Medya: Ben Cocks /So Cold
Keyifli okumalar...
*****&*****
"Ama kokunu saklama konusunda çok beceriksizsin tatlım."
Boynunu yalayıp geçen sıcak nefesin kulağına fısıldadığı alaycı sözcükler, Lilith' te soğuk duş etkisi yapmıştı. İlk saniyede şaşırmış ve irkilmiş, ikinci saniyede arkasındaki adamın sapık olduğunu düşünmüştü. Ve üçüncü saniyede kolunu kasarak dirseğini geriye savurdu sertçe.
"Seni pis sapık !"
Karın boşluğuna almış olduğu darbeyle şaşıran Cade iki büklüm olurken, kafası yan dönmüş olan kadının omzuna çarpmıştı. Bugün kafasının bir şeylere çarpmakla sorunu olduğu belliydi. Beş-altı saniyenin içinde olup bitenler Cade' in beklemediği bir hızda gelişmişti ve eli belinde, burnunun dibinden ayrılmayan Maite' nin hangi cehennemde olduğu sorusu, beyninin içinde karnındaki acıyla eşit haklara sahip şekilde yankılanıyordu.
"Seni manyak ! Polisi arayacağım hemen !"
Lilith öfkeden deliye dönmüş, polisten kaçarken bir sapık yüzünden polisten yardım istemeyi düşünecek kadar sinirlenmişti. Bir yandan adamı teslim etmek istiyor, diğer yandan nasıl bir şanssızlığa sahip olduğunu düşünüyor, karma karışık düşünceleri yüzüne yansıyordu.
"Gerek yok, ben dedektifim."diyerek yanlarına gelen kadının rozetini gördüğünde sevinse mi üzülse mi bilemeyen Lilith yarım ağız gülümsemekle yetindi. Belasını buldu işte, sapık herif ! diye düşünürken birden kollarını kavrayan ve arkasını döndürerek ellerini belinde birleştirip kelepçeleyen kadına omzunun üstünden hayretle baktı.
"N-ne yapıyorsun ? Sapık olan o, beni neden kelepçeliyorsun ?"
Yolcular şok olmuş hâlde olup biteni izlerken Maite'nin esmer yüzündeki gerginlik ve öfke bu işe karışmamaları için yeterli bir sebep sunuyordu.
"O sapık değil, polis danışmanı. Ve sen küçük cadı; kapkaç, yaralama, plakasız motor kullanma ve polis danışmanına hakaretten tutuklusun."
"Motor mu ? Ne motoru, ben hiçbir şey yapmadım ! Bu herif bana sataştı, bırak beni !"
Lilith o kadar ciddi ve inandırıcı konuşmuştu ki Maite Cade' e bakma ve doğru kişiyi yakaladığına emin olma ihtiyacı duymuştu. Maite' nin şüphesi hızlı bir şekilde Cade' e ulaştığında başını biraz yana eğerek kendisine bakan ikileme düşmüş gözlere dudak hareketleriyle "Eminim."dedi sessizce. Sessizliğine "Şüphe ettiğine inanamıyorum !" bakışını eklemeyi unutmamıştı Cade.
Aynı sıralarda durağa gelmiş olan metronun kapıları açılmış, yolcular büyük bir sabırla tuhaf üçlünün dışarı çıkmasını beklemişti. Dışarı çıkar çıkmaz merkeze haber veren Maite, ekipler gelene kadar hiç susmadan suçunu inkar eden Lilith' i teslim ettikten sonra sessizce onu bekleyen Cade' e döndü. Eliyle karın boşluğunu tutmakta olduğunu görünce,
"İyi misin, hastaneye gitmek ister misin ?" diye sordu.
"Gerek yok, beklemediğim bir şeydi sadece. O Ufaklık göründüğünden daha güçlüymüş."
"Sana vuracağını okuyamadın mı ? Geri falan çekilseydin bir şey olmazdı." diyen Maite'ye cevap vermedi Cade. Arabayı bıraktıkları sokağa kadar peşinden yürürken de sessizliğini korumaya devam etmişti.
Maite bir şeyler döndüğünü anlamıştı anlamasına ama Cade' in cevap vermeyişinden konuşmak istemediğini düşünerek üstelememişti. Trafik ekibi motoru yoldan çekerken Maite ve Cade de arabaya binmiş, merkeze doğru yola çıkmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kokun Yalan Söylemez (KİTAP OLDU)
Mystery / Thriller*Arka Kapak Yazısı* Kokunu alabiliyorum. Ne hissettiğini biliyorum. Rol yapan yüzünün gerisinde, gerçeği söyleyen tenin seni ele veriyor. Dilini eğitebilir, gözlerini ehlileştirebilir, hatta yüzüne hükmedebilirsin. Peki ya kokun ? Onu saklayabilir...
