"Evet. Ciddiyim. Şimdi koyul işe!"

123 9 0
                                    

Etraftaki yeni mutant kokularını ayırmaya çalışırken kimi öldürüp kimi öldürmeme gerektiğini bilmiyordum bu yüzden benim için yenide olsa Ares'in en yakın arkadaşı Ezikiel'in mutfakta yaptığı yemek kokusu ile bardaklara doldurduğu anın kokusu beni mutlu ederken koşarak mutfağa girdiğimde Ares beni havada yakalayıp "Şu ayaklarının haline bak!" dedi çatık kaşlarla. 

Ayaklarım çamur içindeydi ve yerlerde izler vardı. Beni sırtına atıp "Yabani hayata salacağım seni" dedi. "Bir bardak içseydim bari dedim uzanırken. "Hayır önce temizlik. Şu saçlara bak!"

Son bir umut "Ezikiel!" diye bağırdım ama elindeki bıçakla bana el sallayıp "Mutfakta temizliği tercih ediyorum" dedi. "Bir gün ikinizide öldüreceğim" dedim şaka yaparak. Ares beni banyoya sokup suyu direk açtı. "Soğuk lan soğuk!" dedim kaçmaya çalışarak ama beni yaklayıp bacaklarının arasına aldı "Kaçmaya çalışma küçük hanım"  

"Öldür beni" dedim. Saçlarımdaki dal parçalarını ayıklıyordu "Bu nasıl mümkün olabilir. Ormanı eve getirmişsin resmen" gülümsedim "Bir gün sende bana eşlik et." dedim ama o yine beni reddetti. "Senin kadar güçlü dayanıklı ve hızlı değilim biliyorsun. Bir saat içinde kendimden geçiyorum" dedi. Sustum. Benimle gezip eğlenebilecek biri olsaydı çok iyi olurdu. Kafamıza göre takılır kendimize mağara inşa ederdik. Ama Ares tam tersi bırak inşa etmeyi oraya kadar gidene kadar nefesi tükeniyordu. Onu sırtımda taşımak istediğimde ise karşı çıkıyordu. Ders çalışıp duruyor ve günün çoğunu kitaplarla sakin bir şekilde geçiriyordu. Bazen benide buraya hapsediyordu sadece onu sevdiğimden buradaydım o kadar. 

Seesizce beni temizlemesini bekledim. "Karnım aç" diyip onu hafifçe ısırmıştım. İnleyip "Ben yemek değilim" dedi tekrar ısırmak istediğimde beni havluya sarıp odaya taşıdı. "Sen giyin ben gidip kurulanayım" kafamla onayladım ve odadan çıkmasıyla mutfağa fırladım.

Ezikiel mutfakta yemek yaparken gidip yemeğine sulanmıştım "Ne güzel kokuyor. Nedir bu?" gülümsedi "İnsan" yüzümü buruşturup "Pisikopatsın" dediğimde kahkahayı basmıştı "Şaka yapıyorum" diyip üstüne yaptığı sosu ekledi ve yana geçip makarnasını süzdü "Biftek yaptım yanına özel soslu makarna ve bir bardak taze sıkılmış kan" diyip hepsini servis tabağına güzelce yerleştirdi. 

Bunu bir kez daha tekrarlayıp masaya yerleştirdi ve sandalyeyi kendine çekip "Hadi bakalım dene ve yorumla" dedi. Gülümseyip oturduğumda rahatlıkla sandalyemi itmiş ve karşıma geçip oturmuştu "Bu şerefi neye borçluyum?" dedim bıçakla eti keserken. 

"Gelmiş geçmiş en güçlü mutantla karşılaşacaksın" dedi. "Bunu biliyoruz zaten" başını sağa sola salladı "Çekik gözlü" kaşlarım havaya kalkarken "Geleceği falan mı görüyorsun? Aileden biri bana böyle bir bilgi vermedi" dedim. Omuz silkti "Bütün hayatını biliyorum tatlım" diyip makarnasından yedi. "Spoiler vermeyi düşünüyor musun?" gülümsemesi yüzünde yayıldı "O zaman eğlencesi kalmaz" kaşlarımı çattı "Konuş. Hemen!" 

Omuz silkti "Sonsuz bir süreç. Bir sürü ölüm... Ama o hep yanında.. sana eşlik edecek" gülümsedim "Yakışıklı mı bari?" 

"Söylemem" tekrar yemeğime döndüm "Bunlar bana yeter" yemeğimi yiyordum ki anında duraksadım. "Bir sürü ölüm mü?" gülmeye başladı "Ne zaman anlayacağını merak ediyordum" 

"Kim ölüyor?" omuz silkti. "Söylemem" ona ölümcül bakışlar atarken O benim tersime sakin ve sessizdi. 

"Konuşacak mısın?" kafasını hayır anlamında salladı. "Sikeyim seni" diyip üstüne atlasam da kaçmış ve Ares'in  yanına gitmişti. Ne zamana ona yaklaşsam kaçıp Ares'e sığınıyordu. 

"Seninle işimiz bitmedi" dedim son yakaladığımda benden kaçarken. 

++++++++++

"Dediklerine inanıyor musun gerçekten?" kafamı yana yatırdım "İnanmalı mıyım?" gülümsedi "Bilmiyorum. Bazen kafasından sırf zevkine uyduruyor bazende gerçekleri söylüyor" kaşlarımı kaldırdım "O zaman sen doğrusunu biliyorsundur?" gökyüzüne baktı "Biliyorum" doğruldum "Konuş!" gülümsedi "Oynadığımız küçük oyunu hatırlıyor musun?" kahkkaha attım "Kirli oynuyorsun" dedim. Kafasıyla onaylayıp yüzüne piç gülümsemesi oturttu "İşte anlaşma. Bilgi istiyorsan benim olacaksın" bende gülümsedim "Bilgin sende kalsın yakışıklı" dedim ve kucağına çıktım "Yeterince uzadı bu oyun" diyip tşörtünü çıkardım. "Sen ciddisin!" dedi. 

"Evet. Ciddiyim. Şimdi koyul işe!" 

Geçen arzu dolu saatlerden sonra sonunda ikimizde nefes nefese kaldık. Ares gülerek "Ezikiel bizi öldürecek" dedi. Gülümsedim "Onun hatrına durdum" dedim. Ares kaşları çatık bir şekilde "Daha var yani?" kendime çekip öperken "Geçen zaman telafi edilmeli" dedim. 

"Becede" diyip öperken Ezikiel çığlıklarla "Sizi o şekilde öldürür sergilerim" diyince kahkaha atmıştık. 

"Yemek?" kafamla onayladım. "Gidip bir şeyler hazırlayayım" son bir öpücükten sonra yavaşça kalkıp şortunu giydi ve kapıdan çıktı. Oldukça seksi ve heybetliydi yoldan geçen yaşlısından gencine erkeğinden kadınına herkes dönüp ona bakardı.

Peki ben neden ona eskisigibi bakamıyordum? Neden aylar önce o sabah içimden kopup giden bir şey beni ondan bu kadar uzaklaştırmıştı? Sorularımın cevaplarını ok merak ediyordum. Ama emin olduğum bir şey vardı Ares sorularım cevabının ta kendisiydi. 

MUTANTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin