ilgilenmiyordu. Bir sandalye tepesinde bağlı olarak oturduğunu idrak ettiği birkaç saniye öncesinden beri tutulmuş olan boynunu ovuşturma isteği duyuyordu sadece. Ağzı bantlı değildi ama bir şey diyeceği de yoktu. Kendini bir psikopatla sohbet edecek havada hissetmiyordu doğrusu. Adamın dediklerini duyuyor, ama ilgilenmiyordu.

"Yine de benim için Sam Moss ile çalışmanı takdir ettim doğrusu. Moss en iyisidir. Sahi sen şimdi onları da merak ediyorsundur."

Sam' den bahsettiği anda Maite' nin dikkatini çekmişti Wesley. Bakışlarını adama dikerek gerisini getirip onlara ne olduğunu söylemesini sessizce bekledi. Bir yandan da aklı Cade' teydi. Zaman kavramını yitirmiş olduğundan ne kadar saattir ortada olmadığını bilmiyordu ve Cade haber alamamış olduğu için delirmiş olmalıydı.

"Dostların ve ekip arkadaşların şimdilik iyiler. Seninle ilgili çok hoş planlarım var ve eğlenceye onlar da davetli." dedi Wesley.

Sesindeki rahatlık Maite' yi huzursuz etmekle birlikte diğerlerinin yaşadığına inanmak istiyordu. Bundan nasıl emin olacağı ise tam bir muammaydı. Başını yavaşça oynatarak sağına ve soluna bakındı. Bu kadarı bile dün girdiği depoda olmadığını anlamaya yetmişti. Lanet herif onu nereye getirmişti acaba, diye düşünürken adamın ona yaklaştığını fark etti.

"Beni gizli yerimde ziyaret etmene gerçekten çok sevindim. Kendi iradesiyle beni görmeye gelen fazla kimse olmuyor. Ama artık orası gizli olmaktan çıktı ve ben de senin için başka bir yer ayarladım. Buraya gelen ilk kişi olma şerefi sana ait Teğmen."

Adamın ruh hastası olduğunu bilmeseydim de konuşma şekli ve bakışlarına dayanarak bunu anlamam zor olmazdı, diye düşündü Maite.

"Yakalanacaksın Wesley, biliyorsun değil mi ?" dedi kendine güvenen ve söylediğine inanan bir ses tonuyla.

Kahkaha attı Wesley, boğuk gülüşü boşlukta yankılanırken Maite midesinin bulandığını hissetti. Bir erkeğin bu kadar yakışıklı ve çekici görünürken aynı zamanda nasıl bu kadar iğrenç olabileceğini düşünüyordu.

Kokun Yalan Söylemez (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin