"Onlarla işim olmaz"

62 4 0
                                    

"Pekala yaraya bakılırsa iltahap kapmış. Normal bir mutant ölmüş olurdu ama sen geliştirilmiş bir Alpha olduğun için birkaç güne iyileşirsin." Kandan vücuduma yapışmış Tişörtümü makasla yırttı.

Şok geçiriyordu. "Ciddi misin? Buraya kaç kez müdahale ettiniz?" dedi 

Ben onu izlerken o yarayı tedavi etmeye odaklanmıştı. Ona bakarken resimdeki ben aklıma geldi. "Çekmecemi mi karıştırdın? Üstelik bana ait olan bir şeyi almışsın" gözleri yaranın üzerindeydi "Sanırım o resim bana da ait." dedim kafasını kaldırıp şaşkınca baktı "Hiç sanmıyorum. Resmimi geri ver" Kaşlarımı kaldırdım "Almayı dene istersen" onu öldürmezdim ama zarar verebilirdim bu konuda çok acımasızdım.

Alaycı bir sesle "Demek bana zarar vereceksin." dedi. Ona kızgın bir şekilde "Zihnimi okumaktan vazgeç. Sana gerçekten zarar vereceğim" kaşlarımı çatmıştım. O ise bana gülümseyerek "İstediğin kadar tehdit et, benim karşımda hiç şansın yok" ona karşı ben hiç tepki vermiyordum "Zihin okumak bir avantaj değil" gülümsemesi beni ilginç bir şekilde rahatlatıyordu. Büyük ihtimalle iğne yüzündendi. Ares kahkaha atıp "Dozu aşırı kaçırmış olabilirim. Sizin biyolojiniz biraz karışık. Kusura bakma" dedi. Kafamı salladım "Sorun değil. İyiyim" tabiki de iyi değildim.

"Sizin yani Watterslar ile aramda nasıl bir bağ var bilmiyorum ama bulacağım" dedim Tekrar gülümsedi "Sadece bize sormaya ne dersin. Mesela yarın akşam. Görünen o ki Eddith sizi akşam yemeğine davet etmiş" kafamı olumlu anlamda salladım "Bilemiyorum." dedim. Tekrar işine döndü "Eğer gelmezseniz Eddith gelip sizi alacaktır. Gördükleri iyi bir şey ise gerçekleşmesi için elinden geleni yapar. Ondan kurtulamazsınız". Kafam yavaş yavaş bulanıklaşıyordu "Onunla aram nasıldı?" tekrar bana baktı "İkiniz kardeş gibiydiniz. Aranızdan su sızmazdı." dedi.

Ares beni sedyeye yatırdı "Şimdi hiç hareket etme aksi taktirde zarar görürsün" dedi. Hareketsiz kalmak konusunda çok profesyoneldim. Kendi işine bakarken bir yandan da odaklanmaya çalışıyordu. "Çıkar ağzındaki baklayı" dedim. "Çok kötü şeyler yapmışsın Athena. Ölümleri ve Yalvarışları kulağımda duyabiliyorum. Bu sana nasıl zevk verebilir?" Karnıma tekrar iğne yaptı. "Böyle eğitildim. Benim bildiğim tek gerçek öldürmek." sessizce işine döndü. Bende irdelemedim.

Biraz sonra "Peki Hoseok? Onu neden öldürmedin?" o ismi duymak beni çok üzmüştü. Üzüldüğüm zaman öfkelenirdim. "Bu seni ilgilendirmez" ayağa kalkmaya çalıştığımda beni geri yatırdı ama ondan güçlüydüm onu itip duvara yapıştırdım. İki eli havada "Pekala. Sakin ol bakalım. Derin nefesler al ve ver" dediklerini yapmadım tam tersine daha da öfkeleniyordum.

 Derin nefesler al ve ver" dediklerini yapmadım tam tersine daha da öfkeleniyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yere düşen kan damlaları ikimizin de dikkatini dağıttı. Ares beni geri itip yavaşça sedyeye geri yatırdı. "Sana hareket etme demiştim" ona tıslayarak "Beni okumaktan vazgeç. Bir dahakine seni öldürürüm." omuz silkerek "Beni hep tehdit ediyorsun. Daha öncede öldürmeye çalışmıştın. Neyse ki vazgeçtin" Kafamı olumsuz anlamda salladım "Şanslıymışsın şimdi olsa tereddüt etmeden öldürürdüm." dedim. Hiç cevap vermeden işine devam etti.

"Seni neden öldürmeye çalıştım?" gülümseyip "Bilmek istediğine emin misin?" Kafamla onayladım. "Beni öldürmeyeceğine söz ver" sabırsızca bekliyordum "Seni terkettim" cümlesini noktaladığında başıma bir ağrı saplandı. İstemeden inledim "İyi misin?" olumlu anlamda kafamı salladım "Çok kan kaybettim bedenim reaksiyon gösteriyor"  

"Biraz dayan işim bitince seni besleyeceğim" dedi.

O işine devam ederken hiç konuşmadık.  İşini gerçekten mükemmel yapıyordu. "Beni mi süzüyorsun?" gülümsüyordu "İşini iyi yapıyorsun" gözlerime baktı "Konuyu çarptırıyorsun. Hadi itiraf et. Benden etkilendin" güldüm "Hiç umutlanma. Tipim değilsin. Hem beni terkeden birinden neden hoşlanayım ki?" hayal kırıklığına uğramış bir yüzle "Bir zamanlar senin erkek arkadaşındım bu yüzden böyle konuşmamalısın. Hem o zaman böyle düşünmüyordun" O ise galip bir edayla gülümseyerek "İşte bu kadar." son kez yaraya baktı ve geri çekildi. "Hızlı hareketler yapma ve güzelce beslen" eldivenlerini çıkardı ve daha önce tenezül edip açmadığım dolabı açtı. İçinden bir poşet kan çıkarıp bana uzattı. Hiç düşünmeden elinden kapıp içtim.

"İşte benim numaram

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İşte benim numaram." kartı aldım ve cebime attım. "Arayacağım" dedim ve odadan çıkmak üzere kapıya yöneldim "Ah Athena!" ona döndüm "Yaran iyileşene kadar açlık çekeceksin bu yüzden dikkatli ol ve kandan uzak dur" şaşkınca ona bakıyordum "Kandan uzak dur derken. İyileşene kadar beslenmezsem ölürüm" dedim. Kahkaha attı "O anlamda demek istemedim" soru soran gözlerle ona bakıyordum "Ne demek istedin" ayağa kalktı "Kan olan yerlerden uzak dur demek istedim" kaşlarımı çattım "Şimdi ne oldu? Neye kızdın?" kapıyı gösterip "Nerede olduğumuzun farkında mısın? Hastahanedeyiz be adam" tekrar kahkaha attı. "Ah Athena Mikaelson aynı eskisi gibi aklımı başımdan alıyorsun?" kafamı olumsuz anlamda salladım "Şu maskeyi verde gideyim buradan"

~~●~~

 Woo Bin yüzündeki maskeyi çıkararak "Andy gelebilirsin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Woo Bin yüzündeki maskeyi çıkararak "Andy gelebilirsin. Kan kokusu yok" gülümsedim "Koskoca İndartsuların şu haline bakın. Bir kan kokusu yüzünden ne haldeler" Woo Bin alaycı bir şekilde güldü "Hah asıl sen kendine bak. İyileşemiyorsun bile" ciddi duran hava kahkahalarımızla bozuldu. "Neler oldu anlat bakalım" dedi Andy elindeki birayı bana uzatarak. "Anlatırım anlatmasına ama karnım aç bir şeyler mi yesek?" Andy telefonunu kapıp "Dışardan söylüyorum"dedi. İkimizde onayladık.

Onlara olan biteni eksiksiz anlattım. Woo Bin "Gerçekten geçmişini öğrenmek istiyor musun?" Gülümsedim "Saçmalama Woo Bin. Onlarla işim olmaz."

MUTANTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin