Multimedya: UNKLE - With You In My Head
Kerim'in ölümünden beş gün sonra...
Serhat'ın getirdiği bilgisayarda araştırma yapıyordum. Saatlerdir Semih Güloğlunu araştırmaktan gözlerime ağrı girmesi lazımdı. Fakat olan tek şey sinirlerimin bozulmasıydı. Ne olmuştu bu çocuğa? Yaşasaydı, tecrübesiz olduğu için hemen haberlere yansırdı. Şuraya bak. Resmen her şeyin üzerinden bir ay geçmişti. Kıraç hayatıma girdiği gün tamamen farklı bir dünya beni bulmuştu. Bu süre zarfında ben bunu araştırırken Serhat sahte beni bulacaktı.
Sahte benin görevi tabutta olacak bedendi. Artık ölümsüzdüm. Ve insanların gözünde ölmezsem sorun çıkacaktı. Ayrıca o pelerinli melek yine rüyama girmişti. Ve eğer ölmezsem, hem Lider hem de Kara Kanatlar için kolay lokma olacağımı anlattı. Bende bunu yaptım. Ama bu çocuk bir aydır ne yapıyordu hâlâ çözememiştim.
"Kıraç bir şeyler bulabildin mi?" dedim arkamı dönerek. Ayaktaydı ve bana kahve getirmişti.
"Hayır, küçücük bir ipucu bile yok. Al kahve iç. Yoksa bilgisayarın başında uyuyakalacaksın. Unutma hâlâ bir dönüşüm sürecindesin. Ayrıca asla unutma ki bazı yönlerin insan."
"Sağ ol. Zaten şimdi kapatacağım." dedim ve bilgisayarı kapatıp ona döndüm. Kahvemi yavaşça yudumlamaya başladım.
"Nerde olabilir? Hiçbir yerden izi çıkmıyor. Sen onları benden daha iyi biliyorsun, yani onu bulmuşlar mıdır sence?" dedim.
"Asla bilemezsin. Bu Zera'nın gücüne bağlı. Eğer çok güçlüyse Kara Kanatlar onun gücünü kolaylıkla hissedebilirler ama güç ne kadar fazlaysa hissettikleri zaman o kadar acı çekerler. Ve hissettikleri gücün kaynağını kolaylıkla bulabilirler. Fakat güç ne kadar azsa bulamaları o kadar zorlaşır ve Zera gittikçe güçlendiği için kaygıya kapılırlar. Ayrıca onun gücünü bilmiyoruz. Yani dediğim gibi belli olmaz. Ama eğer Lider tarafından bulunduysa, inan bana ölümü hızlı olur. Kolaylıkla bulamasalar da. Yine de her ülkede adamları ve ona bağlı klanlar var. Bu bazı küçük krallıkların büyük bir krallığa bağlı olmasıyla aynı şey. Lider'in klanı da büyük krallık oluyor."
"Bulmak için sadece vampirleri mi kullanırlar?"
"Hayır. Herkesi değerlendirirler. Zera'lar dışında, Leras'lar, kurtlar, vampirler, bazı özel yeteneklere sahip insanlar. Hatta normal hiçbir yeteneği olmayan insanlardan bile yardım alırlar. Yani insanlardan yardım almasını Alacakaranlıktaki Aro gibi düşünebilirsin." diyerek güldü. Bense hiç gülmüyordum. Yani bütün güçlü türler benim türüme kılıç çekmişti, niye güleyim? Leras'lardan bahsedince aklıma Cemre geldi.
Benim kızdığım nokta onunla çoğu kez sohbet ederken bazen demek istemediğim şeyleri söylüyordum. Mesela hayır yerine evet ya da evet yerine hayır gibi. Bana büyü yapmış olabilir mi diye hâlâ düşünmeden edemiyordum. Kıraç'a söylemesem bile her gece sessizce ağlıyor hale gelmiştim. Annem beni asla göremeyecekti. Yaşadığım halde ona asla gözükemeyecektim. Doğrusu buydu. Çünkü onunla kalırsam onu da riske atabilirdim. Yine de ağlamadan ve acı çekmeden tek bir günüm geçmez hale gelmişti. Her ne kadar çözüm olmadığını bilsem de ağlamadan edemiyordum. Beni bir şekilde, sadece bir anlığına rahatlatıyordu. Bunları beynimden hemen savuşturup atmaya çalıştım. Onun önünde ağlamak istemiyordum.
"Benim anlamadığım nokta şu: Tamam Kara Kanatlar kendilerine bunu görev edinmiş peki vampirlerin benle sorunu ne? En azından Lider'in?" yani anlamamıştım. Ona ne kardeşim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alevdeki Melek (Yasaklı Kanat Serisi-1)
FantasyYasaklı Kanat Serisinin 1. Kitabıdır. Bir yarı Melek. Yani Zera. Kendinden nefret eden bir kızken, Kara Kanatlar'ın avı olan bir kızın hikâyesi. Vampir Tarikatından ayrılan asi bir Vampir. En yakın arkadaşından bile saklanmayı ba...