"Ateşi düşmüş"

53 4 0
                                    

Woo Bin beni kucağına alırken acıdan uyandım. Gözlerimi zar zor açtıp ona baktım "Beni bırakabilirsin. Kendim giderim." desemde bırakmadı.

Yavaşça yatağıma yatırdığında acıdan inledim. Bana anlamsızca baktı ve hızlı bir hareketle tişörtümü kaldırdı. "Athena bu gerçekten çok kötü görünüyor." Gözlerim kapanıyordu. "İyileşecektir. Sadece biraz dinlenmeye ve beslenmeye ihtiyacım var" kafasıyla onaylayıp odamdan çıktı. Derin bir uykuya dalmam uzun sürmedi.

Uyandığımda bir sonraki gün olmuştu. Andy ayak ucumdaki koltukta Woo Bin ise başucumda ki sandalyede oturur pozisyonda uyuyorlardı. Etraftaki yanmış eşyaların gizemini çözmek için doğrulduğumda ikiside aynı anda gözlerini açıp üstüme doğru hamle yaptı. Andy bacaklarıma Woo Bin ise kollarıma yapıştı. Ben ne olup bittiğini çözmeye çalışırken Woo Bin anlıma dokunup Andy'e "Ateşi düşmüş" dedi. Derin bir nefes alıp yerlerine oturdular. Soru soran gözlerle onlara bakıyordum. "Ateşin birden yükseldi öfke krizi geçirip ortalığı yaktın. Bu esnada dikişlerin patladı. Hem yanan şeyleri söndürmek hem de yarayı dikmek ne kadar zor tahmin edemezsin" Şaşkınlığımı gizlemekte zorlandım bu ikisininde gülmesine neden oldu. Woo Bin "Senin son kriz geçirişinden sonra en zor gecemiz oldu diyebiliriz" cevap vermedim veremiyordum. Boğazım kupkuruydu.Woo Bin durumu anlayınca bana bir bardak kan getirdi.

~~●~~

"Okuldan sonra görüşürüz" dedi Andy. Ona gülümseyip kapıdan çıktım. Woo Bin birden önümde belirip "Sakın kriz geçirme yoksa ne olacağını biliyorsun" dedi bende gülümseyip "Evet. Biliyorum beni öldürmek zorunda kalırsınız" oda bana gülümseyip yok oldu.

Kriz geçirmeden bir günü bitirmeye hazırlanırken hiç aksiyonu bitmeyen okulumuzda parlak fikirli müdire hanımı yeni bir uygulamayla geldi. Beden eğitimi derslerinin bir saatinde kendimizi savunmak için eğitim alacaktık. Bu Amerikan okullarına olan özentisini hiç anlayamıyordum.

Son derse gelindiğinde eğitim için aşağı indik. Üstümü değiştirirken yaptığım hızlı bir hareket nedeniyle yaram sızlamaya başladı. Bu his genelde 3 saniye falan sürerdi ama şimdi ilk günkü gibi yanıyordu.

Teknolojinin geliştiği gibi tıpta gelişmişti artık kimse dikiş atmıyordu ya da acı çekmiyordu. Biz eski kafalılar dikişe son sürat devam ettiğimiz için bu kadar acı çekmem normaldi. Gerçi bu zamana kadar hiç ihtiyacımız olmamıştı.

Yukarı çıktığımda herkes sırada bekliyordu. Geç kalmama rağmen yavaşça yürüyerek sıraya geçtim. Ders çoktan başlamış yeni antrenör bir kaç hareket gösteriyordu. Antrenör bana seslendi daha önce kokusunu aldığım biriydi sadece yüzünü görmemiştim. Uzun boylu ve hafif kaslıydı. "Kapüşonlunu indirde yüzünü görelim" diyip hamle yapınca bana dokunmaması için geri çekildim. Ellerini havaya kaldırıp teslim oldu ve geri geri yürüdü "Kim olduğumu biliyor musun?" Kafamı hayır anlamımda salladım. "Dünya Karate şampiyonuyum ayrıca kalbimi kırdın senin yan komşunum" dedi. Ah tanrım o yüzden kokusu tanıdıktı. "Hadi buraya gelde yardımcım ol" ona "Üzgünüm efendim bu gün size katılamam"dedim. Gülümseyip "Pekala sıraya geç bakalım" birinin hemen pes etmesi beni aşırı şaşırtmıştı. Yerime geçtim ve ders boyunca olan biteni izledim. Tam her şey iyi gidiyor derken uygulama yapmamız için bizi eşleştirdi.

Karşımdaki kızın beni pek sevdiği söylenemezdi. Özellikle dünkü videodan sonra. Antrenörün talimatıyla öğrettiği hareketleri yapmaya çalışıyordu aslında sadece bana zarar vermeye çalışıyordu. Son yaptığı hamle yüzünden yara yerim sızlıyordu ve yavaşça katlanılmaz hale geliyordu. Ardından tişörtümde bir ıslaklık hissettim.  Kanıyordum....

~~●~~
Woo Bin'in ıslığını duydum kapıdan girdiğinde elindeki siyah bardağın içindeki kan kokusunu alıyordum. "Kurumuş olmalısın" elindekini bana uzatmadan atılıp aldım ve hızlıca içtim. "Ve bir şey değil" göz devirdim. "Andy bizi bekliyor" dedi ve yanında getirdiği tişörtü uzattı. Uzanmaya kalktığımda üstüme giydirmişti bile. Revirden çıkarken gülerek "Sakın bana dövüştüm deme." Omuz silktim "Tamam söylemem" güldü. "Andy ile iddaya girdik. Kavgayı kim başlattı?" Güldüm "Andy'nin yanında söyleyeceğim. Sonra hile yapıyorsun" kahkaha attı "Hadi ama." Bahçeye çıktığımızda hala dövüşüyorlardı.

Woo Bin beni kendine çekip kulağıma "Ambulans yok. Kan yok. Sakın dayak yedim deme bana" kahkaha attım. Arabaya doğru baktığımda Andy araba camından sarkıp el salladı. "Ares Watters'ı aradım bizi bekliyor" yüzünde pis bir gülümseme vardı. Ben şok geçirirken Şaçlarımı karıştırdı "Korkma sana iğne yapmasına izin vermem" dedi. Ona doğru hızlı bir hamle yaptığım için dikişlerim patladı. Woo Bin "Tebrik ederim. Yine patlattın" çok normal bir şeymiş gibi konuşuyorduk. Yaraya bastırdım. Woo Bin ise "Sana bir makara ip yetmez. Halatla dikeceğim orayı" dedi. "Çok konuşma yine kurumaya başladım." dedim. Woo Bin iç geçirerek beni kucağına aldı. "Artık bana borçlusun." Güldüm "Hayır değilim. Beni kucağına alan sensin" dedim.

Yolda bir tur daha dikiş attıktan sonra Yaranın kapanmasıyla kuruyuşum yavaşladı ama açlığım gittikçe dayanılmaz bir hal alıyordu. Hastahanenin önüne geldiğimizde Ares Watters bizi bekliyordu. "Yok artık. Sen ciddiymişsin" Andy "Baktık sen duracak gibi değilsin bizde bu duruma el koyduk." Ares camı tıklattı ve tartışmamız yarım kaldı. Aşağı indiğimizde her şey normaldi taki hastahanenin sürgülü kapısı açılıp kan kokusu yayılana kadar. Üçümüzde geri çekildik. Andy "Biz gitsek iyi olacak" dili bunu söylesede içi oraya girip güzelce beslenmek istiyordu. Yanlış bir şey yapmadan ikiside hızlıca arabaya bindi bense orada kalakaldım. Emre bana bir maske uzatıp " Bu sana yardımcı olur" dedi. Maskeyi takar takmaz koku duyum yok oldu. İçeri girdiğimizde beni hızlıca kendi odasına götürdü. "Pekala sen burada biraz bekle ben beş dakika sonra gelirim." gülümsedi ve odadan çıktı. Odası çok büyüktü etrafı kurcalamaya başladım. En sonunda masasına geldim ve çekmeceleri kurcalamaya başladım. Kilitli bir çekmece vardı aşırı merakıma yenik düşüp çekmeceyi hızla çektim. İçinde bir dosya vardı açtığımda karşıma bir resim çıktı. 40 yıl öncesine ait bu resimde Watters ailesi ve ben vardım.....

MUTANTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin