"Yapma!

130 8 0
                                    

Fazlaca beslendiğim için Ares ile sürekli kavga halindeydik onun dışında ilişkimiz harika gidiyor denebilirdi ama kan için satamayacağım hiç bir şey yoktu ve bunu O da biliyordu.

"Athena! Dur artık!" ona bir gülümseme yollayıp karşımdaki insanın kanını içmeye devam ettim. Çığlıkları o kadar hoştu ki kulağıma dünyanın en güzel şarkısı gibi geliyordu.  Bana doğru hamle yaptığında kadının kalbini söktüm. "Yaklaşma." Kalbi ayaklarının dibine attım. Biliyordum o da benim gibiydi. Hırçındı dizginlenemezdi gerekli olan tek şey teşvikti. 

Kendini çok zor tutuyordu. Değişim geçiriyor sonra insan haline dönüyordu ve bu beni eğlendiriyordu. "Hadi ama eğlenceye katılmayacak mısın?" Elinden tutup kendime doğru çektim. Bana derin öpücük verdikten sonra göz göze geldik. Kollarımı yakalamış ve bana diz çöktürmüştü "Sen?" 

"Özür dilerim bebeğim." hırlayıp ondan kurtulmaya çalıştığımda başka bir kardeşi de ona katılmış ve bedenimi tamamen vücutlarının arasına hapsetmişlerdi.  "Bunu yapamazsın." dedim hırlarcasına.   "Her şey senin için."  kaçmaya çalıştım ama kilitlenmiştim bir kere "Bunun bedelini ödeyeceksin" önümde çöken en yaşlı kardeşlerden biri gözlerime baktı. Benden her şeyimi alacaktı. En önemlisi de beni benden alacak ve başka bir şeye çevirecekti. Son bir hamle ile kollarımdan ateş çıkarsamda "Yapma!" lafı ile durmuştum "Sakinleş!" dediği her şeyi istem dışı yaparken ona doğru atladım ama Ares beni yakalamıştı. Gözlerimi kapatmaya çalıştıysamda yapamadım benden ayrı bir şekilde hareket ediyorlardı.

Göz bebekleri büyüdü "Bundan sonra asla saldırgan olmayacaksın. Kanı sadece yaşamak için içeceksin. Kimseyi öldürmeyeceksin. Bugünü unut. Akşam çok içtiğin için hiç bir şey hatırlamıyorsun. Şimdi biraz uyu" gözlerimi kapatıp uykuya daldım. 

~~●~~

Mutfağa gittiğimde sofrayı hazırlamış çayları koyuyordu. "Bu günkü plan nedir yakışıklı?" gülümseyip bana küçük bir öpücük verdikten sonra "Ben derim ki biraz spor yapar ve yürüyüşe çıkarız. Belki küçük bir kaçama yapıp piknik falan yaparız" göz devirdim "Günde beş saat spor yapıyoruz. Hayvanlar gibi dövüşüp duruyorsun. Ben yıllarca kafes dövüşü yaptım inan bana karşındaki mutant güçlüyse bir boka yaramıyor yaptıkların" dedim ve kahvaltı masasından bir havuç alıp ağzıma attım "Bende güçlüyüm" dedi. Göz devirdim "Sen öyle sanıyorsun zeki" 

 Yumurtalara bakıp burun kıvırdım. "Yemek istemiyorum. Yumurtadan nefret ederim." Sandalyeye oturdum ve çayımı bekledim onun yerine önüme yumurta koydu "Ne yazık ki yumurta yiyeceksin" yumurtayı ittim "Yemeyeceğim dedim." İnadım tutmuştu bir kere. "Bence şansınızı zorlamayın küçük hanım." Tehditkar olduğu kadar korumacıydı. "Bunu yemek zorunda değilim." Çayıma elimi uzatmışken geri çekti "Kaslar için gerekli"

  "Başla bakalım" acı kaderime boyun eğdim ve o yumurtadan bir çatal alıp ağzıma attım. "Hımmmm. Lezzetli" gülümsedi "Gördün mü o kadar da kötü değil" ona hak verdim ve susup kahvaltımı ettim o ise karşımda gazete okuyup çayını yudumluyordu.

Saat daha sabah 7:00 idi. Kahvaltıdan sonra ortalığı topladım ve salona geçtim. Ares karşımda yunan tanrısı gibi dururken nefesim kesilmişti. "Kıyafetlerine ne oldu? Yandı mı?" dedim serzenişte bulunurken "Biliyorum tatlım , çok seksiyim" 

"Seksi olan ne biliyor musun? Giyinik halin" diyince yavaşça yanıma yaklaşmaya başladı dudağını yalayıp "Zihnini okuyabiliyorum" dedi. Göz devirdim "Bende vücut ısını hissediyorum. Üşüyüp hasta olacaksın. Git ve giyin" diyip onu itmiş ardından camdan atayıp koşmaya başlamıştım. 

İçimden bir ses ondan uzak durmamı söylüyordu. Sabah kalktığımda kalbimden söküp atmıştım sanki onu" Ormanda küçük bir tur atarken kendimi bir uçurumda buldum. Burası yıllarca önce Percy'i kaybettiğimde verdiği emir yüzünden tükenene kadar koştuğum ve en sonunda durduğum yerdi. Derin bir nefes aldım "Seni özledim koca adam" dedim gülümseyerek. Gözümün önünde canlandı kocaman gülümsemesi ve parlak mavi gözleriyle beni izlemesi. Bana bakışları çok farklıydı benim için ölecek kadar çok seviyordu ve ölmüştü de...

Akşama doğru eve döndüğümde Ares bahçede beni bekliyordu. "Neredeydin?" omuz silktim "Etrafta gezintiye çıktım" kafasıyla onayladı. "Gezin nasıldı?" yanına oturup birasını aldım "Nasıl olduğunu biliyorsun zaten" dedim gülümseyerek. Birayı benden geri alıp "Sana içmek yasak" dedi şakasına "Neden be?" 

"İçip içip sapıtıyorsun" gülümsedim "Seninde arzun bu değil mi?" gözleri anında parlarken üstüme çöktü. "Şuanlık tek arzum" onu incitmeden geri itip "Bana bira verseydin arzun gerçek olurdu ama kaybettin yakışıklı" diyip yanağından bir kıstık aldım.  

"Nereye kadar kaçabilirsin ki?" sesi zavallı köpek yavruları gibi çıkıyordu. "Kaçtığımı kim söyledi." kaşları hava kalktı "Bunu bir oyuna mı dönüştereceksin?" oyun demesiyle adrenalin vücudumda yayıldı. "İstiyorsan hak etmen lazım" dedim gülerek. "Pekala. Kabul." el sıkıştık. "Yorgunum gidip bir duş alacağım ve sonrada uyuyacağım" dedim. Benimle birlikte ayağa kalkıp "Bende duş alacaktım iyi oldu. Su faturasını azaltmış oluruz" 

"İyi deneme ama benimle duş almak istersen diye söylemek istiyorum suyun ısısını değiştirebilirim" bir adım geri attı. "Pekala. Uyumadan önce film izlemek istersen haber ver ben salonda olacağım" 

"Tamamdır" diyip yukardaki açık cama zıpladım. 

++++++

Film izlemek için aşağı indiğimde koltukta uyuyakalmış bir Ares beklemiyordum. Battaniye getirip üstünü örtmüş ve boynunu rahat bir pozisyona getirdikten sonra başına minicik bir öpücük kondurmuştum. 

Önüne düşen saçlarını geri atıp gülümsedim "Güzel çocuksun ve benimsin" dedim kendi kendime. Kolumdan yakalayıp beni kendine çekmiş ve yorganın altına alıp sarılmıştı. Derin bir nefes alıp verdikten sonra "Evet seninim" dedi. 

Bende ona sarılıp başımı göğsüne yasladım. Kokusu bana huzur veriyordu ama içimde bir yerde anlayamadığım bir öfke ateşi vardı. Minicik bir ateş. 

"Seni seviyorum Athena" dedi daha da sıkı sararken "Her şeye rağmen" gülümsedim "Bende seni" dedim gözlerimi kapatmadan hemen önce. 


MUTANTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin