15. Bölüm : Gerçek Melek

2.7K 208 6
                                    


Multimedya: In My Remains - Gaming Tribute


  Neden her şey farklı görünüyordu ki? Az önce dönüşümü seçtiğim için olabilirdi. Sırtımdaki çıkıntıyı daha fazla hissediyordum artık. Ama yabancı değildi. Sanki varlığım süresince oradaydı. Sonra karanlıkta olduğumu anladım. Karanlıkta artık daha iyi görüyordum. Sanki karanlık değil de, güneş hâlâ gökyüzünde gibiydi. Gözlerim her şeyi net ve keskin görüyordu. Neler olduğunu görmek artık eskisinden daha kolaydı. Elime baktığımda farklı olduğumu iyice kavradım. Dönüşüm gerçekleşmişti.

  Daha pürüzsüz ve solgun bir tenim vardı. Buğday tenim beyaza dönüşmüştü. Yatakta yavaşça doğruldum. Etrafıma bakındım. Ama ondan önce karanlığın içinde parlayan bedenim gözüme çarptı. Ayağa kalktım ve lambayı açtım.

  Burası benim evim değildi. Burası bildiğim hiçbir yer değildi. Her şey eskimişti. Yatağın üzerinde yeşil eskimiş bir örtü vardı. Sadece bir komodin ve dolaptan oluşan bir odaydı.

  Ahşap kapıyı açtım ve salon olduğunu zannettiğim bir yere geldim. Kapının karşısında, karşılıklı iki yamalı koltuk vardı. Odada iki kişi vardı. Birinin sadece sırtını görüyordum. Kahverengi saçlı uzun biriydi. Diğerinin siyah saçları vardı. Başını öne eğmişti. Kim olduğunu biliyordum.

  "Kıraç." sesim artık gerçek bir melekmiş gibi çıkıyordu.

  Başını kaldırıp bana baktı ve yavaşça ayağa kalktı. Ona doğru bir adım attım. Karnım kasılmıştı. Bana dikkatlice baktı ve ardından hızlıca bana doğru yürüyüp sıkıca sarıldı. O kadar sıkı sarılıyordu ki kemik kırabilirdi. Kolumdan bir çıtırtı sesi çıktı.

  "Ah! Kahretsin çok üzgünüm Elizya. Ben-"

  "Önemli değil." deyip kolumu oynattım ve tekrar çıtırtı sesi yükseldi. Kırık kolumu kendi kendine düzeltmiştim. Bu tıpkı vampir olmak gibi bir şeydi. Kendinizi daha hızlı yeniliyordunuz. Ağzı şaşkınlıkla açıldıysa sonra gülüp tekrar sarıldı. Eskisinden daha solgun ve yaşlanmış gibi görünüyordu. Endişelenmiştim. Duyguları artık daha yoğun yaşıyor gibiydim.

  "Avlanman gerek" diyerek onu kendimden uzaklaştırdım. Ama elleri belimi bırakmamıştı.

  Bu kadar zamanda nasıl oldu dediyseniz bende bilmiyorum ama ona âşık olmuştum. Eski ben olsa bundan iğrenirdim. Fakat âşık olmuştum bir kere yapacak bir şey yoktu. Ve onun avlanması gerekiyorsa avlanacaktı. Sırf ben dönüşümdeyim diye avlanmamıştı kesin ama artık yalnız değilim... Bir dakika ya?

  "Kıraç bu kim" diyerek kahverengi saçlı oğlanı göstermiştim.

  "Tanıştırayım, bu sana söz ettiğim kuzenim Serhat..." dediği an dişlerimi sıkmıştım. Ona doğru kaşlarımı çatarak baktım. "Elizya. Bana bak! O iyi biri bize yardım edecek. Sana yardım etti o." dediği an ona dündüm.

  "Ne yardımı ya?"

  "O olmasaydı şu an burada olmazdık ve sen ayakta olmazdın küçük hanım." Serhat'a baktım, yüzünde muzip bir gülümseme oluşmuştu.

  "Teşekkür ederim" dedim. Demek zorundaydım. Madem durum böyleydi...

  "Senin için bir sürprizimiz var." dedi Serhat. En fazla ne olabilirdi ki?

  "Birini getirdik." diye Kıraç devamını getirdi.

  "Sormamı çok bekliyorsanız... Kimi?" dedikten saliseler sonra odanın başka kapısı açıldı.

Alevdeki Melek (Yasaklı Kanat Serisi-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin