19. Bölüm: İlk Neslin Kehaneti

2.5K 156 9
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Multimedya:Lindsey Stirling - Something Wild ft. Andrew McMahon in the Wilderness

  Volta atması bir türlü bitmiyordu. Bir iç çektim, ne kadar zamandır volta atıp düşündüğünü anca Fersuna'lar bilirdi. Sıkmıştı artık, durması için bir şeyler yapardım elbet, fakat benim suratıma bir tane geçirip, kumral kafamı duvara gömmesi hiç hoş görünmüyordu. Benim tam karşımda, Kanlı Hayat ve Oktay vardı. Onların canı sıkılmışa benzemiyordu. Oktay'ın görevi başarısız olmuştu. Birkaç hata daha, sadece birkaç tane. Sonra onu defeder. Ve hak ettiğim saygıyı sonunda belki görürüm. Niye bu kadar ona güvendiğini anlamıyordum. Onun iğrençliğini ve sahtekârlığını görüyor ve bunu ceza alması gerektiren yaratıkları yakalamak için kullanıyordu. Ancak bunu ona karşı da kullanıyordu. Bir kere sadece bir kere onun gözüne girersem işler yoluna girecek ama şu Oktay denen it herif bir türlü pes etmiyordu. Ne kadar plan yaparsam yapayım, hiç pes etmiyordu. Sinirlenmeye başlamıştım.

  Lider kandan daha koyu renkte olan uzun ceketi, siyah kıyafetleri ve geriye taranmış altın saçlarıyla, odada bir yukarı bir aşağı gidiyordu. "Ah o kuzenini dönüştürmekte hata ettik!" O yaptı. Biz değil. Onun fikriydi ve sen bunu bir güzel kabul ettin sersem bunak. "Kız nasıl peki? Güçlü mü? Kanatlarını gördün mü?" soruyu, başını hafif eğik tutan Oktay'a yöneltmişti.

  "Hayır, efendim kanatları yoktu. Ama dönüşüm olması gerekenden daha fazla güç ve zeka vermiş. Çevik." tekrar başını eğerken ona belli olmayacak bir tiksintiyle baktım. Lider birden hırlayarak masanın çekmecesinden bir sigara alıp yaktı. Ağızına koyup bir nefes çektikten sonra dışarıya beyaz bir sis dumanı yayıldı. Oktay başını öne eğerken Kanlı Hayat'ın bana baktığını fark ettim. Biraz kaşlarımız çatık bir şekilde bakıştık. Gözlerinde, Kes şu aptala bakmayı Yekta. Sinirlerimi bozuyorsun! der gibiydi. Bende kestim.

  Nasıl olmuşsa Kanlı Hayat'ın adamlarından biri olan; Fetih'in yaptığı kara delik gücü işe yaramamıştı. Daha önce bu hiç olmamıştı. Hepimiz şaşırmıştık, hatta Lider bile şaşkınlığını saklamaya gerek duymamıştı. Kanlı Hayat'ın anlattığında mantık aramak mümkün değildi. "Oktay içeri girdiğinde Fetih, kara deliği oluşturmak için hazır bekliyordu. Sadece o veya Kıraç'la ikisini bekliyorduk. Fakat Serhat'ın olduğunu anlayınca biraz tökezledik." diyerek başlamıştı Kanlı Hayat, "Yine de hiç duraklamadan devam ettik. Ona yardım ettim. Her tarafı çevirmeye başlamıştık. Oktay onları oyalayacak, bizde o sıra etrafı çevirip onları hapsedecektik. Sonra onları öldürmek çocuk oyuncağı olacaktı zaten. Sonra kız bizim orada olduğumuzu anladı. Bizde hemen harekete geçtik. İçeride bizden sadece Oktay vardı." Oktay'a baktığımda kaşlarını olabildiğince çatmış, dişlerini sinirden sıkmıştı. İçimden gülümsemiş, sessizce Fersuna'lara teşekkür etmiştim. Yüzümse kaskatı kesilmişti. "Ve kara deliği yaptığımızda birden bir yarık açıldığını gördüm. Yarık daha sonra büyüdü ve kendiliğinde açılmış bir yaranın hızlıca kapanması gibi kapandı. Daha sonra ayak sesleri duyduk. Kaçtıklarını bir-iki saniye sonra fark ettik" diye devam etmişti "Onları kovaladık ama bir şekilde Kıraç güçlenmiş ve Elizya'yla Serhat'ı da kendi gibi görünmez yapmayı başarmış. Bu yüzden onları kaybettik." dediğinde Lider, gürleyerek "O iğrenç kanatlı şeyin adını ağızına alma!" diye ona bağırmıştı. Öyle bir yakınına gelmişti ki, Lider'in nefesi Kanlı Hayat'ın özenle yaptığı koyu saçlarını mum ışı misali titretmişti, ta buradan görünüyordu.

Alevdeki Melek (Yasaklı Kanat Serisi-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin