"Sürtükler"

47 4 0
                                    

WooBin'i ikna etmemden yaklaşık yarım saat sonra evden çıkmıştık ve kızlar arabada fotoğraf çekmekten hafızalarını doldurmuşlardı bile. "Bugün ne fotoğrafı çekeceksiniz bakalım?" Kafamı sıkıntıyla cama yasladım "İnsanlık"

WooBin koca bir kahkaha atarken arkadakilerin ödü kopmuştu "İnsanlık mı?" Göz devirdim "Evet amk. Ne anlarsam ben?" Bir eliyle saçımı okşarken "Senin en sevdiğin şey insandır" dedi dalga geçerek "Yaaa. Ne demezsin. Bütün insanlara aşığım ben. Tüm kalbimle seviyorum onları"

"Hepsini sevemezsin. Bir tek beni sev"

"Kıskandın mı?" Bana gözleri kısık bakarken "Zaten o aptal herifi öldüremedim diye canım sıkkın..."

İç çektim "Aynen...."

WooBin "Kızlar.." cilveli bir şekilde arkasına dönmüş konuşurken gözlerim sonuna kadar açıldı "Sizden bir şey isteyebilir miyim?" Kızlar kıkırdayıp daha cilveli bir şekilde "Tabi kiii" diyince sinirlendiğimi hissediyordum.

"Acaba bugün Athena yerine de çalışma yapabilir misiniz? Bir iki işimiz varda" kızlar hemen onaylarken içimdeki öldürme isteği beni heyecanlandırıyordu.

WooBin elimden sıkıca tutup bana destek olurken "O zaman yarın görüşürüz" dedi. Kızlar arabadan inerken "Sürtükler" dedim.

"Kıskandın mı?" Omuz silktim "Hepsini öldüreceğim" arabadan inerken ona bağırdım "Nereye amk" göz devirirken kapıma gelip açmış "Teknik olarak bunu yapman imkansız ama istersen ben..." hızla inip ağzına vurdum "Sus" elimi öpmüş ve tutup parmaklarıyla birbirine kenetlemişti.

Beni sürüklerken "Nereye?" dedim adımlarına uyum sağlarken "Sevgilimle kahve içeceğim" diyip ilk bulduğu kafeye sokarken beni hızlıca masalardan birine oturtmuş "Kimseyi parçalamadan burada bekle" demiş ve ben daha ne olduğunu anlamadan gitmişti.

Geçen beş dakikanın ardından "Athena!" Aldığım tanıdık kokuyla gülümseyip kafamı kaldırdım "Bay Güven" 32 diş ona gülerken geçip karşıma oturdu "Benden kaçtığınızı sanıyordum" dedim en cilveli şekilde bunu az önce o sürtüklerden öğrenmiştim. 

"Senden neden kaçayım ki?" Kur yapar gibi ona eğilip "Sizi son gördüğümde benden korkup kaçmıştınız? Kalbim çok kırıldı bay Güven" bir parmağımla çene hattını okşarken Bay Güven erir gibi gözlerime bakıyordu.

Dudak büzüp "Beni sevdiğinizi söylemiştiniz oysaki" eli ayağı titriyor. Kalbi yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu. "Ah! Olur mu öyle şey?" Kontrolümü kaybetmemek adına yutkunup gözlerimi kapattım.

"Seni gerçekten seviyorum. Okulda dedikodu çıkmasın diye..." geri çekildim "WooBin sevgilim" Bay Güven arkasında duran adama baktı. Onun 3 katı kadardı.

"Duydun mu?" Gözlerindeki ateş bütün her şeyi belli ederken kahve bardaklarını masaya koyup bir sandalye çekti. "Demek sen sevgilimi öpmeye kalkan adamsın." Bay Güven korkudan titrerken ben sakince kahvemi yudumluyor ve olacakları izliyordum.

WooBin Bay Güven'in boynundan tutup masaya bastırırken "Benim sevgilim..." gözü seğiriyordu "Ondan uzak duracaksın" yaydığı gücü iliklerime kadar hissediyordum "Seni şimdilik öldüremem ama buradan giderken...." boğazımı temizledim "Saja!" Etrafı gösterdim herkes WooBin'in etkisiyle yere diz çökmüş ve Ondan gelecek emri bekliyordu "Sakin ol" dedim boştaki elini tutarak. Derin bir nefes alırken insanları bıraktı ancak bay güven hala ellerindeydi "Onu da bırak" tüm öfkesiyle  bakarken ona doğru eğilip dudaklarına öpücük kondurdum.

Adamı öldürmek üzere olan elini tutup gevşetirken hala öpüyordum. Nefes almak için ayrıldığımızda "Güzel bir gün geçirelim. Normal bir gün" dedim. Kafasıyla onaylamış ve bay Güven'e "Seni bir daha onun yanında görürsem öldürürüm" demişti. Adamı kedi yavrusu gibi masadan kaldırırken "Şimdi git" dedi hırlayarak.

"Çok seksiydin. Woah etkiledin beni" bana uzanıp öpücük verirken "Dün araştırma yaptım. Sevgililerin yaptığı şeyleri okudum" kaşlarımı kaldırmış onu hayretle dinlerken yüzündeki hayal kırıklığıyla "Öldürmek yok" demişti.

"Öldürmek yoksa ne yapacağız?" Omuz silkmiş "Sana Oyuncak alacağım..." seslice attığım kahkaha ile kaşlarını çatmış "Dinle beni.... sonra yemek yiyeceğiz akşam duş yaparken sana masaj yapacağım ondan önce sahilde yürüyüş yapıp gökyüzünü izlemeliyiz...." kıkırdarken bana tüm ciddiyetiyle bakıyordu "Belki sonrada besleniriz" dedi dudaklarını yalayarak.

"Ancak bunlar insanlar için geçerli ve biz insan değiliz" omuz silkmiş ve kahvesinden bir yudum almıştı "Bu siktiğimin hayatında daha ne yapabiliriz ki? Bence deneyebiliriz" gülümsedim "Pekala deneyelim"

Kahveleri içip kalktığımızda WooBin beni bir panayıra götürmüştü.

"Gel sana oyuncak kazanacağım" beni çekiştirirken bir tezgaha getirmiş "Seç bakalım hangisi?" Gülümsedim "Farketmez ama en büyük olan tercihimdir" gülümsemiş ve oynamaya başlamıştı.

Etraftaki kızlar ona yiyecekmiş gibi bakarken sakinleşmek için derin bir nefes aldım. Üstündeki boğazlı kazağın boğazını burnuna kadar çekip "Üşütüceksin" demiş ve onun kahkaha atmasına sebep olmuştum.

Bana oyuncağımı verirken "Peki seni nasıl öpeceğim?"

Gözlerimi kısıp "Öpmeyeceksin" boğazını indirip dudak büzmüştü "Koskoca adamsın..." tam söylenecekken dudaklarını dudaklarıma kapatmıştı.

"Sen. Herkesten güzelsin" gülümsedim "Pekala ama yine de sen yüzünü kapat" tekrar boğazını yukarı çıkarmıştım. Eğlenirken arkamızda kavga eden çifte baktık. Adam kızı tartaklamasına rağmen kimse kıza yardım etmiyordu. O tarafa yürüyüp "Kızı bırak" dedim. Adam bana dönüp "Sanane. Sen niye kaşınıyorsun?" Eli bana doğru kalkınca elini yakalayıp bükmüş ve karnına diz atmıştım.

İki büklüm kalırken doğrultup birde yumruk atmıştım "Seni öldüreceğim"

Tekrar yumruk atmak için hamle yaptığımda WooBin işe el koymuş ve benim yerime yumruk atmıştı "Ay elim kaydı" adamın ağzından gelen kanla ikimizde arzu dolmuştuk "Belkide...." o sırada gelen birkaç insan "Durun durun" kafamızı o yöne çevirip panikleyen insanlara baktık "Bu sosyal bir deneydi.."

~~●~~

Kahkaha atarken "Nerden bilebilirdim?" Saçlarımı karıştırmış "Benim haşin kadınım. Şu aralar daha sakin olmalısın" elimi tutmuş ve yürümeye devam etmiştik.

"Gerçi ben seni öldürürken izlemeyi daha çok seviyorum" bana dönüp arkadaki banka oturtmuş "Hani böyle tırnaklarınla resim yapıyorsun ya insan derisine.." iç çekti "Sonra parmaklarındaki kanla boyuyorsun o resmiii..." gözlerini kapattı uzun bir iç çekip "Gözlerindeki o vahşi ifade..." gülümsedim ve bende arkama yaslanıp "Ah saja. Eski günlerimizi özlüyorum. Seninle yaptığımız av partileri... özgürce dövüşüp birbirimizi parçaladığımız günleri.." elimde hissettiğim sıcaklıkla o tarafa baktım "Bence artık mutant yerine avcı avlayabiliriz" dedi gözlerindeki parıltıyla.

"Avcı av olacak" dedim göz kırparken.

MUTANTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin