*Medya : Evanescence/ Haunted (Türkçe Altyazılı)
**Kokun Yalan Söylemez' de daha önce:
"Tam da o sırada zihninde yankılanan kelimelerle derin bir nefes aldı Cade ve sorgu başladığından beri tek kelime çıkarmadığı dudakları aralandı.
"Maç izleme planlarınızı erteleseniz iyi olur Bay Mainehill." "
Keyifli okumalar :)
*17*
Adamın ilk kez rolünden çıkan yüzü, saf saf bakan gözleriyle uyum içerisinde bir şaşkınlık sergiliyordu. "Anlamadım?" dedi birkaç saniyelik şaşkınlığının ardından.
Adama cevap vermeyen Cade, yanındaki Maite' ye dönerek, "Bay Mainehill' in vermiş olduğu son ifadenin dosyasını getirir misin ortak ?" dedi.
Başka zaman olsa odadan çıkmasını isteyen Cade' e bir ortağın neler yapabileceğini zevkle gösterebilirdi, hatta tüm ifadelerin aynı dosyada olduğunu ve o dosyanın tam önlerinde durduğunu belirtmekten de ayrı bir keyif alacağı kesindi. Ama Maite biliyordu ki bu dava için Cade son şanslarıydı. Usulca yerinden kalkarak sorgu odasından çıktı ve kapıyı ardından kapattı.
Odadan çıktığı gibi koridorda bir sonraki odaya ilerleyerek içeri girerken Yüzbaşı' nın söylendiğini işitmişti.
"Ne halt ediyor bu, yetkili dedektifi odadan çıkardığı yetmiyormuş gibi bir de kaydı kapattı ?"
"Kayıt sorun değil Yüzbaşı' m, kamerayı kapattı sadece. Sorgu ses olarak kayda alınıyor hâlâ."
Yüzbaşı' nın söylenerek ortaya attığı soruya cevap veren Maite kaydı dert etmiyordu. O daha çok Cade' in yeteneğini açık etme konusunda neden bu kadar rahat olduğunu anlamakta güçlük çekiyordu. Aynı güçlüğü çeken bir diğer kişi ise Yüzbaşı' nın yanında dikilen Lance' ti. Cade' in neyin peşinde olduğuna dair fikirler aklında dört dönüyordu.
Sorgu odasında ise sessizlik hakimdi, Cade Maite' nin çıkmasıyla kayıt cihazını kapatıp arkasına yaslanmıştı. Sorgu odası Cade' i sorguladıkları odadan farklıydı; burası etrafında bir kişinin dolaşabileceği kadar boşluğa sahip olan bir masa ve bire iki karşılıklı koyulmuş olan sandalyeleri alacak genişlikteydi. Koyu gri duvarların kasveti, yere bir metre kala yer yer çizilmiş, eski heybetini kaybetmiş bir kalasla enine bölünmüş ve tabana kadar olan kısım da rahatsız edici bir tona sahip sarı renk ile boyanmıştı. Oldukça koyu kahverengi olarak seçilen ahşap masa ve sandalyeler odanın rengine uyum sağlıyor gibi görünse de, bir süre sonra insanda buradan çıkıp gitme isteği uyandırıyordu.
Karşısındaki adamın sabrını zorlamak bir yana, Cade' in asıl amacı odadaki renklerin psikolojik etkisini de kullanarak adamı huzursuz etmek ve sinirlendirmekti. Sessiz kalmaya devam etmesinin nedeni buydu.
"Biraz önce ne demek istediniz ?" diye soran adamın sesindeki huzursuzluk ve şaşkınlık, sorguyu dışarıdan izleyen üç kişinin de dikkatini çekmişti. Cade ise adamın teninden odaya salınan kokular sayesinde daha konuşmadan Mainehill' in istediği kıvama gelmek üzere olduğunu anlamıştı ve bu durumdan gayet memnun bir şekilde tebessüm etti adama bakarken.
"Akşam çocuklarla izlemeyi planladığınız maçı diyorum, izleyemeyeceksiniz. Az önce sorgu bitse de gitsem, diye düşündünüz ya hani ? İşte tam da bundan hemen önce düşündüğünüz şey için, eşinizin mezarında bulacaklarımız için hiçbir yere gidemezsiniz."
Mainehill' in kaşları havaya kalkarken tebessümü genişledi Cade' in. İnsanlara düşündüklerini söyleyerek eğlenmesinin üzerinden çok uzun zaman geçmişti ve bu çocukça zevki özlediğini fark etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kokun Yalan Söylemez (KİTAP OLDU)
Mistério / Suspense*Arka Kapak Yazısı* Kokunu alabiliyorum. Ne hissettiğini biliyorum. Rol yapan yüzünün gerisinde, gerçeği söyleyen tenin seni ele veriyor. Dilini eğitebilir, gözlerini ehlileştirebilir, hatta yüzüne hükmedebilirsin. Peki ya kokun ? Onu saklayabilir...