"Sakinleşemiyorum"

36 6 0
                                    

"Sakin ol biraz" benim aksime Woo Bin çok rahattı "Nasıl sakin olayım? Eddith ile birlikteler..." beni kendine çekip sarıldıktan sonra "Ona bir şey yapmaz. En azından yemez" geri çekilip "Çok rahatlattın saol" dedim ve kendimi koltuğa attım. "Eddith! Kız kardeşim o benim!" gülümsedi "Ne hissediyorsun?" dedi. Başımı ellerimin arasına alıp "Bilmiyorum. Diplerde bir yerde endişeli ve korumacı hissediyorum" bana uzattığı birayı aldım. "Ares Watters" kafamı kaldırdım. "Eeee?"

"İsmini duyunca ne hissediyorsun? Derinlerde bir yerde?" Gülümsedim "Hiçbir şey" dedim rahatça koltuğa yayılırken "İçimde küçük bir duygu kırıntısı bile yok" bana sorgulayan gözlerle bakarken "Emin misin?" dedi.

"O ismi duyduğumda öfkeli hissediyorum açıkcası. Beni kısıtlıyordu , boğuyordu. Onun ismi beni hala boğuyor" dedim. Gülümsedi "Öfke... işte bu iyi bir şey"

Kapının açılmasıyla içeri giren Andy'e uçtum. İkimizde yere düşerken hırladım "Eddith'ten  uzak dur aptal herif" Andy ilk şoku atlatıp "Eddith mi?" Woo Bin beni Andy'nin üstünden çekerken "Dostum bittin sen. Seni parçalayacak" Andy kalkıp üstünü düzeltirken "Ne dediğiniz hakkında en küçük bir fikrim yok" bense ona hırlayıp parçalamak için hamle yapıyordum.

WooBin "Seni gördük. Athena'nın kardeşi ve sen..." Andy bir kahkaha patlatıp "Athena'nın kardeşi mi?" dedi sonra ciddileşerek "Bu beni ilgilendirmez. Endişelenme Athena onu öldürmeyeceğim." demesiyle Andy'nin kıyafetlerini ateşe verdim.

"Seni pislik birde öldürmeyeceğim diyor" bu sefer WooBin boynumu kırmıştı.

~~●~~
Boynumu ovalayarak kalktığımda "Lanet olsun boynumu kırmayı bırakın artık!" dedim. Odamdaydım ve etrafta kimse yoktu.

"Athena?" Kapıdan gelen sesle "Buraya gel seni öldürmeyeceğim" dedim. WooBin kapının arasından kafasını sokarak "Ayrıca yakmayacağım ama intikamım pis olacak" dedim. Tüm bedenini odaya sokarak "Ne yapayım kolunu bacağını tutuyorum etrafı yakıyorsun. Şimşek çaktırıyorsun." Kaşlarımı çattım "Andy nerde? Onunla görülmemiş bir hesabımız var" beni hızla yerime yatırırken "İnsan gibi konuşmayı denemeye ne dersin?" Elini göğsüme o kadar çok bastırıyordu ki nefes alamıyordum "Elini göğsümden çekmezsen öleceğim" dedim özür dileyerek baskıyı azaltsa da elini çekmedi.

"Bak. Pek konuşma taraftarı değilimdir ama yine de de bir düşün. Birbirimize zarar vermeyelim şuan hepimiz kızgınlık dönemimizdeyiz sonra pişman oluyoruz" dedi. Derin bir nefes alıp "Pekala deneyeceğim. Şimdi söyle nerde o?" Gülümsedi "Avlanmaya gitti. Adamın derisini yakmışsın ortalığı havalandırmam 3 saatimi aldı" gülümsedim "Hak etti ama" kafasıyla onayladı ve geri çekilerek "Sakin ol" diye tekrar hatırlattı.

Derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışıyordum Andy ise "Beni yaktığına inanamıyorum. İyileşmem 5 saatimi aldı"

"Sen kaşındın!" dedim ve ekledim "Konuşarak halletmemiz gerekiyormuş"  Gülümseyip sigarasını yaktı bende sigarayı tutuşturdum. WooBin gülmemek için kendini zorluyordu "Konuşarak" diye hatırlattı.

"Pekala. Bak Eddith'in canı yanarsa seni öldürürüm , kalbi kırılırsa seni tekrar öldürürüm , kan kokusu alırsam yine öldürürüm ve eğer ağlarsa seni öldürmekten beter ederim" dedim. Andy kaşları kalkmış bir şekilde "Hepsinin sonucu ölüme çıkıyor o zaman nasıl birlikte olacağız?" diyince "Onunla yatmayı bile deneme!" diye bağırdım. Omuz silkip "Çok geç" dedi.

Kan beynime sıçrayınca "Senin o minik çükünü koparacağım" diye bağırdım ve hamle yapacakken WooBin tekrar boynumu kırdı.

~~●~~

Uyandığımda bir yığın küfür savurdum "Yeter artık be!"

Karşımda omuz silken WooBin'e baktım "Bana bak. Bir dahakine senide öldüreceğim" kahkaha attı "Konuşarak kısmının neresini anlamadın?" ayağa kalkıp "Beni sürekli öfkelendiriyor. Sakinleşemiyorum" dedim ve banyoya yöneldim "Nereye?" Bıkkınlıkla nefes verdim "Duş alacağım ve biraz düşüneceğim"

"Bende geleyim mi?" Kafamı hayır anlamında sallayarak "Düşünürken seni yakmak istemiyorum" dedim.

Duş aldıktan sonra tüm sakinliğimle aşağı indim. Andy gözlerini kısıp beni takip ederken "Benden uzak dur" dedi. Ona küçümseyici bakışlar atarken "Sana zarar vermek için yakın olmama gerek yok" dedim.

Andy "Sana zarar vermek istemiyorum" diyince yine üstüne atladım ama beni havada yakalayan WooBin bir kez daha boynumu kırdı.

Gözlerimi açar açmaz "Yine mi lan! Valla yakıcam şimdi ortalığı" dedim. Bu sefer ayak ucumda WooBin yerine Andy oturuyordu. "Artık sakin ol tamam mı?" dedi bıkkınlıkla "Anladık senin kız kardeşin ama onu bırakamayacak kadar çok seviyorum Athena. İstersen beni her gün parçala ama onu bırakmam. Bırakamam." Kaşlarımı kaldırdım "Ona bu kadar çok değer veriyorsan bırak onu Andy. Bizim arkamızda kaos var" yorgunca soludu "Her yer avcı dolu. Onu korumam gerek. Bizsiz yapamaz. Bir karıncayı bile incitemiyor" dedi aklına gelen anıya gülümserken "Bana bir söz ver Andy" kafasını kaldırıp gözlerime baktı "Onu üzme ve  hayatının pahasına koru." Gülümsedi "Ne olursa olsun koruyacağım"

~~●~~
"Sevgilim?" WooBin okuduğu kitaptan kafasını kaldırdı "Efendim" gülümseyip kucağına oturdum ve boynunu öpmeye başladım. "Uslu dur Athena" kısıkça gülümseyip işime devam ettim. Daha fazla dayanamayıp bana karşılık vermeye başlayınca olayı bir üst seviyeye taşıdım.

WooBin zevk ile inlerken birlikte ayağa kalktık. Bacaklarımı ona sararken kıvama gelmesini bekliyordum "Banyo mu yatak mı?" Gülümsedim "Farketmez" dudaklarına küçük öpücükler bırakırken beni odaya taşıdı ve şuan tam kıvamındaydı. Acı çektiği çok belli oluyordu.

Hızlıca kucağından inip "Ah! Saate bak gitmeliyim" dedim ve odamın camından aşağı atladım.

"Beni böyle bırakamazsın!" diye bağırırken bende yukarı doğru bağırdım "Boynumu kırmayacaktın sevgilim"

MUTANTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin